SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’T-TIB

<< 1922 >>

EK SAYFA – 1922-2

باب: الدواء بألبان الإبل.

5. DEVELERİN SÜTLERİ İLE TEDAVİ

 

حدثنا مسلم بن إبراهيم: حدثنا سلام بن مسكين: حدثنا ثابت، عن أنس:

 أن ناساً كان بهم سقم، قالوا: يا رسول الله آونا وأطعمنا، فلما صحُّوا، قالوا: إن المدينة وخمة، فأنزلهم الحرَّة في ذَوْد له، فقال: (اشربوا ألبانها). فلما صحُّوا قتلوا راعي النبي صلى الله عليه وسلم واستاقوا ذَوْده، فبعث في آثارهم، فقطع أيديهم وأرجلهم، وسمر أعينهم، فرأيت الرجل منهم يكدم الأرض بلسانه حتى يموت.

قال سلام: فبلغني أن الحجَّاج قال لأنس: حدثني بأشد عقوبة عاقبه النبي صلى الله عليه وسلم، فحدثه بهذا، فبلغ الحسن فقال: وددت أنه لم يحدثه بهذا.

 

[-5685-] Enes'ten rivayete göre, "Bazı kimseler hastalanmışlardı. Ey Allah'ın Rasulü, bizi barındır, bize yiyecek ver, dediler. Bunlar sağlıklarına kavuşunca, Medine'nin havası ağırdır, dediler. Bu sefer onları zekat develerinin bulunduğu el-Harre denilen yerde yerleştirdi ve:

 

Develerin sütlerinden içiniz, buyurdu. Sağlıklarına kavuşunca Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in çobanını öldürdüler ve zekat develerini önlerine katıp götürdüler. Allah Rasulü arkalarından izlerini takip edecek kimseler gönderdi. Sonra ellerini ve ayaklarını (çaprazlama) kesti, gözlerine de mil çektirip oydurdu. Ben onlardan bir adamın, ölünceye kadar yeri ısırıp dili ile yaladığını gördüm."

 

Ravilerden Sellam dedi ki: Bana ulaştığına göre el-Haccac, Enes'e: Bana Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in uyguladığı en ağır cezayı tahdis et, dedi. Enes de ona bu hadisi anlattı.

 

Bu olay el-Hasen'e ulaşınca o da: Enes'in bu hadisi Haccac'a tahdis etmemiş olmasını çokça arzu ederdim, dedi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Deve süt1eri ile tedavi." Yani böyle bir tedavinin uygun geleceği hastalıklarda kullanılması.

 

"Bazı insanlar." Behz, rivayetinde "Hicaz ehlinden" fazlalığını da zikretmiş bulunmaktadır. Hadis daha önce Taharet bölümünde kaydedilmiş ve bunların Ukl yahut Ureynelilerden -bu şekilde şek ile- oldukları belirtilmiş idi. Bunların sekiz kişi oldukları, dört tanesinin Ukl'den, üç tanesinin Ureynelilerden, dörd üncülerinin de onlara tabi olan bir başka kabileden birisi olduğu sabittir.

 

"Ben onlardan bir adamın ölünceye kadar yeri ısırıp diliyle yaladığını gördüm." Behz, rivayetinde: "Çektiği ağrı ve gamdan ötürü" fazlalığını da zikretmiştir. EbQ Avane'nin Sahih'inde, burada: "Duyduğu sıcaklık ve şiddetten ötürü yerin soğuğunu almak üzere yeri ısırdığını gördüm" denilmektedir.

 

"el-Hasen" (b. Ebi'l-Hasen el-Basri'dir)'e ulaşınca Enes'in bu hadisi Haccac'a nakletmemiş olmasını çokça arzu ederdim dedi." el-Kuşmiheni: "Bu" lafzını eklemiştir. Behz'in rivayetinde de şöyle denilmektedir: "Allah'a yemin ederim, Haccac minbere kalkıp: Bize Enes tahdis etti deyip, bu hadisi nakletmeden durmad!." Dedikten sonra şunları söyledi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Allah'a isyan sebebiyle elleri, ayakları kesti, gözlere mil çektirdi. Biz Allah'a isyan sebebiyle bunu yapmayacak mıyız, dedi."

 

el-İsmaill bir başka yolla Sabit'ten şunu nakletmektedir: Bana Enes tahdis ederek dedi ki: Ben Haccac'a naklettiğim bir hadis dolayısıyla duyduğum pişmanlığı hiçbir şeyden dolayı duymuş değilim." Daha sonra hadisi zikretmektedir. Enes'in buna pişman olmasının sebebi ise Haccac'ın ceza vermekte çok aşırı giden birisi olması idi ve en basit bir şüpheyi kabul ederek ağır cezalar verirdi.

 

Uramler ile ilgili bu kıssada onun lehine delil olacak bir taraf yoktur. Çünkü bu hadisin bazı rivayet yollarında irtidad ettikleri açıkça ifade edilmiştir. Ayrıca bundan sonra gelecek olan başlıkta belirtileceği üzere hadler de henüz nazil olmamış ve Meğazi'de geçtiği üzere müsle (organların kesilmesi)nin nehyinden önce olmuştur.

 

باب: الدواء بأبوال الإبل.

6. DEVELERİN SİDİKLERİ İLE TEDAVİ OLMAK

 

حدثنا موسى بن إسماعيل: حدثنا همَّام، عن قتادة، عن أنس رضي الله عنه:

 أن ناساً اجتووا في المدينة، فأمرهم النبي صلى الله عليه وسلم أن يلحقوا براعيه، يعني الإبل، فيشربوا من ألبانها وأبوالها، فلحقوا براعيه، فشربوا من ألبانها وأبوالها، حتى صلحت أبدانهم، فقتلوا الراعي وساقوا الإبل، فبلغ النبي صلى الله عليه وسلم، فبعث في طلبهم فجيء بهم، فقطع أيديهم وأرجلهم، وسمر أعينهم.

قال قتادة: فحدثني محمد بن سيرين: أن ذلك كان قبل أن تنزل الحدود.

 

[-5686-] Enes r.a.'dan rivayete göre "Bazı kimseler Medine'de karınıarından hastalandılar. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara develerinin çobanına gitmelerini, yanında kalarak develerin sütlerinden ve sidiklerinden içmelerini emretti. Onlar da çobanın yanına gittiler. Develerin sütlerinden, sidiklerinden içtiler. Nihayet bedenleri sağlıklarına kavuştu. Çobanı öldürdüler, develeri de önlerine katıp sürdüler. Durum Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ulaşınca onları yakalamak üzere takipçiler gönderdi. Yakalayıp getirildiler. O da ellerini, ayaklarını (çaprazlama) kesti, gözlerine mil çektirdi."

 

Katade dedi ki: "Bana Muhammed b. Slrln'in tahdis ettiğine göre bu, hadlerin inişinden önce idi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Develerin sidikleri ile tedavi olmak." Bu Başlık altında Uranıler ile ilgili hadisi zikretti. Develerin sidikleri ile tedavi hususunda İbnu'l-Münzir'in, İbn Abbas'tan diye Nebie ref ederek naklettiği şu hadis de gelmiş bulunmaktadır: "Deve sidikleri ile tedavi olmaya bakınız. Çünkü onların sidikleri, mideleri fesada uğramış kimselere faydalıdır."