باب: ما ينهى
من دعوى
الجاهلية.
8. CAHİLİYE DAVASINI GÜTMENİN YASAK OLUŞU
حدثنا محمد:
أخبرنا مخلد
بن يزيد:
أخبرنا ابن جريج
قال: أخبرني
عمرو بن
دينار: أنه
سمع جابرا رضي
الله عنه يقول:
غزونا
مع رسول الله
صلى الله عليه
وسلم وقد ثاب
معه ناس من
المهاجرين
حتى كثروا، وكان
من المهاجرين
رجل لعاب،
فكسع
أنصاريا، فغضب
الأنصاري
غضبا شديدا
حتى تداعوا،
وقال الأنصاري:
يا للأنصار،
وقال
المهاجري: يا
للمهاجرين،
فخرج النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال: (ما
بال دعوى أهل
الجاهلية؟ ثم
قال: ما شأنهم).
فأخبر بكسعة
المهاجري
الأنصاري،
قال: فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (دعوها
فإنها خبيثة).
وقال عبد الله
بن أبي سلول:
أقد تداعوا
علينا، لئن
رجعنا إلى
المدينة
ليخرجن الأعز
منها الأذل،
فقال عمر: ألا
نقتل يا رسول
الله هذا الخبيث؟
لعبد الله،
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم: (لا
يتحدث الناس
أنه كان يقتل
أصحابه).
[-3519-] Cabir r.a. dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile
birlikte gazaya gittik. Etrafında muhacirler toplandı ve oldukça kalabalık
oldular. Muhacirlerden oldukça güçlü, kahraman birisi vardı. Ensardan birisine
vurdu. Ensardan olan kişi de oldukça öfkelendi ve nihayet herkes kendi
taraftarlarını yardıma çağırdı. Ensardan olan kişi: Ey ensar yetişin, dedi.
Muhacirlerden olan kişi de: Ey muhacirler yetişin, dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem çıkıp dedi ki: O şekilde dava gütmeyi bırakınız; çünkü o çok pis bir
şeydir. Abdullah b. Ubeyy b. Selul: Bizim aleyhimize taraftarlarını yardıma mı
çağırdılar? Andolsun Medine'ye dönecek olursak, daha aziz olan oradan daha
zelil olanı çıkartacaktır, dedi. Bunun üzerine Ömer dedi ki: Ey Allah'ın Nebii,
bu pis herifi öldürmeyelim mi? Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
İnsanlar o ashabını öldürüyordu diye konuşmamalı."
Tekrar: 4905 ve 4907
حدثني ثابت
بن محمد:
حدثنا سفيان،
عن الأعمش، عن
عبد الله ابن
مرة، عن
مسروق، عن عبد
الله رضي الله
عنه، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم. وعن
سفيان، عن زبيد،
عن إبراهيم،
عن مسروق، عن
عبد الله، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال: (ليس
منا من ضرب الخدود،
وشق الجيوب،
ودعى بدعوى
الجاهلية).
[-3520-] Abdullah r.a.'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
şöyle buyurdu: "Yanaklarına vuran, yakalarını yırtan, cahiliye davasını
güden kimseler bizden değildir."
AÇIKLAMA: "Cahiliye
davasını gütmenin yasak oluşu." Cahiliye davası, savaş istendiği sırada yardıma
çağırmak demektir. Onlar: Ey filan oğulları diye çağırırlar ve bir araya gelip
toplanırlar. Zalim dahi olsa bu şekilde yardıma çağırana yardım ediyorlardı.
İslam getirdiği hükümlerle bunu yasakladı.
"Güçlü, kahraman bir adam" diye sözü geçen kişinin
Habeşlilerin yaptığı gibi harbelerle oynayan birisi olduğu da söylenir. Bu adam
Ğıfaroğullarındarr Cehcah b. Kays'dır. Ömer b. el-Hattab'ın yanında ücretle
çalışan birisi idi. Ensardan olan şahıs ise Hazrecli Salim oğulları ile
antlaşması bulunan Sinan b. VeBerai. İleride el-Munafikun suresinin tefsirinde
buna dair açıklamalar gelecektir. (4905'de)
"Vurdu" lafzı, arkasına, kıçına vurdu, demektir.
"O davayı gütmeyi bırakınız, çünkü o pistir" buyruğu
ile kastedilen de cahilie davasını gütmektir.