DEVAM: 11. NEBİ S.A.V.'İN: "ONLARIN İHSANDA BULUNANLARININ
İHSANINI KABUL EDİNiZ, KÖTÜLÜK YAPANLARlNIN KÖTÜLÜKLERİNİ BAĞIŞLAYINIZ"
SÖZÜ
حدثنا أحمد
بن يعقوب:
حدثنا ابن
الغسيل: سمعت عكرمة
يقول: سمعت
ابن عباس رضي
الله عنهما
يقول: خرج
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وعليه
ملحفة متعطفا
بها على
منكبيه،
وعليه عصابة
دسماء، حتى
جلس على
المنبر، فحمد
الله وأثنى
عليه، ثم قال:
(أما بعد أيها
الناس، فإن
الناس يكثرون،
وتقل الأنصار
حتى يكونوا
كالملح في
الطعام، فمن
ولي منكم أمرا
يضر فيه أحدا
أو ينفعه،
فليقبل من
محسنهم،
ويتجاوز عن
مسيئهم).
[-3800-] İbn Abbas r.a. dedi ki: "Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem omuzlarının üzerine atmış oldugu bir örtüye
bürünmüş olduğu halde çıktı. Başını da kirli-beyaz bir bezle bağlamıştı.
Nihayet minberin üzerine oturdu, Allah'a hamdu sena ettikten sonra dedi ki: Ey
insanlar, diğer insanlar çoğalırken Ensar azalıp duruyor ve nihayet onlar
yemekteki tuz kadar olacaklar. Sizden kim bir kimseye fayda ya da zarar verecek
bir işin başına gelecek olursa onların iyilik yapanlarından (iyiliğini) kabul
etsin, kötülük yapanlarının da (kötülüklerini) bağışlasın."
حدثنا محمد
بن بشار:
حدثنا غندر:
حدثنا شعبة قال:
سمعت قتادة،
عن أنس بن
مالك رضي الله
عنه،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(الأنصار كرشي
وعيبتي،
والناس
سيكثرون
ويقلون،
فاقبلوا من
محسنهم،
وتجاوزوا عن
مسيئهم).
[-3801-] Enes b. Malik r.a.'dan rivayete göre Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Ensar benim iç organlarım ve
benim heybemdirler. İnsanlar çoğalacak, onlar azalacaklardır. O halde onların
iyilik yapanlarından (iyiliğini) kabul ediniz, kötülük yapanlarından
(kötülüklerini) bağışlayınız."
AÇIKLAMA: "Nebi
sallallahu aleyhi ve sellem'in onların iyilik yapanlarından (iyiliğini) kabul
ediniz, kötülük yapanlarının (kötülüğünü) bağışlayınız" buyruğu ile
kastettiği kimseler Ensardır.
"Ebu Bekir" es-Sıddik "ve el-Abbas" b.
Abdulmuttalib "geçtiler." Bu olay Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'in
hastalığı döneminde olmuştur. O sırada o meclisteki Ensar ağlıyordu.
"Niçin ağlıyorsunuz, dedi." Onlara bu şekilde hitap
eden kimsenin adını tespit edemedim. O kişi Ebu Bekir midir yoksa el-Abbas mı?
Benim daha kuvvetli gördüğüm, bu kişinin el-Abbas olduğudur.
"Size Ensarı tavsiye ediyorum." Bazı imamlar bundan
halifeliğin Ensarda sözkonusu olmayacağını hükmünü çıkarmıştır. Çünkü
aralarında halife olacaklara tavsiye yapılır. Onların lehine başkalarına
tavsiyede bulunulmaz. Fakat böyle bir delalet bulunmamaktadır. Çünkü buna bir
engel yoktur.
"Benim iç organlarım ve heybemdirler." Yani benim
sırdaşlarım ve benim özel yakınlarımdır. Filanın kerşi (iç organları)
darmadağınıktır, denilince pek çok çoluğu çocuğu vardır demek istenir. Heybe
ise kişinin yanındaki değerli eşyasını içine koyduğu şeydir. Onların sırrını
tevdi ettiği ve kendilerine güvendiği kimseler olduğunu anlatmak istemektedir.
"Onlar üzerlerine düşeni (görevlerini) yerine getirdiler.
Geriye onların lehine olan (hakları, mükafatları) kaldı." Bu sözler ile
onların Akabe gecesi bey'atleşirken söylediklerine işaret etmektedir. Çünkü
onlar Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i kendilerine tercih edeceklerine ve ona
yardım edeceklerine dair bey'at etmişlerdi. Buna karşılık da onlara cennet vaat
edilmişti. Onlar verdikleri sözü eksiksiz yerine getirdiler.
"Ona bürünmüş olduğu halde" yani o elbiseye sarılmış
ve bürünmüş olduğu halde.
"Desma" yağ renginde demektir. (Kirli beyaz diye
tercüme edilmiştir.)
Enes yoluyla rivayet edilen hadisteki "insanlar' artarken
onlar eksiliyorlar" sözleri Ensarın azalmakta olduklarını ifade
etmektedir. Hadiste şuna da işaret edilmektedir: Arap kabileler ve arap
olmayanlar İslama gireceklerdir. Bunlar ise Ensar denilen kabilenin kat kat
fazlasıdır. Nesillerinin çoğalması suretiyle Ensarın ne kadar çoğalacakları
farz edilse bile, bunların da aynı şekilde çoğalacakları düşünülür. Dolayısıyla
onlar her zaman için diğerlerine nispetle çok az kalacaklardır.
Muhtemelen Nebi (s.a.v.) onların mutlak olarak da azalacaklarına
muttali olmuş olabilir. Bu sebeple onlara bu durumu haber vermiştir ve nitekim
durum onun dediği gibi çıkmıştır. Çünkü şu anda Ali b. Ebi Talib soyundan gelip
ona nispeti muhakkak olan kimselerin sayısı Evs ve Hazrec kabilelerine
mensubiyetleri muhakkak olup, bu iki kabileden oldukları kesin olarak
bilinenlerin kat kat fazlasıdır. "Ve nihayet yemekteki tuz gibi
olacaklardır." Maksat onların azlıklarını anlatmaktır.
"Aralarından kötülük yapanlarını affetsin." Kasıt
hadler ve insanların hakları dışındaki kötülüklerdir.