EK SAYFA – 1939-3
باب: ما يُذكر
في سَمِّ
النبي صلى
الله عليه وسلم.
55. NEBİ S.A.V.'İN ZEHİRLENMESİ HAKKINDA ZİKROLUNANLAR
رواه عروة،
عن عائشة، عن
النبي صلى
الله عليه وسلم.
Bunu Urve, Aişeiden, o Nebi s.a.v.'den diye rivayet etmiştir.
حدثنا قتيبة:
حدثنا الليث،
عن سعيد بن
أبي سعيد، عن
أبي هريرة أنه
قال:
لما
فُتحت خيبر،
أهديت لرسول
الله صلى الله
عليه وسلم شاة
فيها سم، فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (اجمعوا
لي من كان ها هنا
من اليهود).
فجمعوا له،
فقال لهم رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
(إني سائلكم
عن شيء، فهل أنتم
صادقيَّ عنه).
فقالوا: نعم
يا أبا
القاسم، فقال
لهم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (من أبوكم).
قالوا: أبونا
فلان، فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (كذبتم،
بل أبوكم
فلان). فقالوا:
صدقت وبررت،
فقال: (هل أنتم
صادقيَّ عن
شيء إن سألتكم
عنه). فقالوا:
نعم يا أبا القاسم،
وإن كذبناك
عرفت كذبنا
كما عرفته في
أبينا، قال
لهم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (مَنْ
أهل النار).
فقالوا: نكون
فيها يسيراً،
ثم تخلفوننا
فيها، فقال
لهم رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (اخسؤوا
فيها، والله
لا نخلفكم
فيها أبداً).
ثم قال لهم:
(فهل أنتم صادقيَّ
عن شيء إن
سألتكم عنه).
قالوا: نعم، فقال:
(هل جعلتم في
هذه الشاة
سماً). فقالوا:
نعم، فقال: (ما
حملكم على
ذلك). فقالوا:
أردنا: إن كنت كذاباً
نستريح منك،
وإن كنت نبياً
لم يضرك.
[-5777-] Ebu Hureyre'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Hayber fethedilince, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e içine zehir
katılmış bir koyun hediye edildi. Bunun üzerine Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem şöyle buyurdu: Burada Yahudilerden kim varsa toplayıp yanıma getiriniz.
Yahudiler toplanıp yanına getirildi. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
onlara: Ben size bir hususu soracağım. Sizler bana buna dair doğruyu söyleyecek
misiniz, dedi. Onlar: Evet, ey Ebell-Kasım dediler.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara: Sizin atanız
kimdir, diye sordu. Onlar:
Atamız filandır, dediler. Bu sefer Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem: Yalan söylediniz, aksine babanız filandır, buyurdu. Onlar: Doğru
söyledin ve iyi söyledin, dediler.
Bu sefer tekrar: Eğer ben size bir hususa dair soracak olursam
bana doğruyu söyleyecek misiniz, dedi. Onlar: Evet, ey Ebell-Kasım. Çünkü sana
yalan söyleyecek olursak, babamız hakkında söylediğimiz yalanı bildiği n gibi
bunu da bilirsin, dediler.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara: Cehennem ehli
kimlerdir, diye sordu.
Onlar: Bizleyorada kısa bir süre kalacağız, sonra arkamızdan siz
bizim yerimize orada kalacaksınız, dediler. Bu sefer Rasulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem orada hor ve hakir olarak kalacaksınız. Allah'a yemin ederim,
sizden sonra biz orada ebediyen kalmayacağız, buyurdu.
Daha sonra onlara: Eğer size bir şey hakkında soru soracak
olursam, bana doğruyu söyleyecek misiniz, dedi. Onlar: Evet, dediler. Bu sefer:
Siz bu koyuna zehir kattınız mı, diye sordu. Onlar, evet dediler. O: Sizi bu
işi yapmaya ne itti, diye sordu, onlar: Eğer bir yalancı isen senden kurtulmak
istedik ve eğer bir nebi isen sana zarar vermeyecektir, dediler."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Orada hor ve hakir olarak kalacaksınız." Buradaki
söz, onların kovulmaları, uzaklaştırılmaları anlamında bir azar yahut bu
şekilde onlara bir bedduadır.
"Allah'a yemin ederim, orada biz ebediyen sizin yerinize
geçmeyeceğiz."
Yani sizler oradan çıkmayacağınız gibi, sizden sonra biz de
orada kalmayacağız. Çünkü Müslüman günahkarlardan cehenneme giren kimseler de
oradan çıkacaktu'. Müslüman bir kimsenin başkasının yerine oraya geçeceği asla
düşünülemez. Hadiste Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in gayba dair haber
verdiği, cansız varlıkların kendisiyle konuştuğu, Yahudilerin de inatlarını
sürdürdükleri anlaşılmaktadır. Çünkü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in onlara
babalarının adına dair verdiği haberini, onların koyuna zehir kattıklarını
itiraf ve tasdik etmekle birlikte yine de inat ettiler ve onu yalanlamayı
sürdürdüler.
Hadisten Çıkan Diğer Sonuçlar
Hadisten zehir ile başkasının ölümüne sebep olanın, kısas olmak
üzere öldürüleceği anlaşılmaktadır. Ancak Hanefilere göre bu hususta sadece
diyet gereklidir. Diyetin gerekmesi de zehri içmeye zorlaması halindedir. Bunda
ittifak vardır. Ama ondan habersiz zehri yemeğine katar, onu da yedirirse bu
hususta ilim adamlarının görüş ayrılığı vardır. Şayet Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in aynı sebep dolayısıyla ölen Bişr b. el-Bera karşılığında Yahudi
kadını öldürdüğü sabit ise, bu, bu halde kısasın gerektiğini söyleyenlerin
lehine bir delilolur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Yine bu hadisten anlaşıldığı üzere, zehir ve daha başka birtakım
şeylerin, bizzat kendileri etki edemezler. Ancak Allah'ın izniyle etkili
olabilirler. Çünkü zehir Bişr b. el-Bera'da etkisini göstermiş bulunmaktadır;
denildiği ne göre derhal ölmüş, bir başka görüşe göre bir sene sonra ölmüştür.