باب: غزو
النساء
وقتالهن مع
الرجال.
65. KADINLARIN ASKERİ SEFERE KATILMASI VE ERKEKLERLE BİRLİKTE
SAVAŞMASI
حدثنا
أبو معمر:
حدثنا عبد
الوارث: حدثنا
عبد العزيز،
عن أنس رضي
الله عنه قال: لما
كان يوم أحد
انهزم الناس
عن النبي صلى
الله عليه وسلم،
قال: ولقد
رأيت عائشة
بنت أبي بكر،
وأم سليم،
وإنهما
لمشمرتان،
أرى خدم
سوقهما، تنقزان
القرب. وقال
غيره: تنقلان
القرب على
متونهما، ثم
تفرغانه في
أفواه القوم،
ثم ترجعان فتملآنها،
ثم تجيئان
فتفرغانها في
أفواه
القوم.
[-2880-] Enes İbn Malik'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Uhud
savaşında Müslümanlar bozguna uğramış ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in yanından uzaklaşıp dağılmışlardı. Ben Aişe r.anha ile Ümmü Süleym'i
gördüm. Eteklerini toplamışlardı ve ayak bileklerindeki halhallar görünüyordu.
Onlar seke seke omuzlarında kırbalarla su taşıyorlar ve mücahitlere su
içiriyorlardı. Sonra dönüyor, kırbalarını doldurup tekrar mücahitlere su
veriyorlardı. "
Tekrar: 2902, 3811, 4064
AÇIKLAMA: İmam Müslim'in
Abdullah İbn Abbas'tan naklettiği bir rivayette kadınların savaşa katılıp
yaralıları tedavi ettikleri anlatılmaktadır. Abdürrezzak'ın Ma'mer yoluyla
Zühri’den naklettiği mürsel bir hadiste Zührı şöyle demiştir: "Kadınlar
Resul-i Ekrem (s.a.v.) ile birlikte savaşlara katılır ve mücahitlere su
taşımak, yaralıları tedavi etmek gibi görevleri yerine getirirlerdi."
Ebu Davud'un naklettiği bir rivayet kadınların Huneyn savaşında
Resulullah (s.a.v.) ile birlikte bulunduklarını anlatmaktadır: "Hz. Nebi
Efendimiz (s.a.v.) kadınlara niçin savaş meydanına geldiklerini sordu. Onlar
da: "Biz de savaşa çıktık ki cephe gerisinde yün eğirip elbiseleri
dikelim, Allah yolunda mücahitlere yardımcı olalım, yaralıları tedavi edelim,
onlara ok hazırlayıp verelim ve yemek yapalım" diye cevap
vermişlerdir."
Ben kadınlarla ilgili rivayetler içinde onların fiili mücadeleye
ve savaşa giriştiklerine dair açık bir ifadeye rastlamadım. Zaten bu yüzden
İbnü'l-Müneyyir şu açıklamayı yapmıştır: "İmam Buhari, başlıkta kadınların
erkeklerle birlikte savaşması ifadesini kullandığı halde rivayetlerde bunu
anlatan bir açıklamaya yer vermemiştir. Dolayısıyla kullandığı başlıkla ilgili
olarak şu ihtimaııer söz konusu olabilir:
1. İmam Buharı, kadınların savaşçılara yardımcı olmalarını
bizzat savaşmaları gibi değerlendirmiştir.
2. Kadınların cephe gerisinde yaralıları tedavi etmek, su
taşımak gibi görevleri görürken aynı zamanda kendilerini müdafaa etmek
durumunda kaldıklarına işarette bulunmuştur."
İmam Müslim’in Enes'ten naklettiği bir rivayete göre Ümmü Süleym
Huneyn savaşı sırasında eline bir hançer almış ve şöyle demiştir: "Ben bu
hançeri böyle zamanlar için edindim. Hele müşriklerden birisi bana yaklaşsın
bakalım, Allah’ın izniyle bununla adamın karnını deşerim!"
İmam Buhari’nin kuııandığı bu başlık için şöyle bir ihtimal de
akla gelmektedir: "Bu kadınlar her ne kadar savaş meydanına gelmiş olsalar
da bilfiil savaşmamışlardır. Buna göre başlıkta geçen "Kadınların
erkeklerle birlikte savaşması" ifadesinin sonuna "Caiz midir?"
sorusunu eklememiz veya bu ifadeyi "Eğer kadınlar erkeklerle birlikte
savaşa çıkarsa yukarıda anlatılan yaralıların tedavisi, mücahitlere su
taşınması gibi cephe gerisi görevleri ile yetinmeleri gerekir" şeklinde
anlamamız gerekir.
باب: حمل
النساء القرب
إلى الناس في
الغزو.
66. KADINLARIN SAVAŞ SIRASINDA MÜCAHİTLERE KIRBALARLA SU
TAŞIMASI
حدثنا
عبدان: أخبرنا
عبد الله:
أخبرنا يونس،
عن ابن شهاب:
قال ثعلبة بن
أبي مالك: إن
عمر بن الخطاب
رضي الله عنه
قسم مروطا بين
نساء من نساء
المدينة،
فبقي مرط جيد،
فقال له بعض
من عنده: يا
أمير
المؤمنين،
أعط هذا ابنة
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم التي
عندك، يريدون
أم كلثوم بنت
علي، فقال
عمر: أم سليط
أحق. وأم سليط
من نساء
الأنصار، ممن
بايع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
قال عمر:
فإنها كانت
تزفر لنا
القرب يوم أحد. قال
أبو عبد الله:
تزفر تخيط.
[-2881-] Sa'lebe İbn Ebu Malik'in naklettiğine göre Ömer r.a. Medine'li
kadınlara elbiselik ipek kumaşlar dağıtmış ve geriye çok kaliteli bir parça
kalmıştı. Hz. Ömer'in yanında bulunanlardan birisi Hz. Ali'nin kızı Ümmü
Gülsüm'ü kasdederek: "Ey mu'minlerin emiri, bu kumaşı evli bulunduğunuz
Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kızına verseniz!" dedi. Fakat Hz.
Ömer: "Ümmü Salit bunu daha fazla hak ediyor" dedi ve ekledi:
"Ümmü Salit bize Uhud savaşında su kırbalarımızı hazırlar ve bu kırbalarla
su taşırdı." Ümmü Salit Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bey'at
etmiş Ensar'dan bir sahabi hanımdı.
AÇIKLAMA: İmam Buhari bu
başlık altında kadınların bu görevi yerine getirmelerinin caiz olduğunu
vurgulamıştır.
Bu rivayette adı geçen Ümmü Gülsüm, Hz. Ali ile Hz. Fatıma'nın
kızıdır. Hz. Ömer de onunla evlenmiştir. Hz. Fatıma'nın en küçük kızı olan Ümmü
Gülsüm daha Resul-i Ekrem (s.a.v.) hayatta iken doğmuştur ve bu yüzden aslında
torunu olduğu halde Ümmü Gülsüm'den Hz. Nebi'in (s.a.v.) kızı diye söz
edilmiştir.