DEVAM: 44. NEBİ S.A.V.'İN AİŞE İLE EVLENMESİ, AİŞE'NİN MEDİNE'YE
GELMESİ VE ONUNLA GERDEĞE GİRMESİ
حدثنا معلى:
حدثنا وهيب،
عن هشام بن
عروة، عن أبيه،
عن عائشة رضي
الله عنها: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال لها:
(أريتك في
المنام
مرتين، أى أنك
في سرقة من حرير،
ويقال: هذا
امرأتك،
فاكشف عنها،
فإذا هي أنت،
فأقول: إن يكن
هذا من عند
الله يمضه).
[-3895-] Aişe r.anha rivayete göre "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
kendisine, sen bana rüyada iki defa gösterildin. Seni ipek bir parça üzerinde
görüyordum ve, bu, senin zevcendir, diyor, ben de açınca onun sen olduğunu
görüyordum. Eğer bu Allah'tan ise Allah onu gerçekleştirecektir,
diyordum."
حدثني عبيد
بن إسماعيل:
حدثنا أبو أسامة،
عن هشام، عن
أبيه قال:
توفيت
خديجة قبل
مخرج النبي
صلى الله عليه
وسلم إلى
المدينة
بثلاث سنين،
فلبث سنتين أو
قريبا من ذلك،
ونكح عائشة،
وهي بنت ست
سنين، ثم بنى
بها وهي بنت
تسع سنين.
[-3896-] Hişam, babasından dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
Medine'ye (gitmek üzere) çıkmadan üç sene önce Hatice vefat etmişti. İki sene
ya da ona yakın bir süre geçtikten sonra Aişe'yi o henüz altı yaşında iken
nikahladı. Sonra dokuz yaşında iken onunla zifafa girdi."
AÇIKLAMA:
"Aişe'nin Medine'ye" hicret edip "gelmesi"
"Onunla" Medine'de "gerdeğe girmesi" Nebi
efendimizin yanına Aişe'nin getirilmesi hicretin birinci yılı -ikinci yılı da
denilmiştir- Şewal ayında olmuştur.
"Ve (saçım) arttı." İfadede şu takdirde hazfedilmiş
sözler vardır: Daha sonra o hastalıktan iyileştim. Saçım da beslenip çoğaldı ve
bir perçemim oldu.
"Kısmetin hayırlı olsun" yani kısmetin, nasibin hayır
olsun. "Beni korkutacak bir şeyolmadı." Yani onun yanıma girişi
dışında korkmamı gerektiren bir şeyle karşılaşmadım. O bununla durumu bilmeyen
bir kimsenin yanına aniden girişini kinayeli olarak kastetmiş olmaktadır. Çünkü
çoğunlukla böyle bir ani giriş, insanı korkutur.
Sureti kendisine "bir bez parçası üzerinde"
gösteriliyordu."Onun sen olduğunu gördüm." Yüce Allah'ın izniyle
ileride Nikah bölümünde (5125. hadiste) buna dair açıklamalar gelecektir.
Ahmed ve Taberani hasen bir senedle Aişe'nin şöyle dediğini
rivayet etmektedir: "Hatice vefat ettiğinde Osman b. Maz'un'un hanımı
Hakim kızı Havle dedi ki: Ey Allah'ın Resulü evlenmez misin? O da Olur,
bildiğin bir kimse var mı diye sordu. Havle, evet, biri bakire, biri de duL.
Bakire Allah'ın yarattıkları arasında en sevdiğin kişinin kızı olan Aişe'dir.
Dul ise Zem'a kızı Sevde'dir.
Allah Resulü, git, onların yanında benden söz et dedi. O da Ebu
Bekir'in yanına gitti, bunun üzerine, o kardeşinin kızıdır, dedi. Allah Resulü
ona, sen de ona sen benim İslam kardeşimsin, senin kızın da bana olur de, dedi.
Bunun üzerine Ebu Bekir onun yanına gelerek ona Aişe'yi nikahladı. Sonra
Sevde'nin yanına gitti. Ona: Babana haber ver dedi. Babasına bunu anlatınca,
babası da Sevde'yi Nebi ile evlendirdi."
Bunu Taberani de bir başka yoldan Aişe'den diye rivayet
etmiştir. Aişe dedi ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekir
hicret ettiklerinde biz Mekke'de kalmıştık. (Allah Resulü) Medine'de
yerleştikten sonra Zeyd b. Harise ile Ebu Rafi'yi gönderdi. Ebu Bekir de
Abdullah b. Ureykıt'ı gönderdi. Abdullah b. Ebi Bekre de beraberinde Ümmü Ruman'ı,
Ebu Bekir'in annesini, beni ve kızkardeşim Esma'yı bineklerine bindirerek
getirmesine dair mektup yazdı. O da bizi alıp yola koyuldu. Zeyd ile Ebu Rafi'
de Fatima'yı, Ümmü Gülsum'u ve Zem'a kızı Sevde'yi götürdü. Zeyd hanımı Üm mü
Eymen'i, iki çocuğu Eymen ile Usame'yi de aldı. Birlikte yol arkadaşlığı ettik
ve nihayet Medine'ye geldik. Ben Ebu Bekir'in ailesi ile birlikte kaldım, Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ailesi de onun yanında konakladılar. O gün
kendisi mescidi ve mescidin etrafındaki odaları bina ediyordu. Zem'a kızı
Sevde'yi bu odalardan birisine yerleştirdi. O sırada da onun yanında kalırdı.
Ebu Bekir ona, hanımın ile gerdeğe girmeni engelleyen nedir diye sordu. Bunun
üzerine benimle gerdeğe girdi."
el-Maverdi der ki: Fukaha Aişe ile Sevde'den önce evlenmiştir.
Muhaddisler ise Sevde ile Aişe'den önce evlenmiştir derler. Bu iki görüş
şöylece telif edilebilir. O Aişe'yi nikahlamış olmakla birlikte onunla gerdeğe
girmemişti. Fakat ondan önce Sevde ile gerdeğe girmişti.
Derim ki: Taberani'den naklettiğim rivayet bu husustaki problemi
ortadan kaldırmakta ve sözü geçen bu telifin uygun olduğunu ortaya koymaktadır.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.