SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’N-NİKAH

<< 1809 >>

EK SAYFA – 1809-3

ضرب الدف في النكاح والوليمة.

48. NİKAHTA DEF ÇALMAK VE VELİME (DÜĞÜN ZİYAFETİ) VERMEK

 

حدثنا مسدد: حدثنا بشر بن المفضل: حدثنا خالد بن ذكوان قال: قالت الربيع بنت معوذ بن عفراء:

 جاء النبي صلى الله عليه وسلم فدخل حين بني علي، فجلس على فراشي كمجلسك مني، فجعلت جويريات لنا، يضربن بالدف ويندبن من قتل من أبائي يوم بدر، إذ قالت إحداهن: وفينا نبي يعلم ما في غد، فقال: (دعي هذا، و قولي بالذي كنت تقولين).

 

[-5147-] Halid İbn Zekvan'dan, dedi ki: "Muavviz İbn Afra'nın kızı er-Rubayyi' dedi ki:

 

Benimle gerdeğe girildikten sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem geldi ve senin bu şekilde yanımda oturduğun gibi döşeğimin üzerine oturdu. Bizim bazı cariyeciklerimiz (kızcağızlarımız) def vurmaya ve Bedir günü babalarından öldürülenler için ağıt okumaya başladılar. Bu arada onlardan birisi de: Aramızda yarın ne olacağını bilen bir nebi vardır deyince, Allah Rasulü: Sen böyle demeyi bırak da az önce söylediklerini söylemeye devam et, diye buyurdu."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Senin oturduğun gibi", yani senin oturduğun bu yerde.

 

Kermani dedi ki: Bu ifadeler, bunun perde (hicab) arkasından gerçekleştiği ya da hicab ayetinin nüzulünden önce olduğu, yahut ihtiyaç dolayısıyla bakmanın caiz olduğu ya da fitneden yana emin olunduğu zamanlar için yorumlanır.

 

Kabul edilen açıklama şekli, sonuncusudur. Güçlü delillere bağlı olarak bizim için açıklık kazanan hüküm de Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hususiyetleri arasında yabancı kadın ile halvetin ve ona bakma caiz oluşu da vardır. İşte Ümmü Haram bint Milhan kıssasında anlatılanlara dair verilecek sahih cevap da budur. Çünkü o, onun evine girer, onun yanında uyur. Kendisi de başındaki bideri ayıklardı. Aralarında ise ne bir mahremiyet, ne de evlilik rabıtası vardı.

 

"Ağıt okumaya başladılar." Ağıt, ölenin niteliklerini, ondan övgüyle söz ederek zikretmek, cömertlik, kahramanlık ve benzeri güzelliklerini sayıp dökmek demektir.

 

"Bu sözleri bırak!" Yani yasak kılınmış olan, aşırıya kaçan övgülerin bulunduğu sözler söylemekten vazgeç. Hammad İbn Seleme yoluyla gelen rivayette:

 

"Yarın ne olacağını Allah/tan başkası bilemez" fazlalığı da vardır. Bununla da bu sözü söylemesini yasaklayış illetine işaret etmiş olmaktadır.

 

"Az önce söylediklerini söyle" ifadesinde, aşırıya kaçmayan, mübalağa ihtiva etmeyen övgü ve mersiyeleri dinlemenin caiz oluşuna işaret vardır.

 

el-Mühelleb dedi ki: Hadisten anlaşıldığına göre, nikah defte ve mubah olan şarkı söylemekle ilan edilir.

 

İmamın -mubahın sınırlarını aşmayacak şekilde- birtakım lehv (oyun ve eğlence) ihtiva etse dahi düğüne gideceği de anlaşılmaktadır.

 

Kişiyi, onda bulunmayan özellikler sözkonusu edilmediği sürece yüzüne karŞı methetmek caizdir.