باب: نهى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم عن
نكاح المتعة
آخرا.
31. RASULULLAH S.A.V.İN SONUNDA MUT'A NİKAHINI NEHYETMESİ
حدثنا مالك
بن إسماعيل:
حدثنا ابن
عيينة: أنه سمع
الزهري يقول:
أخبرني الحسن
بن محمد بن
علي، وأخوه
عبد الله، عن
أبيهما: أن
عليا رضي الله
عنه قال لابن
عباس: إن
النبي صلى
الله عليه
وسلم نهى عن
المتعة وعن
لحوم الحمر
الأهلية، زمن
خيبر.
[-5115-] Ali r.a.'dan, İbn Abbas'a dedi ki: "Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hayber gazvesi esnasında mut'a nikahını da, yerli
eşek etlerini de nehyetmişti."
حدثنا محمد
بن بشار :
حدثنا غندر:
حدثنا شعبة، عن
أبي جمرة قال:
سمعت
ابن عباس:
يسأل عن متعة
النساء فرخص،
فقال له مولى
له: إنما ذلك
في الحال
الشديد وفي النساء
قلة ؟ أونحوه،
فقال ابن
عباس: نعم
[-5116-] Ebu Cemre'den, dedi ki: "Ben İbn Abbas'a
kadınlarla mut'a nikahı yapmaya dair soru sorulduğunu, onun da buna ruhsat
verdiğini dinledim. Onun bir azatlısı ona dedi ki: Ama bu ancak çok zor ve
sıkıntılı hallerde ve kadınların oldukça az olduğu zamanlarda -ya da buna
benzer hallerde- olabilir (değil mi?). İbn Abbas: Evet, diye cevap verdL"
حدثنا علي:
حدثنا سفيان:
قال عمرو، عن
الحسن بن محمد، عن
جابر بن عبد
الله وسلمة بن
الأكوع قالا:
كنا في جيش،
فأتانا رسول
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فقال:
إنه قد أذن
لكم أن
تستمتعوا،
فاستمتعوا.
[-5117 - 5118-] Cabir İbn Abdullah ile Seleme İbn el- Ekva'
dediler ki: "Biz bir ordu ile birlikte idik. Rasulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in elçisi bize gelerek dedi ki: Mut'a yapmanız için size izin
verildi. Haydi mut'a yapınız."
وقال ابن أبي
ذئب:حدثني
إياس بن سلمة
بن الأكوع، عن
أبيه، عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
(أيما رجل
وامرأة توافقا،
فعشرة ما
بينهما ثلاث
ليال، فإن أحبا
أن يتزايدا،
أويتتاركا
تتاركا). فما
أدري أشيء كان
لنا خاصة، أم
للناس عامة.
قال أبوعبد
الله : وبينه
علي عن النبي
صلى الله عليه
وسلم أنه
منسوخ.
[-5119-] İyas İbn Seleme İbn el-Ekva'dan, o babasından, o
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den: "Herhangi bir erkek ve bir
kadın birbirleriyle (birlikte kalmak üzere) anlaşırlarsa beraber kalacakları
süre üç gündür. Eğer artırmak isterlerse artırırlar yahut ayrılmak isterlerse
ayrılabilirler, diye buyurdu. Acaba bu, yalnız bize ait bir husus muydu yoksa
bütün insanlar için böyle mi idi, bilemiyorum?"
Ebu Abdullah (Buhari) dedi ki: Buna Ali, Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem den, mensuh olduğunu söylediğini belirterek açıklama getirmiştir.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in en son mut'a nikahını
yasakladığı." Mut'a nikahı kadın ile belli bir süreye kadar evlenmek
demektir. Süre bittiği takdirde birbirlerinden ayrılırlar. Buhari'nin başlıkta
"en son, sonunda" lafzını kullanmış olmasından mut'a nikahının
önceleri mubah olduğu, yasaklanışının da en son konulan hüküm olduğu anlaşılmaktadır.
Selef mut'a nikahı hakkında ihtilaf etmişlerdir. İbnu'l-Münzir
der ki: İlklerinden bu hususta ruhsat nakledilmiştir. Ancak bugün -bazı
Rafıziler dışında- ona cevaz veren kimse olduğunu bilmiyorum. Allah'ın kitabına
ve Rasulünün sünnetine muhalif olan bir görüşün de hiçbir anlamı yoktur.
Iyad der ki: Daha sonra bu nikahın haram oluşu üzerinde
-Rafıziler dışındabütün ilim adamları İcma' etmişlerdir. İbn Abbas'a gelince,
onun bu nikahı mubah gördüğü rivayet edilmiştir. Yine ondan, bu görüşünden geri
döndüğü de rivayet edilmiştir.
İbn Battal der ki: Mekkeliler ile Yemen halkı İbn Abbas'tan
mut'anın mubah olduğu görüşünü rivayet etmişlerdir. Onun bu görüşünden geri
döndüğü, zayıf senetlerle de rivayet edilmiştir, ama ondan mut'a nikahını caiz
gördüğü rivayeti daha sahihtir. Şianın mezhebi de budur.
İbn Battal der ki: Ancak ilim adamları İcma' ile şunu
belirtirler: Şu anda bu nikah ne zaman yapılırsa batıl olur. İster duho.lden
önce olsun, ister duho.lden sonra. Ancak Züfer'in görüşü müstesnadır. Çünkü o
bunu fasid şartlar gibi değerlendirmiştir. Ancak Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in:
"Her kimin yanında mut'a nikahı ile bir kadın bulunuyor ise
hemen onu serbest bıraksın" buyruğu bu görüşünü reddetmektedir.
Hattabi der ki: Mut'a nikahının haram olduğu icma' ile kabul
edilmiş gibidir. Ancak bazı Şiiler bundan müstesnadır. Ama onların benimsemiş
oldukları "ihtilaflı hususlarda Ali'nin ve al-i beytinin görüşüne
başvurulur" kaidesine göre de bu nikah sahih olamaz. Çünkü A1i'den sahih
olarak gelen rivayete göre mut'a nikahı nesh olmuştur. Beyhaki de Cafer İbn
Muhammed'den, ona mut'a nikahına dair soru sorulduğunu ve: "O zinanın ta
kendisidir" diye cevap verdiğini nakletmiş bulunmaktadır.
Iyad dedi ki: Bu nikahın batıl olmasının şartının, şartı açıkça
ifade etmek olduğu hususu üzerinde ilim adamları icma' etmişlerdir. Eğer akit
esnasında bir süre sonra ayrılmayı niyet etmişse nikahı sahih olur. Ancak Evzai
bunun batıl olduğunu söylemiştir. İlim adamları mut'a nikahı yapan kimseye had
mi vurulur, yoksa tazir mi yapılır hususunda iki farklı görüşe sahiptirler. Bu
görüşlerin dayanakları da şudur: Acaba ihtilaftan sonra meydana gelen ittifak,
önceki ihtilafı ortadan kaldırır mı?
Kurtubı der ki: Bütün rivayetler mut'anın mubah olduğu sürenin
uzun sürmediğini ve onun daha sonra haram olduğunu ittifakla belirtmektedir.
Daha sonra selef de, halef de -bu hususta kendisine iltifat ve itibar edilmeyen
bazı Rafıziler müstesna- haram olduğu üzerinde icma' etmişlerdir.