DEVAM: 80. KALKAN KULLANMAK VE SAVAŞTA ARKADAŞlNIN KALKANI iLE
KORUNMAK
حدثنا
مسدد: حدثنا
يحيى، عن
سفيان قال:
حدثني سعد بن
إبراهيم، عن
عبد الله بن
شداد، عن علي.حدثنا
قبيصة: حدثنا
سفيان، عن سعد
بن إبراهيم
قال: حدثني
عبد الله بن
شداد قال: سمعت
عليا رضي الله
عنه يقول: ما
رأيت النبي
صلى الله عليه
وسلم يفدي
رجلا بعد سعد،
سمعته يقول:
(ارم فداك أبي
وأمي).
[-2905-] Hz. Ali şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in Sa'd'dan başka hiç kimseye anam babam sana feda olsun dediğini
duymadım. O'nun Sallallahu Aleyhi ve Sellem Sa'd'a: "At, anam - babam sana
feda olsun" dediğini bizzat işittim. "
Tekrar: 4058, 4059, 6184
Diğer tahric: Tirmizi Edeb; Müslim, Fedail-üs Sahabe
AÇIKLAMA: İbnü'l-Müneyyir
şöyle der: "İmam Buhari'nin bu konu başlığını kullanmasının sebebi kalkan
gibi korunmaya yönelik aletleri kullanmanın tevekkül anlayışına ters olduğunu
düşünen kimselere cevap vermektir. Aslında kişi ne kadar tedbir alırsa alsın
kaderin önüne geçemez. Fakat kulun içine doğabilecek vesveseleri önlemek için
tedbir almakta fayda vardır."
باب:
الدرق.
81. DERİDEN MAMUL KALKAN
حدثنا
إسماعيل قال:
حدثني ابن
وهب: قال عمرو:
حدثني أبو
الأسود، عن
عروة، عن
عائشة رضي
الله عنها: دخل
علي رسول الله
صلى الله عليه
وسلم وعندي
جاريتان
تغنيان بغناء
بعاث، فاضطجع
على الفراش وحول
وجهه، فدخل
أبو بكر
فانتهرني
وقال: مزمارة الشيطان
عند رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فأقبل
عليه رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال: (دعهما).
فلما غفل
غمزتهما
فخرجتا. وقالت:
وكان يوم عيد،
يلعب السودان
بالدرق
والحراب،
فإما سألت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، وإما
قال: (تشتهين
تنظرين).
فقالت: نعم،
فأقامني وراءه،
خدي على خده،
ويقول: (دونكم
بني أرفدة). حتى
إذا مللت،
قال: (حسبك). قلت:
نعم، قال:
فاذهبي). قال
أحمد، عن ابن
وهب: فلما
غفل.
[-2906-] Hz. Aişe şöyle demiştir: "Bir gün Resul-i Ekrem Sallallahu
Aleyhi ve Sellem odama geldi. O sırada yanımda iki kız çocuk vardı ve Buas
savaşlarını anlatan şarkılar-ezgiler söylüyorlardı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem yerdeki mindere uzandı ve yüzünü diğer tarafa çevirdi. Bir süre sonra
Ebu Bekir geldi ve beni: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
yanında şeytan işi çalgılarla eğleniyorsunuz, öyle mi?" diye azarlamaya
başladı. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona yönelerek:
"Rahat bırak çocukları!" dedi. Ben de Ebu Bekir'in boş bir anından
faydalanıp çocuklara gözümle işaret ettim ve çıktılar."
[-2907-] "Bir bayram günüydü. Habeşliler mızrak ve kalkanlarla halay
çekip oynuyorlardı. Oyunu görmek istiyordum fakat Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'e bu isteğimi söyleyip söylememekte tereddüt ettim. Bana: "Oyunu
görmek ister misin?" diye sorunca "evet" dedim. Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem beni tutup arkasına aldı. Bu sırada yanağım onun yanağına
değiyordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem oyun oynayanları gayrete
getirmek maksadıyla: "Haydi bakalım Erfide oğulları, görelim siziı"
diyordu. Bir süre sonra ben artık sıkılınca, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
bana: "Bu kadar yeter mi?" diye sordu. Ben "evet" deyince:
"İyi öyleyse, haydi git" buyurdu."
باب:
الحمائل
وتعليق السيف
بالعنق.
82. KILIÇ ASKISI KULLANMAK VE KILICI BOYUNA ASMAK
حدثنا
سليمان بن
حرب: حدثنا
حماد بن زيد،
عن ثابت، عن
أنس رضي الله
عنه قال: كان
النبي صلى
الله عليه
وسلم أحسن
الناس، وأشجع
الناس، ولقد
فرغ أهل
المدينة
ليلة، فخرجوا
نحو الصوت،
فاستقبلهم
النبي صلى
الله عليه
وسلم وقد
استبرأ
الخبر، وهو
على فرس لأبي
طلحة عري، وفي
عنقه السيف،
وهو يقول: (لم
تراعوا، لم تراعوا).
ثم قال:
(وجدناه بحرا).
أو قال:
(إنه لبحر).
[-2908-] Enes İbn Malik şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem insanların en güzeli ve en cesuru idi. Bir gece Medinelilere korku
salan büyük bir gürültü kopmuştu. İnsanlar sesin geldiği tarafa doğru
giderlerken Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem olayı araştırmış dönüyordu
bile. Ebu Talha'ya ait eğersiz bir atın sırtında boynunda kılıcı ile gelenleri
karşılayıp: "Korkulacak bir durum yok, tasalanmayınız", sonra da Ebu
Talha'nın atı için: "Bu at adeta bir fırtına gibi esiyor!" buyurdu.