باب: الخمر من
العسل، وهو
البِتْعُ.
4. EL-BİT' DENİLEN BAL'DAN HAMR (İÇKİ)
وقال معن:
سألت مالك بن
أنس عن
الفُقَّاع،
فقال: إذا لم
يسكر فلا بأس.
وقال ابن
الدراوردي: سألنا
عنه فقالوا:
لا يسكر، لا
بأس به.
Ma'n dedi ki: Ben Enes b. Maıik'e el-Fukkaa (kuru üzüm şırası)
hakkında soru sordum. O: Eğer sarhoşluk vermiyorsa onda bir sakınca yoktur,
dedi. İbnu'd-Deraverdı de dedi ki: Biz onun (el-fukkaa'nın) hakkında soru
sorduk da bize: O sarhoşluk vermiyorsa bunda bir beis yoktur, dediler.
حدثنا عبد
الله بن يوسف:
أخبرنا مالك،
عن ابن شهاب،
عن أبي سلمة
بن عبد
الرحمن: أن
عائشة قالت:
سئل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن
البِتْع،
فقال: (كل شراب
أسكر فهو حرام).
[-5585-] Aişe r.anha'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bit'e dair soru soruldu, o da:
Sarhoşluk veren her bir içki haramdır, diye buyurdu."
حدثنا أبو
اليمان:
أخبرنا شعيب،
عن الزُهري قال:
أخبرني أبو
سلمة بن عبد
الرحمن: أن
عائشة رضي
الله عنها
قالت:
سئل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن
البِتْع، وهو
نبيذ العسل، وكان
أهل اليمن
يشربونه،
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم: (كل
شراب أسكر فهو
حرام).
[-5586-] Aişe r.anha'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'e bal nebızi olup -Yemen ahalisinin
içtikleri bir içki olan- el-bit' hakkında soru soruldu da Rasulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem:
Sekir (Sarhoşluk) veren her bir içecek haramdır, buyurdu."
وعن الزُهري
قال: حدثني
أنس بن مالك:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: (لا
تنتبذوا في الدُّبَّاء،
ولا في
المُزَفَّتِ).
وكان أبو هريرة
يلحق معها:
الحَنْتَمْ
والنَّقير.
[-5587-] Enes b. Malik r.a.'den rivayete göre Rasulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
"ed-Dubba' denilen (Kabak) ile, zift ile sıvanmış kaplarda
nebız (şıra) yapmayınız diye buyurdu. Ebu Hureyre de el-Hantem (denilen
testiyi) ve en-Nakır (denilen hurma kütüğü oyularak yapılan) kapları da bunlara
katıyordu."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Ona el-bit'e dair soru soruldu." Bu hadisi Müslim,
Ebu Musa'dan diye rivayetetmiştir. Buna göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
kendisini Yemen'e göndermiş, o da ona Yemen'de yapılan bazı içeceklere dair
soru sormuştu. Allah Rasulü:
"Bunlar nelerdir diye sorunca, Ebu Musa: Bunlar el-bit' ve
el-mezar denilen içeceklerdir, dedi. Bu sefer Allah Rasulü:
Sarhoşluk veren her şey haramdır, buyurdu. Ben Ebu Burde'ye:
el-Bit' nedir diye sordum. O: Bal nebızi (şırası)dır dedi."
Hadisten anlaşıldığına göre ister üzüm suyundan, ister
başkasından yapılmış olsun, sarhoşluk veren her şey haramdır. el-Mazerı dedi
ki: Şiddetlenmeden önce üzüm suyunun helalolduğu üzerinde icma' ettikleri gibi,
şiddetlenip kaynayıp köpük attığı takdirde de azının da, çoğunun da haram
olduğu üzerinde fukaha icma' etmişlerdir. Bundan sonra eğer kendiliğinden
sirkeye dönüşürse yine icma' ile helalolur. O halde nazar-ı itibara alınan bu
hükümlerin, edinilen bu içeceklerin değişmesi halinde değişeceğidir. Bu durum
ise bunların birbirleriyle oldukça irtibatlı olduklarını göstermekte ve haram
kılınış illetinin sarhoşluk veridiik olduğuna delilolmaktadır. O halde bu da
şunu gerektirir: Sarhoşluk verme özelliğini taşıyan her bir içkinin azını da,
çoğunu da kullanmak haram olur. ---
Mazeri'nin açıklamalarıburada sona ermektedir.
---
el-Mazeri'nin bir istinbat olarak sözünü ettiği hükmün, haberin
bazı rivayet yollarında açıkça ifade edildiği de sabit olmuştur. Ebu Davud ve
Nesai sahih olduğunu belirterek İbn Hibban'ın, Cabir'den şöyle dediğini rivayet
etmişlerdir:
"Rasulullah s;,ılallahu a1eyhi ve sellem şöyle buyurdu:
çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır."
"Ebu Hureyre bunlara el-hantem ve en-nakir denilen kapları
da katıyordu. Müslim, Zazan yoluyla şöyle dediğini rivayet etmektedir:
"Ben İbn Ömer'e kaplara dair soru sordum ve: Bize bu haber sizin şivenizle
ulaştı, sen de bize bunu bizim şivemizle açıkla. O da şöyle dedi: Rasulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem testi demek olan el-Hantemeyi, kabak demek olan
ed-dubba'yı, hurma kütüğünün oyularak kap haline getirilmesi demek olan
en-nakiri ve zift ile sıvanan kap olan el-mukayyar'ı yasaklad!."
باب: ما جاء
في أن الخمر
ما خامر العقل
من الشراب.
5. HAMR'IN AKLI ÖRTÜP PERDELEYEN İÇKİ OLDUĞUNA DAİR GELEN
BUYRUKLAR
حدثنا أحمد
بن أبي رجاء:
حدثنا يحيى،
عن أبي حيَّان
التيمي، عن
الشَّعبي، عن
ابن عمر رضي الله
عنهما قال:
خطب
عمر على منبر
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقال:
إنه قد نزل
تحريم الخمر
وهي من خمسة
أشياء: العنب
والتمر
والحنطة
والشعير
والعسل،
والخمر ما
خامر العقل.
وثلاث، وددت
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم لم
يفارقنا حتى
يعهد إلينا
عهداً: الجد،
والكلالة،
وأبواب من
أبواب الربا.
قال: قلت: يا
أبا عمرو،
فشيء يُصنع
بالسِّنْدِ
من الرُّزِّ؟
قال: ذاك لم
يكن على عهد
النبي صلى الله
عليه وسلم، أو
قال: على عهد
عمر.
وقال
حجَّاج، عن
حمَّاد، عن
أبي حيَّان:
مكان العنب
الزبيب.
[-5588-] İbn Ömer r.a.'dan, dedi ki: "Ömer,
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in minberi üzerinde bir hutbe vererek
şunları söyledi:
Hamrın (içkinin) haram edilmesi ile ilgili buyruk nazil olduğunda
içki beş şeyden yapılıyordu: Üzüm, hurma, buğday, arpa ve bal.
Hamr ise aklı örtüp perdeleyen şeydir. Üç husus vardır ki Rasulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in onlara dair açıklayıcı hükmünü bize açıklamadan
bizden ayrılmamasIni çok arzu ederdim. Bunlar dede ile kelale(nin mirası) ve
ribaya (faize) dair bazı hususlardır."
(Ebu Hayyan et-Teyml) dedi ki: Ben (Amir eş-Şa'bi'ye): Ey Ebu Amr,
Sind denilen ülkede pirinçten yapılan bir şey (içki) var. (Onun hükmü nedir?)
diye sordum. O: O dediğin Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem döneminde yoktu
-yahut da: Ömer döneminde yoktu- diye cevap verdi.
Haccac da, Hammad'dan, o Ebu Hayyan'dan rivayetinde
"üzüm" yerine "kuru üzüm" lafzInI kullanmıştır.
حدثنا حفص بن
عمر: حدثنا
شُعبة، عن عبد
الله بن أبي
السفر، عن
الشَّعبي، عن
ابن عمر، عن
عمر قال:
الخمر
يصنع من خمسة:
من الزبيب
والتمر
والحنطة
والشعير
والعسل.
[-5589-] İbn Ömer'den rivayete göre "Ömer r.a. dedi
ki:
Hamr (içki) beş şeyden yapılır: Kuru üzümden, kuru olgun hurmadan,
buğdaydan, arpadan ve baldan."
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Ömer'in bu dedikleri Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den açık
ifadeler halinde rivayet edilmiş bulunmaktadıı:. Dört Sünen sahibi tarafından
rivayet edilip İbn Hibban'ın da sahih olduğunu belirttiği eş-Şa'bi'den iki
yolla nakledilmiş olan rivayete göre "en-Numan b. Beşir dedi ki:
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken dinledim: Hamr (içki)
sıkılmış meyve suyundan, kuru üzümden, hurmadan, buğdaydan, arpadan ve darıdan
yapılır ve ben size sarhoşluk verici her şeyi yasaklıyorum." Lafız EbQ
Davud'a ait.
"Hamr (içki) aklı örtüp perdeleyen her şeydir." (Hamr kökünden
gelen ve örtüp perdeleyen anlamı verilen: Hamera lafzı) örten, onunla iç içe
olup karışarak onu kendi hali üzere bırakmayan demektir.
"Arzu ederdim", temenni ederdim. Böyle bir temennide
bulunmasının sebebi açıklamanın yapılmış olması halinde ictihadın ihtiva ettiği
sakıncalardan uzak kalınmasıdır. Bu sakınca ise düşülmesi ihtimali bulunan
hatadır. Her ne kadar idihad dolayısıyla ecir alınsa bile hata yapılması
halinde ikinci ecri elde edemez; ama nassın gereğince amel etmek katıksız bir
isabettir.
"Bize açıklamayapmadan bizden ayrılmamasını arzu
ederdim." Müslim'deki rivayette: "Nihai olarak kendisine başvurulacak
bir açıklama" şeklindedir. Bu ifadeler onun bu konuda Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'den gelen bir nass! bilme diğini göstermekte ve diğertaraftan
içkiye dair haber verdiği husus dolayısı ile daha başka bir şeye ihtiyaç
duymayacak şekilde Nebiden kendisine ulaşmış bir bilgiye sahip olduğu
izlenimini vermektedir ki, bu hususta hutbesinde kesin bir kanaatini de
belirtmiş oldu.
"Dede ile kelale(nin mirası) ve faize dair bazı
bahisler." Dededen maksat, mirastan hak ettiği miktarın ne olduğudur.
Çünkü ashab-ı kiram bu hususta çok büyük ihtilafa düşmüşlerdir. İleride Feraiz
(miras bahisleri) bölümünde(6738.hadiste) Ömer'den bu hususta farklı hükümler
verdiğine dair açıklamalar gelecektir. Kelale'ye dair açıklamalar da aynı
şekilde Feraiz bölümünde gelecektir. Faiz ile ilgili çeşitli konulara gelince,
muhtemelen bu sözüyle riba'l-fadl (denilen fazlalık faizin)e işaret etmektedir.
Çünkü nesıe ribası (vade faizi) üzerinde ashab-ı kiram arasında ittifak vardır.