4. AY VE GÜNEŞİN "BİR HESABA GÖRE HAREKET ETMEKLE
NİTELENMESİ
قال مجاهد:
كحسبان الرحى.
وقال غيره:
بحساب ومنازل
لا يعدوانها.
حسبان: جماعة
حساب، مثل شهاب
وشهبان.
{ضحاها}
/الشمس: 1/: ضوؤها.
{أن تدرك
القمر} /يس: 40/: لا
يستر ضوء
أحدهما ضوء
الآخر، ولا
ينبغي لهما
ذلك. {سابق
النهار} /يس: 40/:
يتطالبان،
حثيثان. {نسلخ}
/يس: 37/: نخرج
أحدهما من
الآخر ونجري
كل واحد
منهما. {واهية}
/الحاقة: 16/:
وهيها تشققها.
{أرجائها}
/الحاقة: 17/: ما لم
ينشق منها،
فهم على
حافتيها،
كقولك: على
أرجاء البئر.
{أغطش}
/النازعات: 29/.
و{جن} /الأنعام:
76/: أظلم.
وقال الحسن:
{كورت}
/التكوير: 1/:
تكور حتى يذهب
ضوؤها.
{والليل وما
وسق}
/الانشقاق: 17/:
جمع من دابة.
{اتسق}
/الانشقاق: 18/:
استوى. {بروجا}
/الحجر: 16/
و/الفرقان: 61/:
منازل الشمس
والقمر.
{الحرور} /فاطر:
21/: بالنهار مع
الشمس.
وقال ابن
عباس ورؤبة:
الحرور
بالليل،
والسموم
بالنهار،
يقال: {يولج}
/الحج: 61/: يكور.
{وليجة} /التوبة:
16/: كل شيء
أدخلته في شيء.
Mücahid: "Ay ve güneş tıpkı değirmen taşının dönmesi gibi
hareket eder" demiştir. Başka birisi ayette geçen bu ifadeyi şöyle tefsir
etmiştir: "Ay ve güneş belli bir hesaba ve kendileri için belirlenen
yörüngelere göre hareket ederler, bu yörüngelerden asla şaşmazlar. حسبان:
kelimesi حساب (hesap) kelimesinin çoğuludur. Bu kelimelerin tekil ve çoğul
kalıpları شهاب
وشهبان
kelimeleri ile aynı vezindedir. '
"Güneş ve ayın hareketleri (belli) hesaplara göredir."
(er-Rahman 5.) ayetine işaret edilmiştir.
ضحاها terkibi güneşin ışığı ضوؤها
anlamına gelir. أن
تدرك القمر ayeti ay ve güneşin ışınlarının birbirine engelolmaması
anlamındadır. سابق
النهار
terkibi gece ve gündüzün çok seri bir
şekilde birbirlerini takip ettiklerini anlatır. نسلخ (sıyırırız) ifadesi, gece ve gündüzü birbirinden sıyırıp
çıkarırız ve her birini süresince devam ettiririz anlamına gelir. واهية
kelimesi göğün yarılıp çatlaması ..... demektir. ........ göğün parçalanmamış
kısımları, kenarlarını anlatmaktadır. Yani melek göğün iki ucunda / kenarında
bulunacaktır. Bu ifade kuyunun kenarlarında bulunmaktadır, cümlesine
benzemektedir.
أغطشve جن fiilleri eş anlamlı olup
karanlık çöktü, karanlık oldu manasına gelirler.
Hasan-ı Basri: كورت fiilini şöyle açıklamıştır: "Güneş ışığı tamamen
kaybolacak şekilde dürülüp katlanır."
"Gece ve gecenin barındırdığı, ihtiva ettiği şeyler hakkı
için ... ") ayeti gecenin örtüsü altına topladığı canlıları anlatır. اتسق
fiili olgunlaşmak, tam kıvamına gelmek anlamındadır. [Fiilin geçtiği ayette
ayın dolunay haline gelmesi anlatılmaktadır.]
بروجا kelimesi güneş ve ayın yörüngeleri anlamına gelir.
الحرور gündüz güneşin kavurucu sıcağıdır. Ancak İbn Abbas ve Ru'be
(İbnü'l-Accac) الحرور 'un gece vakti olan sıcak ve bunaltıcı hava olduğunu, gündüz
vakti olan sıcaklara ise السموم endiğini söylemişlerdir.
يولج fiili يكور fiili ile eş anlamlıdır
ve dürüp katlamak, iç içe geçirmek manalarına gelir. Bu fiille aynı kökten
gelen وليجة kelimesi ise herhangi bir şeyin içine konulan her türlü nesne
anlamına gelir. '
حدثنا
محمد بن يوسف:
حدثنا سفيان،
الأعمش، عن إبراهيم
التيمي، عن
أبيه، عن أبي
ذر رضي الله عنه
قال:
قال النبي
صلى الله عليه
وسلم لأبي ذر
حين غربت الشمس:
(تدري أين
تذهب). قلت:
الله ورسوله
أعلم، قال:
(فإنها تذهب
حتى تسجد تحت
العرش،
فتستأذن فيؤذن
لها، ويوشك أن
تسجد فلا يقبل
منها، وتستأذن
فلا يؤذن لها،
يقال لها:
ارجعي من حيث
جئت، فتطلع من
مغربها، فذلك
قوله تعالى:
{الشمس تجري
لمستقر لها
ذلك تقدير
العزيز العليم}).
[-3199-] Ebu Zer'den nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
bir gün bana güneş batınca: "Güneşin nereye gittiğini biliyor musun?"
diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir!" diye karşılık
verince şöyle buyurdu: "Güneş arşın altında secdeye varıncaya kadar gider
ve (tekrar doğmak için) izin ister. Kendisine bu izin verilir. Fakat secde için
gittiği halde secdesinin kabul edilmemesi ve izin istediği halde kendisine
müsaade edilmeyip 'Haydi geldiğin yere geri dön!" denmesi pek yakındır.
Güneş o gün battığı yerden doğacaktır. İşte bu, "Güneş de, kendisi için
(tesbit edilmiş) olan bir müstakarra (sona) doğru akıp-gitmektedir. Bu, aziz ve
alim oLan Allah'ın kanunudur. "[Yasin, 38] ayetinde anlatılan durumdur.
"
Tekrar: 4802, 4803, 7424, 7433
Mahir: Güneş ve Ay; dünyanın etrafında dönerler. Bu kesindir.
Dünyanın güneşin etrafında döndüğünü iddia etmek akla aykırıdır. Zira milyon
kez dünyadan büyük olan güneş, eğer kütle çekimi ile Dünyayı yörüngesinde
tutuyorsa hiç kış olmaz, yazın da dünya güneş’e çarpardı. Diğer gezegenlerin
dünyayı tutması diye bir iddia ise akla ziyandır.
Güneş, Ay ve dahi tüm kainat Arş’ın altındadır. Güneş’in
bilmediğimiz ve görmediğimiz bir şekilde secdesi Allah-u A’lem günde bir yani
bir tam tur da birdir.
Kur’an anlattığı mes’eleleri hem o günün insanları, hem de bu
günün insanları için açıklar. O günün insanlarının bizim bu gün gördüğümüz
şeyleri tam olarak anlamamış olmaları garip değildir.