SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’T-TEFSİR

<< 1672 >>

FATİHA SURESİ

باب: ماجاء في فاتحة الكتاب

1. FATİHA HAKKINDAKİLER

 

وسميت أم الكتاب أنه يبدأ بكتابتها في المصاحف، ويبدأ بقراءتها في الصلاة. والدين: الجزاء في الخير والشر، كما تدين ندان.

Fatiha suresi, "Ümmü'I-Kitab" olarak da isimlendirilmiştir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'in en başında yazılmıştır. Ayrıca namazıarda önce bu sure okunur. Din, iyi veya kötü karşılık anlamına gelir. Bu yüzden كما تدين Kema tedınü tüdanü (ektiğini biçersin) denir

 

وقال مجاهد: {بالدين} /الماعون: 1/، /الانفطار: 9/: بالحساب. {مدينين} /الواقعة: 86/: محاسبين.

Mücahid, din, hesap; medın ise hesaba çekilen anlamına gelir, demiştir.

 

AÇIKLAMA: "Fatiha Hakkında Nakledilen Hadisler" Bu ifade Fatiha'nın fazileti veya tefsiri ya da daha geniş bir hususu hakkında nakledilen hadisler anlamına gelir. Ancak hepsinde de Fatiha kaydı mevcuttur.

 

"Fatiha suresi, "Ümmü'l-Kitab" olarak da isimlendirilmiştir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'in en başında yazılmıştır." Bu görüş Ebu Ubeyde'ye aittir. Ebu Ubeyde bu yorumu "Medızu'l-Kur'an"adlı eserinin baş tarafında şu lafızlarla dile getirmiştir:

 

"Kur'an surelerinin (farklı) isimleri vardır. Mesela Elhamdülillah suresinin bir diğer adı "Ümmü'l-Kitab"dır. Çünkü Kur'an-ı Kerım bu sure ile başlar. Namazıarda da bu sure tekrar tekrar okunur. Her re katta zammı sureden önce bu sure tilavet edilir. Ayrıca bu sureye "Fatihatu'l-Kitab" da denir. Çünkü Mushaflar bu sure ile başlar. Bütün surelerden önce bu sure yazılmıştır." Bu alıntı ile özet olarak verdiği bilgiden İmam Buharı'nin maksadının ne olduğu anlaşılmaktadır.

 

Bu sureye "Ümmü'l-Kur'an" da denmiştir. Çünkü bu sure Kur'an'ın temel konularından Allah'a hamd, emir ve nehiylerine uyarak O'na ibadet etmek, va'd ve v aıd , Allah'ın zatı, sıfatları ve fiilleri, dünya hayatının başlangıcı, dünyanın nasıl devam ettiği ve ahiret gibi hususlardan bahseder.

 

Fatiha'nın daha başka isimleri de vardır. Çeşitli rivayetlerden derlediğimiz bu isimleri şu şekilde sıralayabiliriz: Kenz, Vafiye, Şafiye, Kafiye, Hamd, Elhamdu lillah, Salat, Şifa, Esas, Şükr ve Dua.

 

"Din, iyi veya kötü karşılık anlamına gelir. Bu yüzden .......Kema tedinü tüdanü (ektiğini biçersin) denir." Bu söz de Ebu Ubeyde'ye aittir. Dinin başka manaları da vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: Adet, amel, hüküm, durum, ahlak, itaat, üstün gelmek, inanç esasları, şeriat, takva ve siyaset. Bu manaların delillerini sıralamak konumuzu uzatır. Bu yüzden sadece isimlerini vermekle yetiniyoruz.

 

حدثنا مسدد: حدثنا يحيى، عن شعبة قال: حدثني خبيب بن عبد الرحمن، عن حفص بن عاصم، عن أبي سعيد بن المعلى قال:

 كنت أصلي في المسجد، فدعاني رسول الله صلى الله عليه وسلم فلم أجبه، فقلت: يا رسول الله، إني كنت أصلي، فقال: (ألم يقل الله: {استجيبوا لله وللرسول إذا دعاكم لما يحييكم}). ثم قال لي: (لأعلمنك سورة هي أعظم السور في القرآن، قبل أن تخرج من المسجد). ثم أخذ بيدي، فلما أراد أن يخرج، قلت له: ألم تقل: (لأعلمنك سورة هي أعظم سورة في القرآن). قال: ({الحمد لله رب العالمين}: هي السبع المثاني، والقرآن العظيم الذي أوتيته).

 

[-4474-] Ebu Saıd İbnu'l-Mualla'dan şöyle dediği nakledilmiştir:

 

Mescidde namaz kılıyordum. O sırada Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni yanına çağırdı. Fakat ben, onun bu çağrısına (hemen) uymadım. (Bir müddet sonra) yanına gidip

 

'Ey Allah'ın Elçisi! Namaz kılıyordum' diye mazeret bildirdim. Bunun üzerine şöyle buyurdu:

 

Allah Teala'nın 'Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman Allah ve Resulü'ne uyun!' [EnfaI 24] buyurduğunu işitmedin mi? Daha sonra 'Mescidden çıkmadan önce sana Kur'an'daki en büyük sureyi öğreteceğim' dedi. Sonra elimden tuttu. Mescidden çıkmak istediği zaman ona 'sana Kur'an'daki en büyük sureyi öğreteceğim buyurmamış mıydın?' diye sordum. Bunun üzerine şöyle dedi: O sure Elhamdülillahi Rabbi'l-alemin'dir; tekrarlanan yedi ve bana verilen Kur'an'dır."

 

Hadisin geçtiği diğer yerler: 4647, 4703, 5006

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Mescidden çıkmadan önce sana Kur'an'daki en büyük sureyi öğreteceğim" Bu ifade, Ebu Hureyre'den nakledilen hadiste "Tevrat'ta, İncil'de, Zebur'da ve Kur'an'da bir benzeri indirilmemiş bir sureyi sana öğretmemi ister misin?" şeklinde geçmektedir. İbnu't-Tin bu hadiste bahsi geçen büyüklüğü şöyle izah etmiştir:

 

"Fatiha'nın sevabı diğer surelerin sevabından daha fazladır."

 

Bu hadis, Kur'an ayetIerinin bir kısmının diğer kısmından üstün olabileceğine delil olarak getirilmiştir. Nitekim "Biz bir ayetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz" ayeti de, Kur'an ayetlerinin bir kısmının diğerlerinden üstün olabileceği görüşünü destekler. İbn Ebi Hatim, Ali ibn Ebi Talha kanalıyla İbn Abbas'ın bu ayette geçen "daha iyisini" ifadesini, yarar, merhamet ve yücelik bakımından daha hayırlısı şeklinde tefsir ettiğini nakletmiştir.

 

"O sure Elhamdülillahi Rabbi'l-alemfn'dir; tekrarlanan yedi ve bana verilen Kur'an'dır." Bu ifade açıkça "Sana tekrarlanan yediyi verdik" ayetinde geçen "tekrarlanan yedi"nin Fatiha suresi olduğunu gösterir. Ancak Nesai, sahih bir senetle İbn Abbas'tan şöyle bir rivayet nakletmiştir: "Tekrarlanan yedi, es-Seb'u't-tıvaldir." Yani Bakara, Al-i İmran, Nisa, Maide, En'am, A'raf, Enfal-Tevbe sureleridir. Bazıları ise yedinci sure olarak Yunus suresini zikretmiştir.

 

İlk görüşe göre, yedi ile kastedilen ayetlerin sayısıdır. Çünkü Fatiha suresi yedi ayettir. Bu görüş Said İbn Cübeyr'e aittir. Fatiha suresinin neden ... Mesani olarak isimlendirildiği konusunda iki görüş vardır:

 

a) Fatiha, namaz kılınırken her rekatta tekrar okunduğu için b) Fatiha suresi ile Allah'a hamd edildiği için 255

 

Mesani tekrarlanan anlamına gelebileceği gibi, övgünün gerçekleştiği mekan manasina da gelir.

 

Önemli Not :   es-Sebu'l-mesani'nin Fatiha suresi ile tefsir edilmesinden, bu surenin Mekke'de nazil olduğu sonucu çıkarılır. Çoğunluğun görüşü bu doğrultudadır. Bu konuda sadece Mücahid farklı görüştedir.

 

Bu tefsırin Fatiha suresinin Mekke'de nazil olduğuna delalet ettiği şu şekilde izah edilir: Allah Teala, bu ayeti256 indirmekle Nebi'ine verdiği bir nimetini hatırlatmıştır. Hicr suresinin Mekkı olduğu konusunda ittifak vardır. Bu durum Fatiha'nın bu ayetten önce nazil olduğunu gösterir. Hüseyin İbn Fadl bu konuda şöyle demiştir: "Fatiha'nın Medine'de nazil olduğunu söylemesi Mücahid'in bir hatasıdır. Çünkü alimler bu konuda ona muhalefet etmiştir."

 

باب: {غير المغضوب عليهم ولا الضالين

2. "GAZABA UĞRAMIŞLARIN VE SAPMIŞLARIN YOLUNA DEĞİL" AYETİNİN TEFSİRİ

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن سمي، عن أبي صالح، عن أبي هريرة رضي الله عنه:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (إذا قال الإمام: {غير المغضوب عليهم ولا الضالين}. فقالوا آمين، فمن وافق قوله قول الملائكة غفر له ما تقدم من ذنبه).

 

[-4475-] Ebu Hureyre'den Hz. Nebi'in şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

 

"İmam, غير المغضوب عليهم ولا الضالين Ğayri'l-mağdubi aleyhim dediği zaman Amın deyin! Zira kimin, amın demesi meleklerin amın demesine denk gelirse, o kişinin geçmiş günahlan bağışlanır."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

غير المغضوب عليهم ولا الضالين Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil" Ahmed b. Hanbel ve ıbn Hibban, Adiyy İbn Hatim kanalıyla Nebi s.a.v.'in şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Gazaba uğrayanlar Yahudiler, sapmışlar ise Hıristiyanlardır." İbn Merdliye de bu rivayeti hasen bir senet ile Ebu Zerr'den nakletmiştir.

 

İbn Ebı Hatim bu konuda şöyle demiştir: "Müfessirler arasında bu ayetin bu şekilde tefsir edilmesi hakkında herhangi bir ihtilaf olduğunu bilmiyorum." Süheyll ise şöyle demiştir: "Bu tefsırin delili, Allah'ın Yahudiler hakkında indirdiği

 

"Onlar gazab üstüne gazaba uğradılar"[Bakara 90] ayeti ile Hıristiyanlar hakkında indirdiği "Daha önceden sapan, birçoklarını da saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın," [Maide 77] ayetidir.

 

İmam Buhar! Ebu Hureyre'den nakledilen hadisi "İmamın Amin Demesine Muvafakat Etmek" başlığı altında zikretmişti. Dolayısıyla bu hadisin açıklaması "Sıfatu's-salt" bölümünde geçti .