EK SAYFA – 2012-3
باب: قول
الرجل للشيء:
ليس بشيء، وهو
ينوي أنه ليس
بحق.
117. KİŞİ'NİN BİR ŞEY İÇİN: HAK DEĞİLDİR KASIT VE NİYETİ İLE
"BİR ŞEY DEĞİLDİR" DEMESİ
وقال ابن
عباس: قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم للقبرين:
(يعذبان بلا
كبير، وإنه
لكبير).
İbn Abbas da şöyle demiştir: "Nebi s.a.v. iki kabir için:
Bunlar büyük bir şey için azap edilmiyorlar. Ama gerçekte o pek büyüktür,
buyurdu."
حدثنا محمد
بن سلام:
أخبرنا مخلد
بن يزيد: أخبرنا
ابن جريج: قال
ابن شهاب:
أخبرني يحيى
بن عروة: أنه
سمع عروة
يقول: قالت
عائشة:
سأل
أناس رسول
الله صلى الله
عليه وسلم عن
الكهان، فقال
لهم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (ليسوا
بشيء). قالوا:
يا رسول الله،
فإنهم يحدثون
أحياناً
بالشيء يكون
حقاً؟ فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (تلك
الكلمة من الحق،
يخطفها
الجني،
فيقرها في أذن
وليه قر الدجاجة،
فيخلطون فيها
أكثر من مائة
كذبة).
[-6213-] Aişe r.anha'dan, dedi ki: "Bazı kimseler
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e kabinlerin durumu hakkında soru sordu.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de onlara:
Onlar bir şey değildir, buyurdu. Soruyu soranların: Ey Allah'ın
Rasulü, onlar bazen bir şeyi söylüyorlar, sonra o gerçek çıkıyor demeleri
üzerine, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
İşte o söz, cinlerden olanın kapıverdiği haktandır. O, bunu tavuğu
n gıdaklaması gibi dostu olan (insan)ın kulağına bırakır. Onlar da (bu kahinler
de) ona yüz yalandan fazla yalan katarlar."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Adamın bir şey için: O hak değildir, kasıt ve niyeti ile
bir şey değildir demesi."
el-Hattabi dedi ki: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in:
"Onlar bir şey değildir" buyruğu, gayb ilmi ile ilgili olarak
söylediklerine dairdir. Yani onların sözleri, Nebi sallaııiihu aleyhi ve
sellem'in vahye dayanarak ha.ber verdiği sözlerine güvenilip dayanıldığı gibi
güvenilecek doğru şeyler değildir. Bu da sağlam olmayan bir iş yapan yahut
doğru olmayan bir söz söyleyen bir kimse için: Sen bir şey yapmadın ya da bir
şey söylemedin, demeye benzer.
İbn Battal da buna yakın bir açıklamadan sonra şunları
eklemektedir: Araplar bu sözleriyle olumsuzlukta mubalağa etmeyi kastederler.
Bu da yalan değildir.
Müfessirlerin bir çoğu da yüce Allah'ın: "İnsan üzerinden
öyle uzun bir süre geçti ki o anılmaya değer bir şey değildi."(İnsan, 1)
buyruğu hakkında şöyle demişlerdir:
Burada anılmaktan maksat, değer, üstünlük, şeref demektir. Yani
o varlık olarak vardı, ama anılmasına değer bir durumda değildi. E..ından
kasıt, ya Adem'dir diyenlerin görüşlerine göre suret verilmiş bir çamur idi,
yahut bundan maksat insan türüdür diyenlerin göruşlerine göre, annesinin
karnında bulunuyordu. (Her iki halde de o, anılmaya değer bir şey değildi.)