SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEBAİH VE’S-SAYD

<< 1883 >>

EK SAYFA – 1883-2

باب: جلود الميتة.

30.MEYTE (LEŞ)İN DERİLERİ

 

حدثنا زهير بن حرب: حدثنا يعقوب بن إبراهيم: حدثنا أبي، عن صالح قال: حدثني ابن شهاب: أن عبيد الله بن عبد الله أخبره:

 أن عبد الله بن عباس رضي الله عنهما أخبره: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم مر بشاة ميتة، فقال: (هلا استمعتم بإهابها). قالوا: إنها ميتة، قال: (إنما حَرُمَ أكلها).

 

[-5531-] Abdullah b. Abbas r.a. ona (Ubeydullah b. Abdullah'a) şunu haber vermiştir:

 

"Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ölmüş bir koyunun yanından geçti. Bunun üzerine: Neden onun postundan yararlanmadınız, diye sordu.

 

Ashab: O bir meyte (leş)dir, dediler. Allah Rasulü:

 

Haram olan onu yemektir, diye buyurdu."

 

 

حدثنا خطَّاب بن عثمان: حدثنا محمد بن حِمْيَرَ، عن ثابت بن عجلان قال: سمعت سعيد بن جُبَير قال: سمعت ابن عباس رضي الله عنهما يقول:

 مر النبي صلى الله عليه وسلم بعنز ميتة، فقال: (ما على أهلها لو انتفعوا بإهابها).

 

[-5532-] İbn Abbas r.a. dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ölmüş dişi bir keçinin yarimdan geçti. Bunun sahiplerine ne oldu ki? Keşke onun derisinden yararlansalardı, diye buyurdu."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Haram olan ancak onu yemektir, diye buyurdu." İbn Ebi Cemra dedi ki:

 

Bu hadisten anlaşıldığına göre İmam, dinleyenin verilen emrin anlamını kavrayamadığı hususlarda ona doğruyu gösterir. Sanki ashab ona: Böyle bir hayvan bize haram kılınmış iken bize nasılolur da ondan yararlanmayı emredersiniz, demişler de o da onlara neyin haram kılınmış olduğunu açıklamışoldu.

 

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar

 

1- Hadisten Kitabın, Sünnet ile tahsis edilmesinin caiz (mümkün) olduğu da anlaşılmaktadır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'in lafzı: "Size meyte haram kılındı" şeklindedir. Bu da her durumda meytenin bütün kısımlarını kapsar. Sünnet ise bunu yemek ile tahsis etmiştir.

 

2- Bu hadis, ashab-ı kiramın görüşlerini ne kadar güzel bir şekilde ifade ettiklerini ve hitapta da oldukça belağatli konuştuklarını göstermektedir. Çünkü tek bir söz ile birçok hususu bir arada ifade etmiş oldular. Bu da onların: "Şüphesiz bu bir meytedir"sözleridir.

 

3- ez-Zühri, bunu ister tabaklansın, ister tabaklanmamış olsun meytenin derisinden mutlak olarak yararlanmanın caiz oluşuna delil göstermiştir. Fakat başka yollarla 'tabaklanmış' kaydı da sahih olarak gelmiş bulunmaktadır. Cumhurun delili de budur.

 

Şafii, meyteler arasından köpek, domuz ve bunlardan meydana gelenleri istisna etmiş bulunmaktadır. Çünkü ona göre bunlar aynıları ile necistir. Ebu Yusuf ve Davud ise haberin geneloluşunu esas alarak herhangi bir istisnada bulunmamışlardır. Bu görüş aynı zamanda Malik'ten gelen bir rivayettir. Müslim de İbn Abbas'tan merfu olarak şu hadisi zikretmiştir: "Deri (ya da post) tabaklandı mı tahir olur." Bazıları da bu sebebi n hususi oluşunu ele alarak, böyle bir deriden yararlanmanın caiz oluşunu hayvanın etinin yenilir olmasına münhasır kabul etmiştir. Çünkü bu hususta haber, koyun ile ilgili olarak varid olmuştur. Bu görüş kıyas açısından tabaklama işleminin tezkiyeden öte bir temizlik ifade etmeyeceği ile güçlenir. Eti yenilmeyen hayvan tezkiye edilecek olursa çoğunluğun kanaatine göre tezkiye ile temiz olmaz. O halde tabaklama da böyledir.

 

Tabaklama yoluyla temizlemenin genelolduğunu kabul edenler ise lafzın geneloluşunu delil gösterirler. Dolayısıyla bu, sebebin hususiliğine göre öncelikli olarak kabul edilmelidir. Ayrıca yararlanma izninin geneloluşu da onlaragöre delildir. Çünkü hayvan ölmeden önce yararlanılan temiz bir varlıktır. Ölümünden sonra tabaklama işlemi onun için hayattaki halinin yerine geçmektedir.

 

Doğrusunu en iyi bilen A1lah'tır.