باب: من
قاتل دون ماله.
33. MALI UĞRUNA SAVAŞAN KİMSE
حدثنا
عبد الله بن
يزيد: حدثنا
سعيد، هو ابن
أبي أيوب،
قال: حدثني
أبو الأسود،
عن عكرمة، عن
عبد الله بن
عمرو رضي الله
عنهما قال:
سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول: (من
قتل دون ماله
فهو شهيد).
[-2480-] Abdullah İbn Amr r.a.'den rivayet edilmiştir: Allah Resulü
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken işittim: "Her kim malı
uğruna savaşırsa şehit olur."
Diğer tahric: Tirmizî, Diyat; Müslim, Müsakât
AÇIKLAMA: Malı uğruna savaşan
kişinin hükmü nedir? Nevevi şöyle
demiştir: Bu hadisten, kişinin, malını haksız yere almaya çalışan kişiyi
öldürmesinin caiz olduğu anlaşılır. Malı ister az, ister çok olsun fark etmez.
Alimlerin genelinin görüşü budur. Bunu farz kabul edenlerin görüşü ise tek
kalmıştır.
Bazı Maliki fakihleri şöyle demişlerdir: Hafif (değersiz) bir
malı almak istediğinde onu öldürmek caiz olmaz.
Kurtubı şöyle demiştir: Bize göre bu konudaki görüş ayrılığının
sebebi şudur: Bu izin, kötü (dinin kabul etmediği) bir şeyi değiştirmek
türünden bir izin midir, yoksa göreceği zararı kendisinden uzaklaştırmak
türünden bir izin midir? Birinci durumda az mal ile çok mal arasında fark
olmaz. İkinci durumda ise ikisinin durumu farklıdır.
Ibnü'l-Münzir Şafii'nin şöyle dediğini nakleder: Kişinin malı
veya canı alınmak ya da namusuna leke sürülmek istendiğinde saldıran kişiyle
konuşmakla yardım çağırmak arasında serbesttir. Adamı engelleyebilir veya adam
kendisi vazgeçerse onunla ölümüne döğüşemez. Engelleyememesi durumunda adamı
öldürmekle sonuçlansa bile kendini savunabilir. Öldürmesi durumunda diyet ve
keffaret ödemesi gerekmez. Fakat onu kasten öldürme hakkı yoktur.
İbnü'l-Münzir şöyle demiştir: İlim ehlinin benimsediği görüş
şudur: Kişi, malı haksız yere alınmak istendiğinde hiçbir ayırım olmaksızın
kendini savunabilir. Ancak kendisinden hadis ezberlenen hadis alimleri,
yöneticiyi bu hükmün kapsamı dışında tutmak konusunda icma etmiş gibidirler.
Çünkü yöneticinin yaptığı zulme sabretmeyi emreden ve baş kaldırmayı yasaklayan
bazı hadisler nakledilmiştir.
Evzai ise insanların birlik olduğu ve başlarında bir yöneticinin
olduğu durumla dağınık oldukları durumu birbirinden ayırmış ve bu hadisi
başlarında yöneticilerinin olduğu birinci durum için geçerli kabul etmiştir.
Dağınıklık durumunda ise kişi malını gönüllüce teslim etmeli ve kimseyle
savaşmamalıdır. Ancak bu, Müslim'in zikrettiği Ebu Hureyre hadisi ile
çelişmektedir. Birisi gelerek Hz. Nebi'e "Birisi benim malımı zorla
elimden almak için gelse ne dersin?" diye sordu. Hz. Nebi (s.a.v.)
"Ona verme" buyurdu. Adam "ya benimle savaşırsa" dedi. Hz.
Nebi "Sen de onunla savaşırsın" buyurdu. Adam "Peki ya o beni
öldürürse" dedi. Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Şehid
olursun" buyurdu. Adam "Peki ya ben onu öldürürsem" dedi. Hz.
Nebi "O adam cehennemdedir" buyurdu.
İbn BattaI şöyle der: Buhari şunu açıklamak için bu konuya bu
bölümde yer vermiştir: Kişinin canını ve malını savunma hakkı vardır. Bu
savunması karşılığında da hiçbir sorumluluğu yoktur. Çünkü bu savunma sırasında
öldürülürse şehit olur; öldürürse kısas cezası ve diyet ödemesi gerekmez.