SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 1753 >>

EK SAYFA – 1753-7

İNSAN SURESİ

يقال معناه: أتى على الإنسان، وهل: تكون جحدا، وتكون خبرا، وهذا من الخبر، يقول: كان شيئا، فلم يكن مذكورا، وذلك من حين خلقه من طين إلى أن ينفخ فيه الروح. {أمشاج} /2/: الأخلاط، ماء المرأة وماء الرجل، الدم والعلقة، ويقال إذا خلط: مشيج كقولك: خليط، وممشوج مثل: مخلوط. ويقرأ: {سلاسلا وأغلالا} /4/: ولم يجر بعضهم. {مستطيرا} /7/: ممتدا البلاء.         والقمطرير: الشديد، يقال: يوم قمطرير ويوم قماطر، والعبوس والقمطرير والقماطر والعصيب: أشد ما يكون من الأيام في البلاء.

........Hel eta ale'l-insani (İnsan 1) ifadesinin, "insanın üzerinden geçti" anlamına geldiği söylenmiştir. .....Hel soru edatı bazen istifham-ı inkari, bazen de istifham-ı takriri olarak kullanılır. Burada istifham-ı takriri anlamındadır. Allah Teala şöyle buyurmuştur: "İnsan, anılan bir şey değildi." Bu dönem, Allah Teala'nın insanı çamurdan y?ratmaya başlayıp ona ruh üflenmesine kadar geçen zamandan ibarettir. أمشاج Emşac (İnsan 2) "katışık" anlamındadır. Kadının ve erkeğin suyu anlamına gelir, 'erkeğin suyu kan ve alakadan ibarettir. Karıştırılan bir şey için خليط، وممشوج halit ve memşuc kelimeleri kullanıldığı gibi مشيج meşlc kelimesi de kullanılır. Bu kullanım مخلوط mahlut'a da benzer. سلاسلا وأغلالا Selasile ve ağlala (İnsan 4) ayetini bazıları tenvinsiz okumuştur. مستطيرا Mustetira (İnsan 7) "yayılmış" demektir. بلاء Bela ve قمطرير  kamtarir(İnsan 10) kelimeleri "zorluk" anlamına gelir. Mesela; zor gün için يوم قمطرير ويوم قماطر yevmun kamtarir ve yevmun kumatır denir عبوس Abus,(İnsan 10) قمطرير والقماطر والعصيب kamtarir, kumatır ve asib (Hud 77) kelimeleri sıkıntılı geçen günlerin en şiddetlisi için kullanılır.

 

وقال الحسن: النضرة في الوجه والسرور في القلب.

Hasan-ı Basri şöyle demiştir: نضرة Nudra yüzdeki, سرور surur kalpteki sevinci ifade eder.(Insan 11)

 

وقال ابن عباس: {الأرائك} /13/: السرر.

İbn Abbas şöyle demiştir: أرائك Eraik (İnsan 13) "koltuklar" anlamına gelir.

 

وقال البراء: {وذللت قطوفها} /14/: يقطفون كيف شاؤوا.

Bera şöyle demiştir: وذللت قطوفها  Ve zullilet kutufuha (Insan 14) ifadesi hakkında şunlar söylenir: Cennetlikler diledikleri yerden meyve koparırlar.

 

وقال معمر: {أسرهم} /28/: شدة الخلق، وكل شيء شددته من قتب وغبيط فهو مأسور.

Ma'mer şöyle demiştir: أسرهم Esrahum (İnsan 28) ifadesi ile yaratılışın sağlam yapıldığı ifade edilmiştir. Devenin üzerine bağlanan smer, kadınların içinde yolculuk ettiği mahfi! vb. her türlü eşyaya "me 'sur" denir.

 

AÇiKLAMA : Said İbn Mansur, Şerik ve Ebu İshak kanalıyla Bera'nın ...........Ve zullilet kutufuha tezlila ayeti hakkında şöyle söylediğini senetli olarak nakIetmiştir: "Cennet ehli, Cennet meyvelerinden ayakta, oturarak, yatarak, kısacası diledikleri halde yerler." Said İbn Mansur Mücahid'in de şöyle söylediğini nakIetmiştir: "Cennet ehli kalkınca meyveler yükselir, Cennet ehli oturunca meyveler alçalır." Yine Said İbn Mansur Katade'nin de şöyle söylediğini nakletmiştir. "Cennet ehlinin eline diken batmaz. Onların meyvelere ulaşamama durumu da söz konusu değildir."