SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

FEDAİLU’S-SAHABE

<< 1517 >>

EK SAYFA – 1517-2

27. ABDULLAH BİN MES'UD (R.A.)'IN MENKIBELERİ

 

حدثنا حفص بن عمر: حدثنا شعبة، عن سليمان قال: سمعت أبا وائل قال: سمعت مسروقا قال: قال عبد الله بن عمرو:

 إن رسول الله صلى الله عليه وسلم لم يكن فاحشا ولا متفحشا، وقال: (إن من أحبكم إلي أحسنكم أخلاقا).

وقال: (استقرئوا القرآن من أربعة: من عبد الله بن مسعود، وسالم مولى أبي حذيفة، وأبي بن كعب، ومعاذ بن جبل).

 

[-3759-] Ebu Vail dedi ki: Mesruk'u şöyle derken dinledim: "Abdullah b. Amr dedi ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ne çirkin konuşur, ne de çirkin konuşmaya gayret gösterirdi. Yine şöyle buyurmuştur: Aranızda en sevdiklerim ahlakı en güzel olanlarınızdır."

 

 

 

[-3760-] Ayrıca şöyle buyurmuştur: "Kur'an okumayı şu dört kişiden öğreniniz: Abdullah b. Mes'ud'dan, Ebu Huzeyfe'nin mevlası Salim'den, Ubey b. Ka'b'dan ve Muaz b. Cebel'den."

 

 

حدثنا موسى، عن أبي عوانة، عن مغيرة، عن إبراهيم، عن علقمة:

 دخلت الشأم فصليت ركعتين، فقلت: اللهم يسر لي جليسا صالحا، فرأيت شيخا مقبلا، فلما دنا قلت: أرجو أن يكون استجاب، قال: من أين أنت؟ قلت: من أهل الكوفة، قال: أفلم يكن فيكم صاحب النعلين والوساد والمطهرة، أو لم يكن فيكم الذي أجير من الشيطان، أو لم يكن فيكم صاحب السر الذي لا يعلمه غيره، كيف قرأ ابن أم عبد: {والليل إذا يغشى}. فقرأت: {والليل إذا يغشى. والنهار إذا تجلى. والذكر والأنثى}. قال أقرأنيها النبي صلى الله عليه وسلم، فاه إلى في، فما زال هؤلاء حتى كادوا يردونني.

 

[-3761-] Alkame'nin (şöyle dediği rivayet edilmiştir): "Şam'a girdim. İki rekat namaz kıldıktan sonra: Allah'ım, bana yanıma oturacak (Salih) birisini nasip et, dedim.

 

Yaşlıca bir adamın gelmekte olduğunu gördüm. Yaklaşınca: Umarım Allah duamı kabul etmiştir, dedim. Sen nerelisin dedi. Ben KUfelilerdenim dedim. Peki aranızda nalınların, yastığın ve abdest suyu taşınan mataranın görevlisi yok mu? Yahut aranızda şeytandan korunan kimse yok mu? Yine aranızda ondan başka kimsenin bilmediği sırrın sahibi yok mu? Ya Ümmü Abd'in oğlu (Abdullah b. Mes'ud) "Ve'l-leyli (suresin)"i nasıl okur, dedi. Ben de: "Ve'l-leyli iza yağşa, ve'nnehari iza tecella, ve'z-zekeri ve'l-unsa: Örtüp bürüdüğü zaman geceye, aydınlandığı zaman gündüze, erkeğe ve dişiye andolsun" diye okudum.

 

O da bana dedi ki: Bunu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana ağzından (arada kimse olmaksızın) ağzıma (böylece) okuttu. Fakat bunlar neredeyse beni geri döndürecekler. "

 

 

Not:         Burada zikredilen son ayetin "ve ma halaka'zzekera ve'l-unsa" şeklindeki okuyuşa döndürülmek istendiğini kast etmektedir. (Ayni, XVI, 247).

 

 

حدثنا سليمان بن حرب: حدثنا شعبة، عن أبي إسحاق، عن عبد الرحمن بن يزيد قال:

 سألنا حذيفة عن رجل قريب السمت والهدي من النبي صلى الله عليه وسلم حتى نأخذ عنه، فقال: ما أعرف أحدا أقرب سمتا وهديا ودلا بالنبي صلى الله عليه وسلم من ابن أم عبد.

 

[-3762-] Abdurrahman b. Yezid dedi ki: "Biz, Huzeyfe'ye, (ashab arasında) güzel görünüşü ve gidişi itibariyle Nebie en yakın kişinin kim olduğunu -onu bilip öğrenelim diye- sorduk. Dedi ki: Ben güzel görünüşü, gidişi, şekli ve şemaili itibariyle İbn Ümmü Abd'den daha çok Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e 'yakın (benzer) kimse bilmiyorum."

 

Tekrar: 6097

 

 

حدثني محمد بن العلاء: حدثنا إبراهيم بن يوسف بن أبي إسحاق قال: حدثني أبي، عن أبي إسحاق قال: حدثني الأسود بن يزيد قال: سمعت أبا موسى الأشعري رضي الله عنه يقول:

 قدمت أنا وأخي من اليمن، فمكثنا حينا، ما نرى إلا أن عبد الله بن مسعود رجل من أهل بيت النبي صلى الله عليه وسلم، لما نرى من دخوله ودخول أمه على النبي صلى الله عليه وسلم.

 

[-3763-] Esved b. Yezid'den dedi ki: Ebu Musa el-Eş'ari r.a.'i şöyle derken dinledim: "Kardeşim ile birlikte Yemen'den geldik. Belli bir süre hep Abdullah b. Mes'ud'u -kendisinin ve annesinin Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna girdiklerini (çokça) gördüğümüz için- ancak Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Ehl-i Beyt'inden bir adam olarak düşünürdük."

 

Tekrar: 3484

 

 

AÇIKLAMA:     "Abdullah b. Mes'ud" b. Gafil b. Hubeyb b. Şemah b. Huzeyl b. Mudrike b.

İlyas b. Mudar "ın menkıbeleri" Babası cahiliye döneminde ölmüş, annesi Müslüman olmuş ve sahabeler arasına katılmıştır. Bundan dolayı bazı hallerde ona nispet edilmiştir. Kendisi erken Müslüman olanlardandır. İbn Hibban'ın onun yoluyla rivayet ettiğine göre İslama giren altıncı kişidir. Her iki hicrete de katılmıştır. İleride Bedir gazvesinde bulunduğu da kaydedilecektir. Kufe'de Ömer ve Osman tarafından Beytu'l-Mal'ın başına getirilmiştir.

 

Ömrünün sonlarına doğru Medine'ye gelmiştir. Osman radıyAllahu anh'ın halifeliği döneminde 32 yılında altmışı aşkın yaşında iken vefat etmiştir. Ashabkiram'ın alimlerinden olup, arkadaşlarının çokluğu ve ondan ilim öğrenenlerin fazlalığı dolayısıyla ilmi yaygınlaşanlardandır.

 

Daha sonra musanmf (Buhari) bu başlık altında Huzeyfe'nin şu sözlerini nakletmektedir: "Görünüşü" yani huşuu "gidişi" yol alışı, tutumu "şekli, şemaili" yani yaşayışı, hali "(Nebi (s.a.v.)'e Abdullah b. Mes'ud'dan daha yakın) hiçbir kimse bilmiyorum" sözlerini zikretmektedir. Bu rivayet onun dışa yansıyan halinin güzel işlerine delil teşkil eden hususlardan birisidir, diye zikrediimiş gibidir.

 

"Ümmü Abd'in oğlu" ile kast edilen Abdullah b. Mes'ud'dur. Onun annesinin künyesi Ümmü Abd idi. Hakim ve başkaları, Ebu Vail yolu ile Huzeyfe'den şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Muhammed (s.a.v.)'in ashabından mahfuz olanlar da andolsun biliyorlardı ki, Ümmü Abd'in oğlu Kıyamet gününde vesile itibariyle onların (Allah'a) en yakınları olacaktır."

 

 

SONRAKİ