SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’N-NİKAH

<< 1821 >>

باب: العدل بين النساء  . {ولن تستطيعوا أن تعدلوا بين النساء - إلى قوله - واسعا حكيما} /النساء: 129، 130/

99. KADıNLAR ARASINDA ADALETLİ DAVRANMAZ (VE YÜCE ALLAH'IN): "NE KADAR İSTESENİZ BİLE KADINLAR ARASINDA ADALETLİ DAVRANAMAZSINIZ ... ALLAH, LÜTFU GENİŞ OLANDIR, HAKiMDİR."(Nisa, 29-130) BUYRUĞU

 

AÇIKLAMA: "Kadınlar arasında adaletli davranmak (ve yüce Allah'ın): "Ne kadar isteseniz bile kadınlar arasında adaletli davranamazsınlZ ... " (en-Nisa, 4/129) buyruğu." Buhari, ayeti zikretmek sureti ile burada sözkonusu edilenin kadınlar arasında her bakÜndan adaletli davranmak, hadis ile de adaletten kastedilenin, onların her birisine layık olanı vermek suretiyle aralarında eşitliği sağlamak olduğuna işaret etmektedir. Şayet hanımlarından her biristmfigiyimini, nafakasını ve sırasını eksiksiz verecek ve yerine getirecek olursa, bunun dışında kalbin meyli yahut kendi hakkını bağışlamasından ötürü zarar görmesi sözkonusu değildir.

 

Dört Sünen sahibinin rivayet edip İbn Hibban ile Hakim'in sahih olduğunu belirttikleri Hammad İbn Seleme yolu ile Eyyub'dan, onun Ebu Kılabe'den, onun Abdullah İbn Yezid'den, onun Aişe'den rivayetine göre "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, hanımları arasında günlerini paylaştırır ve adaletli davranarak: Allah'ım, bu benim güç yetirebildiğim hususlardaki paylaştırmamdır. Senin malik olduğun, fakat benim sahip olamadığım hususlarda ise beni kınama, diye buyururdu." Tirmizi dedi ki: Bununla sevgiyi ve muhabbeti kastetmektedir. İlim ehli bunu böylece açıklamışlardır.

 

Beyhaki de Ali İbn Ebi Talha yoluyla İbn Abbas'tan, yüce Allah'ın: "Yapamazsınız" buyruğu hakkında sevgi ve Cima' hususunda diye açıkladığını rivayet etmektedir.

 

باب: إذا تزوج البكر على الثيب.

100. DUL KADINDAN SONRA BAKİRE İLE EVLENDİĞİ TAKDİRDE (NE YAPAR?)

 

حدثنا مسدد: حدثنا بشر: حدثنا خالد، عن أبي قلابة، عن أنس رضي الله عنه - ولو شئت أن أقول:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم - ولكن قال: السنة إذا تزوج البكر أقام عندها سبعا، وإذا تزوج الثيب أقام عندها ثلاث.

 

[-5213-] Halid'den, o Ebu Kılabe'den, onun Enes r.a.'dan rivayetine göre -Ebu Kılabe dedi ki:

 

Arzu edersem Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu da diyebilirim. Ancak (Enes)- şöyle dedi:

 

"Sünnet olan, bakire ile evlendiği takdirde onun yanında (aralıksız) yedi gün kalması, dul kadın ile evlendiği takdirde onun yanında üç gün kalmasıdır. "

 

Bu hadis 5214 numara ile gelecektir

 

Diğer tahric edenler: Tirmizî, Nikah; Müslim, Rada

 

باب: إذا تزوج الثيب على البكر.

101. BAKİRE ÜZERİNE DUL KADIN İLE EVLENECEK OLURSA (NE YAPAR?)

 

حدثنا يوسف بن راشد: حدثنا أبو أسامة، عن سفيان، حدثنا أيوب وخالد   ،عن أبي قلابة، عن أنس قال:

 من السنة إذا تزوج الرجل البكر على الثيب أقام عندها سبعا وقسم، وإذا تزوج الثيب على البكر أقام عندها ثلاث ثم قسم.

قال أبو قلابة: ولو شئت لقلت: أن أنسا رفعه إلى النبي صلى الله عليه وسلم.

وقال عبد الرزاق: أجبرنا سفيان، عن أيوب وخالد، قال خالد: ولو شئت قلت رفعه إلى النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-5214-] Ebu Kilabe'den, o Enes r.a.'den şöyle dediğini rivayet etmektedir:

 

"Erkeğin dul kadından sonra bakire ile evlenmesi halinde yanında yedi gün (sıraya tabi olmayarak) kalıp sonra günlerini paylaştırması, bakire üzerine dul kadın ile evlenmesi halinde yanında (sıraya tabi olmayarak) üç gün kaldıktan sonra paylaştırması sünnetlendir."

 

Ebu Kılabe dedi ki: "Arzu edersem: 'Enes bunu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ref' ederek rivayet etmiştir', de diyebilirim."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Dedi ki: ... Sünnetlendir." Yani bu, Nebi s.a.v.'in sünnetidir. Sahabinin sözünden ilk hatıra gelen ve anlaşılan budur. Hac bölümünde Salim İbn Abdullah İbn Ömer'in ez-Zührı, kendisine İbn Ömer'in hacılara: "Eğer sünneti istiyor isen sen Nebi s.a.v.'in sünnetini mi istiyorsun deyince, Salim'in ona: Onlar bu sözleriyle Nebi'in sünnetinden başkasını mı kastediyorlardı ki" şeklindeki sözleri geçmiş bulunmaktadır.

 

İbn Abdilberr der ki: Alimlerin cumhurunun kanaatine göre bu, zifaf dolayısıyla kadının bir hakkıdır. Yanında başka bir zevcenin olup olmaması arasında fark yoktur. Nevevı'nin de nakletliğine göre, eğer yanında başka zevcesi yoksa bu kadar süre kalmak müstehabdır. Aksi takdirde vacibdir. Bu nakil, ashab-ı kiramın çoğunluğunun söylediklerine uygun düşmektedir.

 

باب: من طاف على نسائه في غسل واحد.

102. BÜTÜN HANIMLARINI DOLAŞARAK BİR DEFA ĞUSLEDEN KİMSE

 

حدثنا عبد الأعلى بن حماد: حدثنا يزيد بن زريع: حدثنا سعيد، عن قتادة: أن أنس بن مالك حدثهم: أن نبي الله صلى الله عليه وسلم كان يطوف على نسائه في الليلة الواحدة، وله يومئذ تسع نسوة.

 

[-5215-] Katade'den rivayete göre Enes İbn Malik r.a. kendilerine şunu tahdis etmiştir:

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir tek gecede bütün hanımlarını dolaşırdı. O zaman onun dokuz hanımı vardı."

 

باب: دخول الرجل على أهله في يوم.

103. ERKEĞİN, BİR GÜNDE BÜTÜN HANIMLARININ YANINA GİRMESİ

 

حدثنا فروة: حدثنا علي بن مسهر، عن هشام، عن أبيه، عن عائشة رضي الله عنها:

 كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا انصرف من العصر دخل على نسائه، فيدنو من إحداهن، فدخل على حفصة، فاحتبس أكثر ما كان يحتبس.

 

[-5216-] Aişe r.anha'dan, dedi ki: "Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ikindi namazını bitirdikten sonra hanımlarının yanına girer, onlardan birisine yaklaşırdı.

 

(Bir keresinde) Hafsa'nın evine girdi ve daha önce kaldığından daha uzun b süre kaldı ... "

 

باب إذا استأذن الرجل نسائه في أن يمرض في بيت بعضهن فأذن له.

104. ERKEĞİN HASTALANDIĞINDA HANIMLARINDAN BİRİSİNİN EVİNDE BAKILMASI İÇİN ONLARDAN İZİN İSTEMESİ VE ONLARIN DA ONA İZİN VERMESİ

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني سليمان بن بلال: قال هشام بن عروة: أخبرني أبي، عن عائشة رضي الله عنها: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يسأل في مرضه الذي مات فيه: (أين أنا غدا، أين أنا غدا). يريد يوم عائشة، فأذن له أزواجه يكون حيث شاء، فكان في بيت عائشة

حتى مات عندها، فمات في اليوم الذي كان يدور علي في بيتي، فقبضه الله وإن رأسه لبين نحري وسحري، وخالط ريقه ريقي.

 

[-5217-] Aişe r.anha'dan rivayete göre "Rasuluilah Sallallahu Aleyhi ve Sellem vefatı ile neticelenen hastalığında Aişe'nin gününü kastederek:

 

Yarın ben neredeyim, yarın ben neredeyim, diye sorardı. Hanımları nerede isterse orada olabileceğine dair ona izin verdiler. Bunun üzerine o da vefat edinceye kadar A-işe'nin evinde kaldı.

 

A-işe dedi ki: O, (sıraya göre dolaşmaya devam etmiş olsaydı bile) sıranın bana gelmesi gereken günde, benim evimde vefat etti. Başı benim gerdanım ile göğsüm arasında iken Allah ruhunu kabzetti ve onun tükürüğü benim tükürüğüme karıştı."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Bu hadise dair açıklamalar daha önce MeğazLbölümünün sonlarında Nebi s.a.v.'in vefatı anlatılırken (4442.hadiste) geçmiş bulunmaktadır. Hadisin burada zikredilmesinden maksat ise, onlara ayrılan günü sırayla paylaştırmanın bu hususta izin vermeleri ile artık ortadan kalkacağını belirtmektir. Çünkü onlar böylelikle günlerini evinde bulunduğu kadına hibe etmiş gibi oluyorlar.

 

باب: حب الرجل بعض نسائه أفضل من بعض.

105. ERKEĞİN HANIMLARINDAN BİRİSİNİ DİĞERLERİNDEN DAHA FAZLA SEVMESİ

 

حدثنا عبد العزيز بن عبد الله: حدثنا سليمان، عن يحيى، عن عبيد بن حنين، سمع ابن عباس، عن عمر رضي الله عنهم: دخل على حفصة فقال: يا بنية، لا يغرنك هذه التي أعجبها حسنها وحب رسول الله صلى الله عليه وسلم إياها. يريد عائشة، فقصصت على رسول الله صلى الله عليه وسلم فتبسم.

 

[-5218-] İbn Abbas r.a.'dan rivayete göre; Ömer r.a. Hafsa'nın yanına girerek:

 

"Kızcağızım şu güzelliği ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sevgisi dolayısıyla kendisini beğenen o kadının hali -Aişe'yi kastetmektedir- seni aldatmasın ... dedi. (Ömer devamla dedi ki): Ben de (bunu) Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e anlattım, o da gülümsedi."