SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Ş-ŞEHADAT

<< 1153 >>

باب: بلوغ الصبيان وشهادتهم.

18. KÜÇÜKLERİN ERGENLİĞİ VE ŞAHİTLİĞİ

 

وقول الله تعالى: {وإذا بلغ الأطفال منكم الحلم فليستأذنوا} /النور: 59/.وقال مغيرة: احتلمت وأنا ابن ثنتي عشرة سنة. وبلوغ النساء في الحيض.لقوله عز وجل: {واللائي يئسن من المحيض من نسائكم - إلى قوله - أن يضعن حملهن} /الطلاق: 4/.وقال الحسن بن صالح: أدركت جارة لنا جدة، بنت إحدى وعشرين سنة.

Allah Teala, "Çocuklarınız ihtilam olduklarında (ergenlik çağına girdiklerinde), kendilerinden öncekiler (büyükleri) izin istedikleri gibi onlar da izin istesinler" [Nur 59] buyurmuştur. Muğire "Ben on iki yaşımda ergenlik çağına girdim" demiştir. Kadınlar adet gördükleri zaman ergenlik çağına girmiş olurlar. Allah Teala "Kadınlarınız içinden adetten kesilmiş olanlarla adet görmeyenler hakkında tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süresi ise yüklerini bırakmalarıdır" [Talak 4] buyurmuştur. Hasen b. Salih "Ben komşu bir kadının 21 yaşında hine olduğunu gördüm" demiştir.

 

حدثنا عبيد الله بن سعيد: حدثنا أبو أسامة قال: حدثني عبيد الله قال: حدثني نافع قال: حدثني ابن عمر رضي الله عنهما: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم عرضه يوم أحد، وهو ابن أربع عشرة سنة، فلم يجزه. ثم عرضني يوم الخندق، وأنا ابن خمس عشرة، فأجازني. قال نافع: فقدمت على عمر بن عبد العزيز، وهو خليفة، فحدثته هذا الحديث. فقال: إن هذا لحد بين الصغير والكبير، وكتب إلى عماله: أن يفرضوا لمن بلغ خمس عشرة

 

[-2664-] Abdullah b. Ömer'den rivayet edilmiştir: İbn Ömer, Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e henüz on dört yaşında iken Uhud savaşına katılmak için teklif edilmişti. Hz. Nebi onun katılmasını kabul etmedi. Sonra on beş yaşında iken Hendek savaşına katılması teklif edildi ve Hz. Nebi onu kabul etti.

 

Nafi' şöyle demiştir: Ömer b. Abdülaziz'e gelerek bu olayı ona aktardım. "Bu, küçükle büyük arasındaki sınırdır" diyerek valilerine on beş yaşına girmiş olanlar için ordu divanından maaş bağlanmasını emretmiştir.

 

Tekrar: 4097

 

Diğer tahric: Tirmizi Ahkam

 

 

Tirmizi der ki:      İbn ebî Ömer, Sûfyân b. Uyeyne yoluyla Ubeydullah b. Ömer’den, Nafi’den, İbn Ömer’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiş olup bu rivâyetinde: “Ömer b. Abdulaziz’in küçük ile büyük arasındaki yaş sınırının bu olduğunu yazı ile bildirdi” bölümünü zikretmemiştir.

 

İbn Uyeyne rivâyetinde ise Nafi’ şöyle der: “Buhadisi Ömer b. Abdulaziz’e rivâyet ettiğimde işte bu savaşa katılamayanlar ile savaşa katılabilecekler arasındaki yaş sınırıdır” dedi.

 

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. İlim adamlarının bir kısmının uygulaması bu hadise göre olup Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii, Ahmed ve İshâk bunlardandır ve şöyle derler: “On beş yaşını dolduran kimsenin erkek konumunda olduğu, on beş yaşından önce ihtilam olanların da yine erkek konumuna geldikleri görüşündedirler.”

 

Ahmed ve İshâk ise şöyle derler: Ergenlik bûluğ yaşına girmek üç modelle bilinir: 1- On beş yaşını doldurmak, 2- İhtilam olmak, 3- Yaş ve ihtilam olması bilinmez ise kasıklardan kıl bitmesi.

 

 

حدثنا علي بن عبد الله: حدثنا سفيان: حدثنا صفوان بن سليم، عن عطاء بن يسار، عن أبي سعيد الخدري رضي الله عنه،  يبلغ به النبي صلى الله عليه وسلم قال: (غسل يوم الجمعة واجب على كل محتلم).

 

[-2665-] Ebu Said el-Hudri'den rivayet edilmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "İhtilam olan (baliğ olan) herkesin Cum'a günü boy abdesti alması farzdır."

 

 

AÇIKLAMA:     Bu başlık küçüklerin ergenlik çağına girme sınırları ve ergenlik öncesinde şahitlik etme yetkisine sahip olup olmadıkları konusundadır. Ergenlik yaşının ne olduğu konusu ise ileride açıklanacaktır.

 

Alimlerin çoğunluğu küçüklerin şahitliğini kabul etmemiştir. İmam Malik, çocuklar arasındaki yaralama olaylarında, çocuklar dağılmadan ilk ifadelerinin alınması şartıyla küçüklerin şahitliğini kabul etmiştir. Küçüklerin verdikleri haberleri alimlerin çoğunluğu, bir ip ucu da bulunması şartıyla kabul etmişlerdir.

 

Buhari’nin konu başlığına, "küçüklerin şahitliği ile ilgili bir başlık koydu ama konu içinde zikrettiği hadislerde şahitlikle ilgili hiçbir unsur yok" diye itiraz edilmiş ve bu itiraza "Bu hüküm, alimlerin ergenlik çağına girdiğine hükmedilen çocuğun, diğer şartları da taşıdığında şahitliğinin kabul edileceği hususunda görüş birliği etmelerinden anlaşılmaktadır" diye cevap verilmiştir. Ömer b. Abdülaziz’in "Bu, küçükle büyük arasındaki sınırdır" sözü de bunu gösterir.

 

"Çocuklarınız ihtilam olduklarında ... " ayetinde hüküm, küçükleri n ihtilam olmalarına bağlanmıştır. Alimler erkeklerin ve kadınların ihtilam olmalarının ibadetleri, had cezalarını ve diğer hükümleri gerektirdiği konusunda görüş birliği etmişlerdir. İhtilam, uykuda veya uyanıkken cinsel ilişki veya herhangi bir yolla meni çıkarmaktır. Alimler rüyada görülen cinsel ilişkinin ancak boşalma gerçekleştiği zaman etkisi olacağı konusunda da görüş birliği etmişlerdir.

 

Alimler, adet görmenin kadınlar için ergenlik olduğu konusunda da görüş birliği etmişlerdir. Ancak kadının en erken hangi yaşta adet göreceği ve erkeğin ihtilam olacağı konusunda; ergenlik emarelerinin bunlarla sınırlı olup olmadığında ve erkek ve kız adet görmeden ve ihtilam olmadan doldurduklarında ergenliklerine hükmedilecek yaş konusunda görüş ayrılığı vardır.

 

Malik, Leys b. Sa'd, Ahmed b. Hanbel, İshak b. Rahuye ve Ebu Sevr kasıklarda kıl bitmesini ergenlik emaresi saymıştır. Ancak şüphe gerekçesiyle, yalnızca kasığında kıl biten kişiye had cezası vermez.

 

Şafii de bunu gayrimüslimler için ergenlik emaresi saymıştır. Müslümanlarda ise bunun ergenlik emaresi olduğu konusunda farklı görüşler nakledilmiştir.

 

Ebu Hanife ergenlik yaşının erkek çocuk için on dokuz veya on sekiz yaş olduğunu, kız çocuk içinse on yedi yaş olduğunu söylemiştir.

 

MaliKilerin çoğunluğu kız çocuklarının ergenlik yaşının on yedi veya on sekiz yaş olduğu görüşündedir.

 

Şafii, Ahmed b. Hanbel ve İbn Vehb, her ikisinde de ergenlik yaşının on beş olduğunu söylemişler ve bu başlık altında geçen İbn Ömer hadisini delil getirmişlerdir.

 

Ömer b. Abdülaziz, İbn Ömer hadisine dayanıp valilerine bir ferman göndererek on beş yaşına girmiş olanlara ordu divanında maaş bağlamalarını emretmiştir. O dönemde savaşçı olanlar ve olmayanlar ayrılıyor ve savaşçı olanlara maaş veriliyordu.

 

İbn Ömer hadisi, on beş yaşına giren erkek çocuklarının, ihtilam olmasalar bile ergen hükmünde kabul edileceklerine delil getirilmiştir. Bu durumda ibadetlerle ve had cezaları ile yükümlü olurlar, ganimette pay sahibi olurlar, dinden çıkarak harp ülkesine iltica ettiklerinde öldürülürler ve reşit oldukları sezilirse malları üzerindeki kısıtlılık halleri kaldırılır. Ergenlerle ilgili diğer bütün hükümler bunlar için de geçerlidir. Ömer b. Abdülaziz'in uygulaması böyle olmuştur.

 

Bu hadis, devlet başkanının savaştan önce kendisiyle birlikte savaşa katılacakları kontrol etmesinin gerektiği anlaşılmaktadır. Savaşacak güce sahip olanları yanında götürür; diğerlerini geri çevirir.

 

Malik! ve Hanefilere göre devlet başkanının savaşa katılmakla ilgili onayı ergenlik çağına girmiş olmaya bağlı değildir. Devlet başkanı, yeterli güç ve cesa. rete sahip olan çocukların savaşa katılmalarına, ergenlik çağına girmemiş olsalar bile onay verebilir. Çünkü henüz ergenlik çağına girmemiş öyle çocuklar vardır ki ergenlik çağına girmiş olan çoğu kişiden çok daha güçlüdür.

 

 

SONRAKİ