CASİYE SURESİ
{جاثية}
/28/: مستوفزين
على الركب.
جاثية Casiye (Casiye 28) "dizleri üzerine çökmüş bir halde"
anlamına gelir.
وقال مجاهد:
{نستنسخ} /29/:
نكتب. {ننساكم}
/34/: نترككم.
Mücahid şöyle demiştir: نستنسخ Nestensihu (Casiye 29) "yazanz," ننساكم
nensakum (Casiye 34) "sizi terk ederiz" anlamına ger
باب: {وما
يهلكنا إلا
الدهر} /24/. الآية.
1. "BİZİ ANCAK ZAMAN HELAK EDER,
"(Casiye 24) AYETİNİN TEFSİRİ
حدثنا
الحميدي:
حدثنا سفيان:
حدثنا
الزهري، عن
سعيد بن المسيب،
عن أبي هريرة
رضي الله عنه
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
(قال
الله عز وجل:
يؤذيني ابن
آدم، يسب
الدهر وأنا
الدهر، بيدي
الأمر، أقلب
الليل
والنهار).
[-4826-] Ebu Hureyre r.a.'den Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
Allah Teala şöyle buyurdu: "İnsanoğlu bana eziyet ediyor.
Zamana sövüyor. Halbuki zaman Ben'im. Bütün işler benim elimdedir. Gece ve
gündüzü ben çeviririm. "
Hadisin geçtiği diğer yerler: 6181, 7491.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Hattabı şöyle demiştir: "Bu hadis şu anlama gelir: Zamanın
sahibi Benim.
İnsanların zamana nispet ettikleri işleri ben yönetirim. Zaman,
işlerin meydana gelmesi için zarf yapılmış bir süredir. Araplar kendilerine bir
kötülük dokunduğu zaman bunu zamana nispet eder/erdi ve 'Yazıklar olsun
zamana!', 'Kahrolası zaman' gibi ifadeler kullanır/ard!."
İmam Nevevı de şöyle demiştir: .......ve ene'd-dehru
ifadesindeki .......dehr kelimesi çoğunluğun ve büyük alimlerin zabtına göre
merru'dur. Ancak zarf olarak mansu.b da okunur. Bu durumda manası şöyle olur:
Ben sonsuza kadar bakiyim. Hz. Nebi'in "Allah dehr/zamandır," sözüne
en uygun olan, bu kelimenin merru' olarak okunmasıdır. Buna göre burada mecaz
vardır. Şöyle ki; Araplar felaketler karşısında zamana söverlerdi. Bu ifade ile
onlara şu mesaj verilmiştir: "Zamana sövmeyin! Çünkü onu yaratan Allah
Teala'dır." Sanki bu ifade ile şu kastediimiştir: "Onu yaratana
sövmeyin! Çünkü siz zamana sövdüğünüzde, bana sövmüş olursunuz."