EK SAYFA – 1621-2
باب: غزوة
الفتح.
46. FETİH (MEKKE'NİN FETHİ) GAZVESİ
وما بعث به
حاطب بن أبي
بلتعة إلى أهل
مكة يخبرهم
بغزو النبي
صلى الله عليه
وسلم.
Ve Hatıb b. Ebi Beltaaının Mekke halkına Nebi s.a.v.'in gazasım
haber vermek üzere gönderdiği (mektup)
حدثنا قتيبة
بن سعيد:
حدثنا سفيان،
عن عمرو بن
دينار قال:
أخبرني الحسن
بن محمد: أنه
سمع عبيد الله
بن أبي رافع
يقول: سمعت
عليا رضي الله
عنه يقول:
بعثني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أنا
والزبير والمقداد،
فقال:
(انطلقوا حتى
تأتوا روضة
خاخ، فإن بها
ظعينة معها
كتاب، فخذوه
منها). قال:
فانطلقنا
تعادى بنا
خيلنا حتى
أتينا
الروضة، فإذا
نحن
بالظعينة،
قلنا لها:
أخرجي
الكتاب، قالت:
ما معي كتاب،
فقلنا،
لتخرجن
الكتاب، أو
لنلقين
الثياب، قال:
فأخرجته من
عقاصها، فأتينا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فإذا
فيه: من حاطب
بن أبي بلتعة،
إلى ناس بمكة
من المشركين،
يخبرهم ببعض
أمر رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فقال:
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (يا حاطب،
ما هذا؟). قال:
يا رسول الله،
لا تعجل علي،
إني كنت امرءا
ملصقا في
قريش، يقول:
كنت حليفا،
ولم أكن من
أنفسها، وكان
من معك من
المهاجرين،
من لهم قرابات
يحمون أهليهم وأموالهم،
فأحببت إذ
فاتني ذلك من
النسب فيهم،
أن أتخذ عندهم
يدا يحمون
قرابتي، ولم
أفعله
ارتدادا عن
ديني، ولا رضا
بالكفر بعد الإسلام.
فقال: رسول
الله صلى الله
عليه وسلم: (أما
إنه قد صدقكم).
فقال عمر: يا
رسول الله،
دعني أضرب عنق
هذا المنافق.
فقال: (إنه قد
شهد بدرا، وما
يدريك لعل
الله قد اطلع
على من شهد
بدرا فقال:
اعملوا ما
شئتم فقد غفرت
لكم). فأنزل
الله السورة:
{يا أيها
الذين آمنوا
لا تتخذوا
عدوي وعدوكم
أولياء تلقون
إليهم بالمودة
وقد كفروا بما
جاءكم من الحق
- إلى قوله - فقد
ضل سواء
السبيل}.
[-4274-] UbeydulIah b. Ebi Rafi dedi ki: "Ali r.a.'i şöyle derken
dinIedim:
ResululIah Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni, Zubeyr'i ve
el-Mikdad'ı göndererek dedi ki: Ravzatuhah denilen yere varıncaya kadar
gidiniz. Orada beraberinde bir mektup bulunan bir kadın bulacaksınız. O mektubu
ondan alınız.
(Ali) dedi ki: Atlarımızı hlZlıca koşturarak yola koyulduk ve
Ravda'ya vardık.
Karşımızda o kadını buluverdik. Ona mektubu çıkart dedik.
Beraberimde mektup yok, dedi. Biz ya mektubu çıkartırsın yahut da elbiselerini
çıkartırız, dedik.
(Ali) dedi ki: Saçlarının örüğünün arasından mektubu çıkardı. Onu
alıp Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e getirdik. Mektupta şunlar
yazılıydı: Hatıb b. Ebi Beltaa'dan -Mekke müşriklerinden birkaç kişiye-
ResululIah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in durumunu onlara kısmen haber
veriyordu. Bunun üzerine ResululIah: Ey Hatıb bu da ne, diye sordu.
Hatıb: Ey Allah'ın Resulü bana (ceza vermekte) acele etme. Ben
sonradan Kureyş arasına katılmış bir kişi idim -yani ben onlarla antlaşmalı
birisi idim, Kureyşli değildim demek istiyor.- Beraberinde bulunan muhacirlerin
ise Mekke'de hanımlarını, mallarını koruyacak akrabaları vardı. Ben de onlarla
nesep akrabalığın olmazsa dahi bu vesile ile onlara akrabalarımı
koruyacaklarına sebep olacak bir iyilikte bulunmak istedim. Ben bu işi ne
dinimden irtidad ettiğim için, ne de Müslüman olduktan sonra küfre razı olduğum
için yapmış değilim.
Resulullah sallalliıhu aleyhi ve sellem: Bu size doğru söylüyor,
diye buyurdu. Fakat Ömer: Ey Allah'ın Resulü, bana müsaade et de bu münafığın
boynunu vurayım, dedi. Allah Resulü: Ama o Bedir'de bulundu. Allah'ın Bedir'de
bulunmuş olanlara muttali olup, dilediğinizi yapınız, size mağfiret buyurdum,
dememiş olduğunu nereden bileceksin dedi.
Bunun üzerine yüce Allah: "Ey iman edenler! Benim de
düşmanım, sizin de düşmanınız olanlan -kendilerine sevgi ile {haber}
ulaştırarak ve onlar size gelmiş olan hakkı inkar etmişken- veliler edinmeyin
... Şüphesiz yolun ta ortasında sapmış olur. "[Mümtehine, 1] diye başlayan
sureyi indirdi."
AÇIKLAMA:
"Fetih gazvesilı yani yüce Allah'ın şerefini arttırmasını
niyaz ettiğimiz Mekke'nin fethi gazvesi.
Bu hadisin diğer bölümlerine dair açıklamalar (Tefsir bölümünde)
Mümtehine suresinde gelecektir.