باب: هبة
الرجل
لامرأته
والمرأة
لزوجها.
13. EŞLERİN BİRBİRİNE BAĞIŞTA BULUNMASI
قال إبراهيم:
جائزة. وقال
عمر بن عبد
العزيز: لا
يرجعان.
واستأذن
النبي صلى
الله عليه
وسلم نساءه في
أن يمرض في
بيت عائشة.
وقال النبي
صلى الله عليه
وسلم: (العائد
في هبته،
كالكلب يعود
في قيئه).
İbrahim bunun caiz olduğunu söylemiştir. Ömer b. Abdülaziz
"Karı-koca birbirine bağışta bulunduğunda bağıştan vazgeçemezler"
demiştir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hasta olduğunda bakımının Hz.
Aişe'nin evinde yapılması için diğer hanımlarından izin istemiştir. Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Yaptığı bağıştan dönen kişi, kusmuğunu yiyen
köpeğe benzer" buyurmuştur.
وقال
الزهري، فيمن
قال لامرأته:
هبي لي بعض صداقك
أو كله، ثم لم
يمكث إلا
يسيرا حتى
طلقها فرجعت
فيه، قال: يرد
إليها إن كان
خلبها، وإن
كانت أعطته عن
طيب نفس ليس
في شيء من
أمره خديعة
جاز، قال الله
تعالى: {فإن
طبن لكم عن
شيء منه نفسا}.
/النساء: 4/.
Zühri şöyle demiştir: Bir kimse eşine "Mehrinin bir kısmını
veya tamamını bana bağışla" dese, o da bağışlasa, sonra çok kısa bir zaman
geçince onu boşasa, bunun üzerine kadın bağışından dönse mehri kendisine
verilir. Çünkü kocası onu aldatmıştır. Fakat kadın, mehrini gönüllüce
bağışlamış olup aldatma yoksa caiz olur. Allah Tea!a "Eğer gönül hoşluğu
ile o mehrin bir kısmını size bağışlarIarsa onu da afiyetle yiyin" [Nisa
4] buyurmuştur.
حدثنا
إبراهيم بن
موسى: أخبرنا
هشام، عن معمر،
عن الزهري
قال: أخبرني
عبيد الله بن
عبد الله:
قالت عائشة
رضي الله عنها: لما
ثقل النبي صلى
الله عليه
وسلم فاشتد
وجعه، استأذن
أزواجه أن
يمرض في بيتي،
فأذن له، فخرج
بين رجلين تخط
رجلاه الأرض،
وكانبين
العباس وبين
رجل آخر، فقال
عبيد الله:
فذكرت لابن
عباس ما قالت عائشة،
فقال لي: وهل
تدري من الرجل
الذي لم تسم
عائشة؟ قلت:
لا، قال: هو
علي بن أبي طالب.
[-2588-] Ubeydullah b. Abdullah'tan rivayet edilmiştir: Aişe r.anha şöyle
demiştir: Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem ağırlaşıp, ağrıları artınca
eşlerinden bakımının benim odamda yapılması için izin istedi.
Onlar da izin verdiler. İki kişi arasında kaldığı odadan çıktı,
ayaklarını yerde sürüyordu. Abbas'la başka bir kişi arasındaydı.
Ubeydullah şöyle demiştir: İbn Abbas'a, Aişe'nin bu sözünü
söyledim. Bana "Aişe'nin adını vermediği kişinin kim olduğunu biliyor
musun?" diye sordu. Ben "Hayır" dedim. "Ali b. Ebu
Talib'di" dedi.
حدثنا
مسلم بن
إبراهيم:
حدثنا وهيب:
حدثنا ابن
طاوس، عن
أبيه، عن ابن
عباس رضي الله
عنهما قال: قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (العائد
في هبته
كالكلب، يقيء
ثم يعود في
قيئه).
[-2589-] Abdullah b. Abbas r.a.'den rivayet edilmiştir: Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem, "Yaptığı bağıştan dönen kişi, kustuktan sonra kusmuğuna
geri dönüp yiyen köpeğe benzer" buyurdu.
Tekrar: 2621, 2622, 6975 nolu hadisler.
Diğer tahric: Tirmzi, Buyu; Müslim, Hibât
AÇIKLAMA: Karı-kocadan biri
diğerine bağışta bulunduğunda bağıştan dönmesi caiz olur mu?
İbrahim en-Nehai bu bağış ın geçerli olduğunu ve dönmenin caiz
olmadığını söylemiştir.
Abdürrezzak, Ma'merlden Zührılnin şöyle dediğini nakletmiştir:
"Hakimlerin kadın kocasına bağışta bulunduğunda ikalesini (bağıştan
vazgeçmesini) kabul ettiklerini; erkek karısına bağışta bulunduğunda ise onun
bağıştan dönmesini kabul etmediklerini gördüm."
Buhari’nin rivayeti ile bu rivayet şöyle uzlaştırılır: Ma’mer'in
rivayeti nakle dayalıdır. Yunus'un rivayeti ise Zühri'nin kendi görüşüdür ki
buna göre kadının kocası tarafından aldatılmış olması ile aldatılmaması
birbirinden ayrılmış; aldatılması durumunda bağıştan vazgeçme hakkı tanınmış;
aksi halde vazgeçme hakkı tanınmamıştır.
Kadının aldatıldığına şahit getirmesi şartıyla Malikı alimleri
de aynı görüşü paylaşırlar.
Aldatıldığı konusunda sözü kabul edilir, diyenler de olmuştur.
Alimler çoğunluğunun/cumhurun görüşü, iki tarafın da bağıştan
vazgeçme hakkının bulunmaması yönündedir. Bu konu ile ilgili ayrıntılı bilgi
Nikah Bölümü'nde gelecektir.