SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-ADAHİ

<< 1886 >>

EK SAYFA – 1886-5

باب: من ذبح الأضاحي بيده.

9. KURBANLIKLARI BİZZAT KESEN KİMSE

 

حدثنا آدم بن أبي إياس: حدثنا شُعبة: حدثنا قتادة، عن أنس قال:

 ضحَّى النبي صلى الله عليه وسلم بكبشين أملحين، فرأيته واضعاً قدمه على صِفَاحهما، يسمِّي ويكبِّر، فذبحهما بيده.

 

[-5558-] Enes'teh şöyle dediği rivayet edilmiştir:

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem alacalı, beyaz tüylü iki koç kurban etti. Ben onun bir ayağını (her birini keserken) böğrünün üzerine koyduğunu, besmele çekip tekbir getirdiğini ve o ikisini de bizzat eliyle kestiğini gördüm."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Kurbanlıkları bizzat eliyle kesen kimse." Yani bu şart mıdır yoksa evla (daha uygun olan) mıdır? Bizzat kesmeye gücü yeten kimsenin başkasını vekil tayin etmesinin caiz oluşu üzerinde fukahanın ittifakı vardır. Fakat Malikilerde kesebilen kimsenin vekalet vermesinin yeterli olmayacağına dair bir görüş vardır. çoğunluğa göre ise bu mekruhtur ama kesiminde hazır bulunması da müstehaptır.

 

"Ben onu, onların her birini keserken ayağını böğrüne koyduğunu gördüm."

Yani her bir kurbanlığını keserken bir ayağını onun böğrüne, kurbanlığın yanlarından birisi üzerine koyuyordu.

 

"Besmele çekiyor, tekbir getiriyordu."

 

 

Hadisten anlaşıldığına göre;

 

1- Kesim yaparken besmele çekmek meşrudur.

 

2- Besmele ile birlikte tekbir getirmek müstehaptır.

 

3- Kurbanlığın boynunun sağ yanı üzerine ayağı koymak müstehaptır. Fukaha, kurbanlığın sol yanı üzere yatırılacağını ittifakla kabul etmişlerdir.

 

Buna göre ayağını sağ yanına koyarak kurbanlığı kesenin, bıçağı sağ eline alıp sol eliyle de başını yakalaması daha kolayolur.

 

باب: من ذبح ضَحِيَّة غيره.

10. BAŞKASININ KURBANLIĞINI KESEN KİMSE

 

وأعان رجل ابن عمر في بَدَنَتِهِ .وأمر أبو موسى بناته أن يضحِّين بأيديهنَّ.

Bir adam, (Mina'da) İbn Ömer'e devesin(i kesmek)de yardım etmiş, Ebu Musa da kızlarına kurbanlıklarını kendi elleri ile kesmelerini emretmiştir .

 

حدثنا قتيبة: حدثنا سفيان، عن عبد الرحمن بن القاسم، عن أبيه، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 دخل عليَّ رسول الله صلى الله عليه وسلم بِسَرِفَ وأنا أبكي، فقال: (ما لك أنَفِسْتِ). قلت: نعم، قال: (هذا أمر كتبه الله على بنات آدم، اقضي ما يقضي الحاج غير أن لا تطوفي بالبيت). وضحَّى رسول الله صلى الله عليه وسلم عن نسائه بالبقر.

 

[-5559-] Aişe r.anha'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir:

 

"Şerif'te ben ağIıyorken Hasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yanıma girdi. Ne oldu sana? Ay hali mi oldun, diye sordu. Ben: Evet dedim. O: Bu, Allah'ın, Adem'in kızları üzerine yazdığı bir iştir. Hacıların yaptıklarını sen de yap! Ancak Beyt'i tavaf etme, buyurdu. Hasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem hanımları adına kurban olarak inek kesti."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Bir adam, (Mina'da) İbn Ömer'e devesin (i kesmek) de yardım etmiştir." İbnu'l-Müneyyir dedi ki: Bu rivayet, başlığa ancak yardım istemenin meşru olması halinde "vekalet de ona katılır (onun gibi değerlendirilir)" cihetiyle uygun düşmektedir. İbn Ömer'in başından geçen bu olaya yakın Ahmed'in rivayet ettiği merfu' bir hadis de gelmiş bulunmaktadır. Bunu ensardan bir adam şöylece rivayet etmektedir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kurbanlığını yatırdı ve: Kurbanlığımı kesmek üzere bana yardımcı ol, dedi, o da ona yardım etti." Hadisin ravileri sikadırlar.

 

"Ebu Musa kızlarına kurbanlıklarını kendi elleriyle kesmelerini emretti."

 

İbnu't-Tin dedi ki: Hadisten kadının hayvan kesmesinin caiz olduğu anlaşılmaktadır. Muhammed ise Malik'ten bunun mekruh olduğunu nakletmektedir.

 

Derim ki: Bu husus daha önce Zebaih bölümünde (5504 ve 5500.hadislerde) geçmiş bulunmaktadır.

 

Şafillerden nakledilen görüşe göre ise kadın için daha uygun olan, kurbanlığını kesmek üzere başkasına vekalet vermesi ve kendisinin bizzat kesmemesidir.

 

باب: الذبح بعد الصلاة.

11. NAMAZDAN SONRA KURBANI KESMEK

 

حدثنا حجَّاج بن المنهال: حدثنا شُعبة قال: أخبرني زُبَيد قال: سمعت الشَّعبي، عن البراء رضي الله عنه قال:

 سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يخطب فقال: (إن أول ما نبدأ به من يومنا هذا أن نصلي، ثم نرجع فننحر، فمن فعل هذا فقد أصاب سنَّتنا، ومن نحر فإنما هو لحم يقدِّمه لأهله، ليس من النُسُك في شيء). فقال أبو بردة: يا رسول الله، ذبحت قبل أن أصلي، وعندي جَذَعة خير من مُسِنَّة؟ فقال: (اجعلها مكانها، ولن تجزي - أو توفي - عن أحد بعدك).

 

[-5560-] Bera r.a.'dan şöyle dediğirivayetedilmiştir:

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i hutbe irad ederken dinledim. Şöyle buyurdu: Bugünümüzde ilk yapacağımız iş, namaz kılmamız, sonra dönüp kurbanlıklanmızı kesmemizdir. Kim bunu yaparsa bizim sünnetimize uygun iş yapmış olur. Her kim (namazdan önce) kesmiş ise onun bu kestiği, aile halkına takdim ettiği bir et olur. Kurban ibadetiyle hiçbir alakası olmaz.

 

Bunun üzerine Ebu Burde: Ey Allah'ın Rasulü, bayram namazını kılmadan önce kestim. Yanımda ise bir yaşını doldurmuş olandan daha iyi, yaşını doldurmamış bir dişi keçi vardır, dedi.

 

Allah Rasulü şöyle buyurdu: Sen onu o kestiğinin yerine kes! Ancak bu, senden sonra hiçbir kimse için yeterli olmayacaktır -yahut onun yerini tutmayacaktır (diyebuyurdu)-."

 

باب: من ذبح قبل الصلاة أعاد.

12. BAYRAM NAMAZINDAN ÖNCE KURBANINI KESEN, TEKRAR KESER

 

حدثنا علي بن عبد الله: حدثنا إسماعيل بن إبراهيم، عن أيوب، عن محمد، عن أنس،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (من ذبح قبل الصلاة فَلْيُعِدْ). فقال رجل: هذا يوم يُشتهى فيه اللحم، وذكر من جيرانه، فكأن النبي صلى الله عليه وسلم عذره، وعندي جَذَعة خير من شاتين؟ فرخَّص له النبي صلى الله عليه وسلم، فلا أدري بلغت الرخصة أم لا، ثم انكفأ إلى كبشين، يعني فذبحهما، ثم انكفأ الناس إلى غُنَيمة فذبحوها.

 

[-5561-] Enes'ten rivayete göre o Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

 

"Kim namazdan önce kurbanını keserse tekrar kessin.

 

Bir adam: Bu, canın et çektiği bir gündür, dedi ve komşulannın ihtiyaç içinde olduklarını zikretti. -Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onu mazur görür gibi oldu.-

 

Adam devamla dedi ki: Hem benim yanımda iki koyundan daha iyi, bir yaşını doldurmamış bir dişi keçi var deyince, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona ruhsat verdi. Artık, bu ruhsat başkalarını kapsar mı kapsamaz mı bilemiyorum.

 

Daha sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem iki koçun yanına vardı -yani onları kesti- sonra da (diğer) insanlar birkaç koyunluk bir sürüye gidip onları kestiler."

 

 

حدثنا آدم: حدثنا شُعبة: حدثنا الأسود بن قيس: سمعت جندب بن سفيان البجلي قال:

 شهدت النبي صلى الله عليه وسلم يوم النحر، فقال: (من ذبح قبل أن يصلي فَلْيُعِدْ مكانها أخرى، ومن لم يذبح فليذبح).

 

[-5562-] Cündeb b. Süfyan el-Becell'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:

 

"Ben kurban bayramı birinci günü (Nahr günü) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğuna tanık oldum:

 

Kim bayram namazını kılmadan önce kurbanını keserse onunyerine başkasını kessin. Kim de şimdiye kadar kesmemişse (namazdan sonra) artık kesiversin."

 

 

حدثنا موسى بن إسماعيل: حدثنا أبو عوانة، عن فراس، عن عامر، عن البراء قال:

 صلى رسول الله صلى الله عليه وسلم ذات يوم، فقال: (من صلى صلاتنا، واستقبل قبلتنا، فلا يذبح حتى ينصرف). فقام أبو بردة بن نيار فقال: يا رسول الله، فعلتُ. فقال: (هو شيء عَجَّلْتَهُ). قال: فإن عندي جَذَعة هي خير من مُسِنَّتَين، آذبحها؟ قال: نعم، ثم لا تجزي عن أحد بعدك). قال عامر: هي خير نَسيكتيه.

 

[-5563-] Amir'den rivayete göre el-Bera şöyle demiştir:

 

"Bir gün Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bayram namazı kıl(dır)dı ve şöyle buyurdu: Kim bizim kıldığımız namazı kılar, kıblemize yönelir ise namazdan ayrılıncaya kadar kurbanını kesmesin.

 

Ebu Burde b. Niyar ayağa kalkarak: Ey Allah'ın Resulü, ben böyle yaptım, dedi.

Allah Resulü: Bu, erken davranarak yaptığın bir iş oldu, diye buyurdu. Ebu Burde: Benim yanımda yaşını doldurmamış bir dişi keçi var ve o, yaşını doldurmuş iki koyundan hayırlıdır. Onu kesebilir miyim, diye sordu.

 

Allah Rasulü: Evet. Fakat bundan sonra artık hiç kimse için yeterli olmaz, diye buyurdu."

 

Amir (eş-Şa'bl): "İşte o, onun kestiği iki kurbanın hayırlı alanıdır" dedi.

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:•

 

"Namazdan önce kurbanın! kesen iade eder", yani kurban kesme işini tekrarlar.

"Kim bizim bu namazımıZ! kılar ve kıblemize yönelirse ... " Kim İslam dini üzere ise ... demektir.

 

باب: وضع القدم على صَفْح الذبيحة.

13. KESENiN KESTiĞi HAYVANIN BOYNUNA YAKIN BiR YERE AYAĞINI KOYMASI

 

حدثنا حجَّاج بن منهال: حدثنا همَّام، عن قتادة: حدثنا أنس رضي الله عنه:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يضحِّي بكبشين أملحين أقرنين، ووضع رجله على صفحتهما، ويذبحهما بيده.

 

[-5564-] Enes r.a.'dan rivayete göre: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem boynuzlu, alaca beyaz tüylü iki koç kurban eder ve bir ayağını boyunlarına yakın yere koyar ve onları kendi eliyle keserdi."

 

باب: التكبير عند الذبح.

14. HAYVAN KESERKEN TEKBiR GETiRMEK

 

حدثنا قتيبة: حدثنا أبو عوانة، عن قتادة، عن أنس قال:

 ضحَّى النبي صلى الله عليه وسلم بكبشين أملحين أقرنين، ذبحهما بيده، وسمَّى وكبَّر، ووضع رجله على صفاحهما.

 

[-5565-] Enes r.a.'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem boynuzlu, alaca beyaz tüylü iki koç kurban etti. Onları kendi eliyle kesti, besmele çekti, tekbir getirdi ve bir ayağını onların boyunlarına yakın yere koydu."

 

باب: إذا بعث بِهَدْيِهِ ليُذبح لم يَحْرُمْ عليه شيء.

15. BİR KİMSE KURBANLIĞINI HAREM BÖLGESİNDE KESİLMEK ÜZERE GÖNDERECEK OLURSA ONA (İHRAMLILARA HARAM OLAN ŞEYLERDEN) HİÇBİR ŞEY HARAM OLMAZ

 

حدثنا أحمد بن محمد: أخبرنا عبد الله: أخبرنا إسماعيل، عن الشَّعبي، عن مسروق:

 أنه أتى عائشة فقال لها: يا أم المؤمنين، إن رجلاً يبعث بالهدي إلى الكعبة ويجلس في المصر، فيوصي أن تُقَلَّدَ بَدَنَتُهُ، فلا يزال من ذلك اليوم مُحْرِمَاً حتى يَحِلَّ الناس، قال: فسمعت تصفيقها من وراء الحجاب، فقالت: لقد كنت أفتل قلائد هدي رسول الله صلى الله عليه وسلم، فيبعث هَدْيَهُ إلى الكعبة، فما يحرم عليه مما حلَّ للرجل من أهله، حتى يرجع الناس.

 

[-5566-] Mesruk'tan rivayete göre; "O, Aişe r.anha'nın yanına giderek ona:

 

Ey mu'minlerin annesi, bir adam Ka'be'ye kurbanlığını gönderse, kendisi de bulunduğu yerde otursa, gönderdiği kimselere kurbanlık devesine gerdanıık takılmasını tavsiye etse, o günden itibaren insanlar ihramdan çıkıncaya kadar kendisi de ihramlı kalmaya devam eder (mi), dedi.

 

Mesruk devamla: Ben onun hicabın (perdenin) arkasından ellerini çırpmasının sssini işittim. Sonra: Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Harem'e gönderdiği kurbanlıkların gerdanlıklarını bükerdim. ° da hediyelik kurbanlıklarını Ka'be'ye gönderirdi. Ama insanlar (Hac'dan) geri dönünceye kadar erkeklere hanımlarından helal olan hiçbir şey de haram olmazdı, dedi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

ed-Davudl, Aişe radıyallahu anha'nın "hediyelik kurbanlıklarını" sözlerini MeymOnelnin merfu olarak rivayet ettiği: "Zülhicce'nin ilk on günü girdi mi kurban kesmek isteyen bir kimse saçını kesmesin, tırnaklarını kesmesin" şeklindeki hadisinin, Aişe radıyallahu anha'nın hadisiyle mensuh yahut nasih olması gerektiğine delil göstermiştir.

 

İbnu't-TIn dedi ki: Ancak buna gerek yoktur. Çünkü Aişe radıyallahu anha kurbanlığını Harem'in içerisine gönderen bir kimsenin, mücerred göndermesi sebebiyle ihramlı olmasını kabul etmemiş, ancak özelolarak Zülhicce'nin ilk on gününde kaçınılması müstehap olan saçları ve tırnakları kesmeyi ele almamıştır. Daha sonra İbnu't-TIn şunları söylemektedir: Fakat hadisin umumi ifadesi edDawdi'nin dediğine delil teşkil etmektedir. Şafil de Zülhicce'nin ilk on gününde bu işlerin mubah olduğuna bunu delil göstermiştir. İbnu't-TIn dedi ki: Sözü geçen hadisi de Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai rivayet etmiş bulunmaktadır.

 

Derim ki: Söz konusu bu hadis MeymCıne'nin rivayet ettiği bir hadis değil, Ümmü Selemelnin rivayet ettiği bir hadistir ..