EK SAYFA – 1765-2
باب: نزل
القرآن بلسان
قريش والعرب.
2. KUR'AN'IN KUREYŞ LEHÇESİ VE ARAP DİLİYLE NAZİL OLMASI
حدثنا أبو
اليمان: حدثنا
شعيب، عن
الزهري. وأخبرني
أنس بن مالك
قال:
فأمر
عثمان: زيد بن
ثابت، وسعيد
بن العاص،
وعبد الله بن
الزبير، وعبد
الرحمن بن
الحارث بن
هشام، أن
ينسخوا ما في
المصاحف،
وقال لهم: إذا
اختلفتم أنتم وزيد
بن ثابت في
عربية
القرآن،
فاكتبوها بلسان
قريش، فإن
القرآن أنزل
بلسانهم،
ففعلوا.
[-4984-] Enes İbn Malik'ten rivayet edildiğine göre, o
şöyle demiştir:
"Hz. Osman, Zeyd İbn Sabit, Said İbnu'l-As, Abdullah
İbnu'z-Zubeyr ve Abdurrahman İbnu'I-Haris İbn Hişam'a Kur'an nüshalarını
çoğaltmalarını emretti. Onlara şöyle talimat verdi:
Siz ve Zeyd İbn Sabit Kur'an'ın Arapçası hususunda herhangi bir
yerde ihtilafa düşerseniz, onu Kureyş lehçesi ile yazınız. Çünkü Kur'an,
onların lehçesi ile nazil oldu. Komisyon üyeleri bu talimata uydular."
حدثنا أبو
نعيم: حدثنا
همام: حدثنا
عطاء. وقال مسدد:
حدثنا يحيى بن
سعيد، عن ابن
جريج قال: أخبرني
صفوان بن يعلى
بن أمية: أن
يعلى كان يقول:
ليتني
أرى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم حين ينزل
عليه الوحي،
فلما كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم
بالجعرانة،
عليه ثوب قد
أظل عليه، ومعه
ناس من
أصحابه، إذ
جاءه رجل
متضمخ بطيب،
فقال: يا رسول
الله، كيف ترى
في رجل أحرم
في جبة بعدما
تضمخ بطيب؟
فنظر النبي
صلى الله عليه
وسلم ساعة،
فجاءه الوحي،
فأشار عمر إلى
يعلى: أن
تعالى، فجاء
يعلى فأدخل
رأسه، فإذا هو
محمر الوجه،
يغط كذلك
ساعة، ثم سري
عنه، فقال:
(أما الطيب
الذي بك
يسألني عن
العمرة آنفا).
فالتمس الرجل
فجيء به إلى
النبي صلى
الله عليه
وسلم، فقال:
(أما الطيب
الذي بك فاغسله
ثلاث مرات،
وأما الجبة
فانزعها، ثم
اصنع في عمرتك
كما تصنع في
حجك).
[-4985-] Safvan İbn Ya'la İbn Ümeyye'den şöyle dediği
rivayet edilmiştir:
"Ya'la 'keşke vahiy nazil olduğu zaman Rasulullah'ı
görseydim' diye temennide bulundu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ci'rane'de
iken üzerinde kendisini güneşten koruyan bir örtü vardı. Beraberinde ise
ashabından bazı insanlar bulunuyordu. Derken koku sürünmüş bir adam gelip
'Ey Allah'ın Resulü! koku süründükten sonra bir cübbeyle ihram'a
giren adam hakkında ne buyurursunuz?' diye sordu. Allah Resulü bir müddet
baktı. Sonra vahiy geldi.
Hz. Ömer, Ya'la'ya 'gel diye işaret etti. Ya'la gelip başını soktu.
Bir de ne görsün, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yüzü kıpkırmızı kesilmiş.
Bir müddet de horlar gibi ses çıkardı. (Vahiy tamamlanıp) rahata kavuşunca:
'Biraz önce umre hakkında soru yöne/ten nerede?' diye sordu. Bunun
üzerine adam arandı ve Allah Resulünün huzuruna çıkarıldı. Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem ona şöyle dedi:
Üzerindeki kokuyu üç kez yıka! Cübbeni ise çıkart! Daha sonra
hacda ne yapıyorsan, umre yaparken de onu yap!"
Bu hadisin şerhi "Kitabu'l-Hac'da geçti.