SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’D-DEAVAT

<< 2041 >>

باب: التكبير والتسبيح عند المنام.

11. YATARKEN TEKBİR VE TESBİH

 

حدثنا سليمان بن حرب: حدثنا شُعبة، عن الحكم، عن ابن أبي ليلى، عن علي:

 أن فاطمة عليهما السلام شكت ما تلقى في يدها من الرحى، فأتت النبي صلى الله عليه وسلم تسأله خادماً فلم تجده، فذكرت ذلك لعائشة، فلما جاء أخبرته، قال: فجاءنا وقد أخذنا مضاجعنا، فذهبت أقوم، فقال: (مكانك). فجلس بيننا حتى وجدت برد قدميه على صدري، فقال: (ألا أدلكما على ما هو خير لكما من خادم؟ إذا أويتما إلى فراشكما، أو أخذتما مضاجعكما، فكبرا ثلاثاً وثلاثين، وسبحا ثلاثاً وثلاثين، واحمدا ثلاثاً وثلاثين، فهذا خير لكما من خادم).

وعن شُعبة، عن خالد، عن ابن سيرين قال: التسبيح أربع وثلاثون.

 

[-6318-] Ali r.a.'den aktarıldığına göre Hz. Fatıma el değirmeninin ellerini tahriş etmesinden şikayetlenerek bir hizmetçi istemek üzere Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelmiş; kendisini bulamayınca durumu Hz. Aişe'ye anlatmıştır. Kızının isteğini öğrenen Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de onların evine gelip yatmaya hazırlanan kızı ve damadının arasına oturmuş (bu esnada kalkmak isteyen Hz. Ali'ye izin vermemiş; ayrıca Hz. Ali Nebi efendimizin ayağının serin liğin i göğsünde hissetmiştir) ve onlara "Size hizmetçiden daha hayırlı bir şey söyleyeyim mi? Yattığınız zaman 34 kere tekbir, 33 kere tesbih, 33 kere hamdedin" demiştir.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Bab başlığında tekbir ve tesbih yanında "tahmid / hamdetme" ifadesi de yer alıyor sayılmalıdır. Hz. Fatıma'nın talep ettiği hizmetçi cariyelerdendir. Bu hadiste zikri geçen tekbir, tesbih ve hamdin cariyeden daha hayırlı oluşu hakkında değişik yorumlar yapılmıştır. Kadı İyaz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kızına ve damadına her durumda ahiret amellerinin dünya amellerinden üstün olduğunu söylemek istediğini belirtir. Yalnızca zikir öğretisinde bulunması hizmetçi verme imkanının olmamasındandır. Taleplerini yerine getiremediği için onlara istediklerinden daha hayırlı olan bir zikir öğretmiş olmalıdır.

 

Kurtubi ise Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ihtiyaç anında dua etmeye eş değer olan bir zikir öğrettiği kanaatindedir. Kendisi için nasıl fakirliği ve sonunda ulaşılacak ecrin büyüklüğünü düşünerek sıkıntılarına sabretmeyi tercih etmişse kızı içinde aynı şeyi istemiş de olabilir.

 

Mühelleb de Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, kızına ahirette daha yararlı olacak bir şey öğrettiğini ifade etmiştir. Mal ve çoluk çocuk derdine düşmeyip karın tokluğuna ilim öğrenmek ve sünneti ezberlemeye kendilerini adayan Ashab-ı suffayı yeğlemiştir. Ashab-ı suffa azık karşılığında nefislerini Allah'a satmışlardır. Bu hadis ilim talebelerinin humus (ganimet) dağıtılırken öncelenmesi gerektiğine delalet etmektedir. Ayrıca selefin hayatın zorluklarına, az mala ve sıkıntılara nasıl dayandıkları da bu hadiste ifade edilmektedir. Allah onlara dünyalık bahşetme imkanına sahip olmasına rağmen dünyalıkların getireceği ilave yüklerden onları korumak istemiştir. Nebilerin ve velilerin çoğunun durumu böyledir. İsmail Kadı şöyle demiştir: Bu hadis devlet başkanının ganimeti dilediği yerlere sarfedebileceğini göstermektedir. Zira esirler de ganimete dahildir. Ganimet onu hakedenlere aittir. Bu İmam Malik ve başka alimlerin de görüşüdür. İmam Şafii ve başka bazı alimler ehl-i beytin ganimette hak sahibi olduğunu beyan etmiştir. Bu konunun ayrıntısı cihad bahsinin sonlarında geçmiştir.

 

Mühelleb'e göre bu hadiste kişinin kendisi için tercih ettiği ahireti, eğer buna muktedir iseler ailesi için de tercih edip onları yönlendirmesi gerektiği ifade edilmektedir. Bu hadiste Hz. Ali ve Hz. Fatıma hakkında güzel bir menkıbe anlatılmaktadır. Yine kızlara ve yakınlara şefkat ve merhamet kanatlarının gerilmesi ve kibri yok edip birliğin sağlanması söz konusudur. Zira Hz. Nebi kızını ve damadını rahatsız etmemiş yanında yatıyor halde kalmalarına müsaade etmiştir. Hatta ayaklarını aralarına sokmuş ve yanlarında kalıp istedikleri hizmetçiden daha hayırlı bir zikir öğretmiştir. Ayrıca hadis yatarken bu zikri sürekli tekrarlayanların yorgunluk duymayacaklarının delilidir. Çünkü Hz. Fatıma yorulduğu için hizmetçi istemiş Resulullah s.a.v. da bu zikri tavsiye etmiştir. İbn Teymiyye de aynı şeyi söylemiştir. Bu zikre devam edenlerin yaptıkları işler sebebiyle yorulabileceklerini ama çok çalışmaktan zarar görmeyeceklerini ve sıkıntı duymaya caklarını söylemek daha doğru görünmektedir.

 

باب: التعوذ والقراءة عند النوم.

12. YATARKEN ALLAH'A SIĞINMA VE KUR'AN OKUMA

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: حدثنا الليث قال: حدثني عُقَيل، عن ابن شهاب: أخبرني عروة، عن عائشة رضي الله عنها:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان إذا أخذ مضجعه نفث في يديه، وقرأ بالمعوذات، ومسح بهما جسده.

 

[-6319-] Aişe r.anha'dan rivayet edildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem yatmaya hazırlanırken iki eline üfürüp muawizat surelerini okur ve ellerini vücuduna sürermiş.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Bu hadisin şerhi tıp bölümünde geçmiştir. Ravilerin bu hadiste ifade edilen fiilin süreklimi yoksa yalnızca hasta olunan günlerde mi yapıldığı konusundaki ihtilaflnı aktarmıştım. Hz. Aişe'den sahih bir yolla gelen habere göre her iki durumda da Resulullah s.a.v. muawizat surelerini okuyup ellerini vücudupa sürermiş. Burada zikri geçen muawizat sureleri ihlas, felak ve nas sureleridir. Yatmaya hazırlarvrken Kur'Em okunması hakkında pek çok sahih haber aktarılmıştır. Örneğin vekalet bahsinde geçen bir haberde ayete'l-kürsinin okunması zikredilmektedir. Fedailü'l-Kur'an bahsinde İbn Mes'ud'dan gelen bir haberde bakara suresinin son iki ayetinin okunması önerilmektedir. Sünenlerde yer alan bir hadiste ise yatmadan hemen önce kafirCm suresinin okunması tavsiye edilmektedir. Zira bu sure şirkten uzaklığm bir ifadesidir. Hz. Cabir'den nakledilen merfu bir hadiste ise Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in elif lam mim tenzil ve mülk suresini okumadan yatmadığı kaydedilmektedir.

 

Allah'a sığınma konusunda da pek çok hadis vardır. "Akşam olunca "Yarattıklarının şerrinden mükemmel sözleri aracılığıyla Allah'a sığınırım" dersen hiç bir şey sana zarar vermez" hadisi bunlardandır. İbn BattaI Hz. Aişe'nin naklettiği hadisin rukye ve benzeri şeylerin sadece hastalık olunca kullanılabileceğini söyleyenlere bir red niteliği taşıdığını belirtmiştir.

 

 

13. BAB

 

حدثنا أحمد بن يونس: حدثنا زهير: حدثنا عبيد الله بن عمر: حدثني سعيد بن أبي سعيد المقبري، عن أبيه، عن أبي هريرة قال:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم: (إذا أوى أحدكم إلى فراشه فلينفض فراشه بداخلة إزاره، فإنه لا يدري ما خلفه عليه، ثم يقول: باسمك ربي وضعت جنبي وبك أرفعه، إن أمسكت نفسي فارحمها، وإن أرسلتها فاحفظها بما تحفظ به عبادك الصالحين).

تابعه أبو ضمرة وإسماعيل بن زكرياء، عن عبيد الله. وقال يحيى وبشر، عن عبيد الله، عن سعيد، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

ورواه مالك وابن عجلان، عن سعيد، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-6320-] Ebu. Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

 

"Yatağınıza gittiğiniz zaman izarınızın iç tarafıyla yatağınızı bir silin. Çünkü siz sabah kalktıktan sonra yatağınıza nelerin girip çıktığını bilmezsiniz. Sonra şöyle deyin: Ey Rabbim isminle yatağıma yattım, Yine senin rızanla kalkacağım, Eğer gece canımı alırsan bana merhamet et. Eğer yaşamamı irade edersen beni salih kulların gibi koru"

 

Kurtubi Müfhim adlı eserinde yatağın neden silinmesi gerektiğinin hadiste açıklandığını; ancak bunun neden izarın iç tarafıyla yapılması gerektiğinin anlaşılmadığını ifade etmiştir. Bana göre bazı hayvanların yaklaşmasını engelleyen tıbbı bir faydası olduğu için izarın içiyle silinmesi emredilmiştir.

 

Tibi kişinin yatağını terkettikten sonra toz, toprak vb, şeylerin yatağı kirlettiği için yatmadan önce onu silkmek gerektiğini söylemiştir. Kirmanı de hadis metninde geçen imsak kelimesinin ölüm diye yorumlandığını dolayısıyla karşılığının rahmet ve mağfiret olduğunu; irsal kelimesinin de hayatın devamı anlamına geldiğini ve karşılığının da hıfz ve koruma olduğunu ifade etmiştir.