SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

FEDAİLU’S-SAHABE

<< 1494 >>

6. ÖMER İBNÜ'L-HATTAB -EBU HAFS EL-KURAŞi EL-ADEVi- (R.A.)'IN MENKIBELERİ

 

حدثنا حجاج بن منهال: حدثنا عبد العزيز بن الماجشون: حدثنا محمد بن المنكدر، عن جابر بن عبد الله رضي الله عنهما قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (رأيتني دخلت الجنة، فإذا أنا بالرميصاء، امرأة أبي طلحة، وسمعت خشفة، فقلت: من هذا؟ فقال: هذا بلال، ورأيت قصرا بفنائه جارية، فقلت: لمن هذا؟ فقالوا: لعمر، فأردت أن أدخله فأنظر إليه، فذكرت غيرتك). فقال عمر: بأبي وأمي يا رسول الله، أعليك أغار.

 

[-3679-] Cabir b. Abdullah r.a.'dan dedi ki: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "(Rüyamda) cennete girdiğimi gördüm. Karşımda Ebu Talha'nın hanımı Rumeysa'yı görüyordum. Diğer taraftan bir hareket duydum. Bu kimdir dedim. Bu Bilal'dir dedi. Avlusunda bir cariyenin durduğu bir köşk gördüm. Bu köşk kimindir, dedim. Ömer'indir dedi. Köşkün içerisine girip, içine bakmak istedim, fakat (ey Ömer) senin kıskançlığını hatırladım. Ömer dedi ki: Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü, senden mi kıskanacağım?"

 

Tekrar: 5226 ve 7024

 

 

حدثنا سعيد بن أبي مريم: أخبرنا الليث قال: حدثني عقيل، عن ابن شهاب قال: أخبرني سعيد بن المسيب: أن أبا هريرة رضي الله عنه قال:

 بينا نحن عند رسول الله صلى الله عليه وسلم إذ قال: (بينا أنا نائم رأيتني في الجنة، فإذا امرأة تتوضأ إلى جانب قصر، فقلت: لمن هذا القصر، قالوا: لعمر، فذكرت غيرته، فوليت مدبرا). فبكى عمر وقال: أعليك أغار يا رسول الله.

 

[-3680-] Ebu Hureyre r.a. dedi ki: "Bizler Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzurunda bulunuyorken o şöyle deyiverdi: Ben uyurken kendimi cennette gördüm. Bir köşkün yanında abdest alan bir kadın gördüm. Bu köşk kimindir, dedim. Ömer'indir, dediler. Ben de onun kıskançlığını hatırlayınca geri dönüp gittim. Ömer ağladı ve: Ey Allah'ın Resulü, senden mi kıskanacağım, dedi."

 

 

حدثني محمد بن الصلت أبو جعفر الكوفي: حدثنا ابن المبارك، عن يونس، عن الزهري قال: أخبرني حمزة، عن أبيه:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (بينا أنا نائم، شربت - يعني - اللبن حتى أنظر إلى الري يجري في ظفري، أو في أظفاري، ثم ناولت عمر). فقالوا: يا رسول الله، فما أولته؟ قال: (العلم).

 

[-3681-] Hamza'nın, onun babasından rivayetine gör'e Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Ben uyurken --sütü kastederek-- içtim. Nihayet süte kanmışlığımın tırnağımda -ya da tırnaklarımda- aktığını hissettim. Sonra Ömer'e verdim. Ey Allah'ın Resulü, ne diye yorumladın, diye sordular. O da: İlim, diye cevap verdi."

 

 

حدثنا محمد بن عبد الله بن نمير: حدثنا محمد بن بشر: حدثنا عبيد الله قال: حدثني أبو بكر بن سالم، عن سالم، عن عبد الله بن عمر رضي الله عنهما:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (أريت في المنام أني أنزع بدلو بكرة على قليب، فجاء أبو بكر فنزع ذنوبا أو ذنوبين نزعا ضعيفا، والله يغفر له، ثم جاء عمر بن الخطاب فاستحالت غربا، فلم أر عبقريا يفري فريه، حتى روي الناس وضربوا بعطن).

قال ابن جبير: العبقري عتاق الزرابي. وقال يحيى: الزرابي الطنافس لها خمل رقيق. {مبثوثة} كثيرة.

 

[-3682-] Abdullah b. Ömer r.a.'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Rüyada kendimi bir kuyu başında, genç bir dişi devenin kovası ile su çektiğimi gördüm. Ebu Bekir geldi, nispeten zayıf bir şekilde bir ya da iki kova çekti. Allah onu mağfiret etsin. Daha sonra Ömer b. el-Hattab geldi. O kova büyükçe bir kovaya dönüştü. Onun çekişi gibi çeken bir dahi görmedim. Nihayet insanlar suya kandı ve etrafa konakladılar."

 

İbn Cubeyr dedi ki: el-Abkari (dahi anlamı verilen kelime aynı zamanda) oldukça güzel yaygı demektir. Yahya der ki: Zerabi: (Enli ve güzel yaygı) ince saçakları bulunan güzel yaygılar demektir. "Saçılmış" pek çok demektir.

 

İbn Cubeyr'den nakledilen lafza dair açlklamalar: er-Rahman 76 ile el-Gaşiye, 15 ayetlere dairdir.

 

 

حدثنا علي بن عبد الله: حدثنا يعقوب بن إبراهيم قال: حدثني أبي، عن صالح، عن ابن شهاب: أخبرني عبد الحميد: أن محمد بن سعد أخبره: أن أباه قال.حدثني عبد العزيز بن عبد الله: حدثنا إبراهيم بن سعد، عن صالح، عن أبي شهاب، عن عبد الحميد بن عبد الرحمن بن زيد، عن محمد بن سعد ابن أبي وقاص، عن أبيه قال: استأذن عمر بن الخطاب على رسول الله صلى الله عليه وسلم، وعنده نسوة من قريش يكلمنه ويستكثرنه، عالية أصواتهن على صوته، فلما استأذن عمر بن الخطاب قمن فبادرن الحجاب، فأذن له رسول الله صلى الله عليه وسلم فدخل عمر ورسول الله صلى الله عليه وسلم يضحك، فقال عمر: أضحك الله سنك يا رسول الله، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (عجبت من هؤلاء اللاتي كن عندي، فلما سمعن صوتك ابتدرن الحجاب). فقال عمر: فأنت أحق أن يهبن يا رسول الله، ثم قال عمر: يا عدوات أنفسهن أتهبنني ولا تهبن رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ فقلن: نعم أنت أفظ وأغلظ من رسول الله صلى الله عليه وسلم، فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (إيها يا ابن الخطاب، والذي نفسي بيده، ما لقيك الشيطان سالكا فجا قط إلا سلك فجا غير فجك).

 

[-3683-] Muhammed b. Said b. Ebi Vakkas dedi ki: "Ömer b. el-Hattab r.a., Resulullah'ın huzuruna girmek üzere izin istedi. Yanında da onunla konuşan ve ondan kendilerine daha çok vermesini isteyen, seslerini onun sesinden yükselten Kureyşli kadınlar da vardı. Ömer b. el-Hattab girmek için izin isteyince hemen kalkıp perdenin arkasına çekildiler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de girmek üzere ona izin verdi. Ömer girdiğinde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem gülüyordu.

 

Ey Allah'ın Resulü Allah dişlerini gösterircesine seni gülümsetsin, (gülümsemenizin sebebi ne olabilir)? dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Az önce yanımda bulunan şu kadınlara şaştım. Senin sesini işitir işitmez alelacele kalkıp perdenin (hicabın) arkasına çekildiler.

 

Ömer dedi ki: Onların senden çekinmeleri daha uygundur, ey Allah'ın Resulü. Daha sonra Ömer (kadınlara hitaben) dedi ki: Ey kendi öz nefislerine düşman olan kadınlar, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den çekinmez de benden mi çekinirsiniz? Kadınlar: Evet diye cevap verdiler. Çünkü sen Resulullah'tan farklı olarak sert ve haşinsin. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Başka bir konuya geçelim ey Hattab'ın oğlu, nefsim elinde olana yemin ederim ki, şeytan bir yolda giderken seninle karşılaşacak olursa mutlaka o senin gittiğin yoldan bir başka yola geçer."

 

 

حدثنا محمد بن المثنى: حدثنا يحيى، عن إسماعيل: حدثنا قيس قال: قال عبد الله:

 ما زلنا أعزة منذ أسلم عمر.

 

[-3684-] Abdullah (r.a. dediki): "Ömer Müslüman olduğundan itibaren hep güçlü olduk" demiştir.

 

Tekrar: 3863

 

 

حدثنا عبدان: أخبرنا عبد الله: حدثنا عمر بن سعيد، عن ابن أبي مليكة: أنه سمع ابن عباس يقول:

 وضع عمر على سريره، فتكنفه الناس يدعون ويصلون قبل أن يرفع، وأنا فيهم، فلم يرعني إلا رجل آخذ منكبي، فإذا علي بن أبي طالب، فترحم على عمر وقال: ما خلفت أحدا أحب إلي أن ألقى الله بمثل عمله منك، وايم الله، إن كنت لأظن أن يجعلك الله مع صاحبيك، وحسبت: إني كنت كثيرا أسمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول: (ذهبت أنا وأبو بكر وعمر، ودخلت أنا وأبو بكر وعمر، وخرجت أنا وأبو بكر وعمر).

 

[-3685-] İbn Abbas dedi ki: "Ömer teneşiri üzerine konuldu. İnsanlar dört bir yandan onun etrafını sardılar. Daha (yerinden) kaldırılmadan ona dua etmeye, salat etmeye (namazını kılmaya) koyuldular. -Bende aralarında bulunuyordum.Bir de baktım ki arkamdan bir adam omzumu yakalamış. Ali b. Ebi Talib olduğunu gördüm. Ömer'e rahmetler okuyarak dedi ki:

 

Ameline benzer bir amelle Allah'ın huzuruna çıkmayı senden daha çok sevdiğim bir kimseyi geri bırakmadın. Allah'a yemin ederim, Allah'ın seni iki arkadaşınla birlikte kılacağını hep zannetmişimdir. Çünkü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i: Ben, Ebu Bekir ve Ömer gittim. Ben, Ebu Bekir ve Ömer girdim. Ben, Ebu Bekir ve Ömer çıktım derken çok işitmişimdir."

 

 

حدثنا مسدد: حدثنا يزيد بن زريع: حدثنا سعيد بن أبي عروبة. وقال لي خليفة: حدثنا محمد بن سواء، وكهمس بن المنهال قالا: حدثنا سعيد، عن قتادة، عن أنس بن مالك رضي الله عنه قال:

 صعد النبي صلى الله عليه وسلم أحدا، ومعه أبو بكر وعمر وعثمان، فرجف بهم، فضربه برجله وقال: (اثبت أحد، فما عليك إلا نبي، أو صديق، أو شهيدان).

 

[-3686-] Enes b. Malik r.a. dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, beraberinde Ebu Bekir, Ömer ve Osman olduğu halde Uhud'a çıktı. Onlar Uhud'un üzerinde iken sarsıldı. Ayağıyla onu vurarak: Sağlam dur Uhud! Senin üzerinde bir nebi, ya bir sıddık ya da iki şehitten başka kimse yoktur, diye buyurdu."

 

 

حدثنا يحيى بن سليمان قال: حدثني ابن وهب قال: حدثني عمر، وهو ابن محمد: أن زيد بن أسلم حدثه، عن أبيه قال:

 سألني ابن عمر عن بعض شأنه - يعني عمر - فأخبرته، فقال: ما رأيت أحدا قط، بعد رسول الله صلى الله عليه وسلم من حين قبض، كان أجد وأجود، حتى انتهى، من عمر بن الخطاب.

 

[-3687-] Zeyd b. Eslem babasından şöyle dediğini rivayet etmektedir: "İbn Ömer bana onun -yani Ömer'in- bazı durumları hakkında soru sordu. Ben de ona anlattım. (İbn Ömer) bunun üzerine dedi ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den sonra, onun ruhunun kabzedilmesinden sonra Ömer b. el-Hattab'dan daha gayretle çalışan ve daha cömert bir kimseyi -ömrümün sona erdiği zamana kadar- görmedim."

 

 

SONRAKİ