باب: بعث علي
بن أبي طالب
عليه السلام،
وخالد بن
الوليد رضي
الله عنه، إلى
اليمن قبل حجة
الوداع.
61. ALİ B. EBİ TALİB ALEYHİSSELAM İLE HALİD B. EL-VELİD'İN VEDA
HAccıNDAN ÖNCE YEMEN'E GÖNDERİLMELERİ
حدثني أحمد
بن عثمان: حدثنا
شريح بن
مسلمة: حدثنا
إبراهيم ابن
يوسف بن إسحاق
بن أبي إسحاق:
حدثني أبي، عن
أبي إسحاق:
سمعت البراء
رضي الله عنه
قال:
بعثنا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم مع خالد
بن الوليد إلى
اليمن، قال:
ثم بعث عليا
بعد ذلك مكانه،
فقال: (مر
أصحاب خالد،
من شاء منهم
أن يعقب معك
فليعقب، ومن
شاء فليقبل).
فكنت فيمن عقب
معه، قال:
فغنمت أواقي
ذوات عدد.)
[-4349-] Ebu İshak: Bera r.a.'ın şöyle dediğini aktarmıştır:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
bizleri Halid b. Velid ile birlikte Yemen'e gönderdi. (Bera) dedi ki:
Daha sonra bunun akabinde onun yerine Ali'yi gönderdi ve dedi ki:
Halid ile birlikte bulunanlara şunu emret: Onlardan kim seninle beraber yola
devam etmek isterse devam etsin, dileyen de geri dönsün. Ben de onunla birlikte
kalanlar arasında oldum. Çok miktarda ukiye (para), ganimet aldım."
حدثني محمد
بن بشار:
حدثنا روح بن
عبادة: حدثنا
علي بن سويد
بن منجوف، عن
عبد الله بن
بريدة، عن
أبيه رضي الله
عنه قال:
بعث
النبي صلى
الله عليه
وسلم عليا إلى
خالد ليقبض
الخمس، وكنت
أبغض عليا،
وقد اغتسل،
فقلت لخالد:
ألا ترى إلى
هذا، فلما
قدمنا على
النبي صلى
الله عليه وسلم
ذكرت ذلك له،
فقال: (يا
بريدة أتبغض
عليا). فقلت:
نعم، قال:
(لاتبغضه له
في الخمس أكثر
من ذلك).
[-4350-] Büreyde b. el-Husayb-ı Eslemi r.a. şöyle dediği rivayet
olunmuştur:
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem (Haccetü`l-Veda` `dan önce)
Ali`yi (ganimet malının) beşte birini almak için (Yemen`e) Halid İbn-i Velid`e
göndermişti. Bu seferde ben de Ali`den hoşlanmaz oldum. Çünkü Ali (ganimetten
hissesine bir cariye almış, sabahleyin de) gusletmişti. Ben de sinirlenerek Halid
İbn-i Velid`e:
Şu Ali`yi görmüyor musun dedim. En sonu Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem`in huzuruna geldiğimizde Ali`nin bu hareketini Resulullah`a da arzettim.
Bunun üzerine Resulullah:
Ey Büreyde, Ali`ye sinirleniyor musun? buyurdu. Ben de:
Evet! diye tasdik ettim. Resulullah:
Hayır Ali`ye darılma!. Çünkü onun ganimet malının beşte birindeki
hissesi, aldığı cariyeden daha çoktur, buyurdu.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
"Ali b. Ebi Talib aleyhisselam ile Halid b. Velid'in Veda
haccından önce Yemen'e gönderilmesi." Ahmed, Ebu Davud ve Tirmizi bir
başka yoldan Ali r.a.'ın şöyle dediğini rivayet etmektedirler: "Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni Yemen'e gönderdi. Ben: Ey Allah'ın Resulü, sen
beni yaşça benden büyük kimselerin yanına gönderiyorsun. Ben ise henüz yaşı
küçük ve hakimlik hususunda pek basireti olmayan birisiyim, dedim. (Ali) dedi
ki: (Allah Resalü) elini göğsümün üzerine koyarak: Allah'ım, diline sebat ver,
kalbine hidayet ver diye buyurduktan sonra: Ey Ali, iki hasım senin önünde oturdukları
takdirde diğerini de dinlemedikçe aralarında hüküm verme, diye buyurdu."
"Resalullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Halid b. Velid ile
bizi Yemen'e gönderdi."
Bu olayonların Taif'ten dönüşlerinden ve ganimetIerin
el-Ci'rane'de paylaştmlmasından sonra olmuştu.
"Seninle birlikte" Yemen'e "dönmek isteyen"
ibaresindeki "et-ta'kib" dönüşten sonra askerin bir bölümünün ertesi
günü bir gazada bulunmak üzere avdet etmesidir. Bunu el-Hatlabi böylece
açıklamıştır.
"Ben Ali'ye buğz ediyordum. Gusletmiş bulunuyordu. Halid'e
görmüyor musun ... dedim. " Hadisteki ibare bu şekilde Buhari'de muhtasar
olarak zikrediimiştir. el-İsmaili ise Buhari'nin kendi yoluyla zikretmiş olduğu
Ravh b. Ubade'ye ulaşan değişik rivayet yollarıyla bu hadisi zikrederek kendi
zikrettiği şekilde şöyle söylemektedir:
"Ali'yi humsu (ganimetin beşte birini) paylaştırmak üzere
gönderdi." Yine el-İsmaili'nin bir başka rivayetinde: "Fey"i
paylaştırmak üzere (gönderdi). Ali ondan kendisi için bir cariye seçti"
şeklindedir. Bir başka rivayetinde de şöyledir: "(Ali) ondan (ganimetin
beşte birinden) bir cariye aldı. Ertesi günü sabah başından su damlıyordu.
Bunun üzerine Halid, Bureyde'ye:
Bunun yaptıklarını görmüyor musun dedi. Bureyde dedi ki: Ben
Ali'ye buğzeden birisi idim."
Ahmed'in, Abduleelil'in, Abdullah b. Bureyde'den, onun
babasından diye naklettiği rivayette de şöyle denilmektedir:
"Ali'ye hiç kimseye etmediğim kadar buğz ettim. Kureyş'ten
de kimi sevdimse mutlaka onun Ali'ye olan buğzu dolayısıyla sevmiştim.
(Bureyde) dedi ki: Biz kadın ve çocuklardan oluşan esirler aldık. (Kumandan)
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: Bize bunun beşte birini almak üzere
birisini gönder, diye yazdı. (Bureyde) dedi ki: O da bize Ali'yi gönderdi.
Esirler arasında esir alınan kadınların en iyisi olan bir cari ye vardı.
(Bureyde) dedi ki:
(Ali) beşte biri ayırdı (kalanı gaziler arasında) paylaştırdı.
Dışarı çıktığında başından su damlıyordu. Ben: Ey Ebu'l-Hasen, bu ne dedim. O:
Sen o cariyeyi görmedin mi? O beşte birlik payarasına düşmüştü. Sonra da o
Muhammed'in yakınlarının payına isabet etti, sonra da o Ali'nin ailesine isabet
etti. Bundan dolayı ben de onunla birlikte oldum."
"(Nebi): Ey Bureyde Ali'ye buğz mu ediyorsun, dedi. Ben,
evet dedim. Onabuğz etme diye buyurdu." Abdulcelil yoluyla gelen rivayette
şu fazlalık vardır: "Eğer onu seviyor isen ona olan sevgini daha da
arttır."
"Onun humsta (beşte birde) bundan fazla payı vardır."
Abduleelil yoluyla gelen rivayette şöyle denilmektedir: "Muhammed'in nefsi
elinde olana yemin ederim ki şüphesiz Ali hanedanının beşte birdeki payı bir
cari yede n daha da fazladır." Yine şu fazlalığı da zikretmektedir:
«Bureyde} dedi ki: Ondan sonra insanlar arasında Ali'den daha
çok kimseyi sevmez oldum."
Ebu Zerr el-Herevi dedi ki: Sahabe olan bu zatın Ali'ye
buğzetmesinin sebebi onun ganimetten bir şeyler almış olduğunu görmesi ve onun
bu almasının ganimetten bir hırsızlık olduğunu zannetmesi idi. Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem ona Ali'nin hakkından daha azını aldığını bildirince, onu
sevmeye başladı.
Bu güzel bir yorumdur. Fakat Ahmed'in rivayet ettiği hadisin baş
tarafları bunun uzak bir ihtimalolduğunu göstermektedir. Muhtemelen ona
buğzetmesinin bir başka sebebi vardır. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in de
onlara Aliıyi buğz etmelerini yasaklayınca buğzu da gitmiş oldu.
Ali radıyallahu anh'ın istibra etmeden cariye ile birlikte
olması izahı zor bir konu olarak görülmüştür. Aynı şekilde kendisine
payayırması da böyledir. Birinci husus bu cariyenin henüz baliğ olmamış bakire
olması ve diğer ashab-ı kiramın da kabul ettiği gibi, bu durumda olan bir
cariyenin istibra edilmeyeceği görüşüne sahip olmasıyla açıklanır. Ayrıca
Alilnin payına düşmesinin akabinde ay hali olmuş olması ve' bir gün ve geceden sonra
temizlenmiş olması bundan sonra da cariye ile birlikte olmuş olması da
mümkündür. Bunun böyle olmadığını söylemek için de elde bir delil
bulunmamaktadır.
Paylaştırmaya gelince, payettikleri şeylerde kendisi de ortak
olan bir kimse için böyle bir tasarruf caizdir. Nitekim raiyyeden birisi
olmasına rağmen imam da paylaştırdığı takdirde böyle hareket edebilir. İmamın
tayin ettiği kişi de bu halde onun konumundadır.
Hadisten, Resulullah s.a.v.'in kızı ile birlikte bir başkasıyla
evlenmenin aksine cariye edinmenin caiz olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü Nikah
bölümünde el-Misver yoluyla gelen hadiste onunla birlikte başkasıyla
evlenemeyeceği ifade edilmektedir. (5230. hadis)