باب: إذا
وكل رجلا،
فترك الوكيل
شيئا فأجازه الموكل
فهو جائز، وإن
أقرضه إلى أجل
مسمى جاز.
10. VEKİL, VEKALET KONUSU ŞEYİN BİR KISMINDAN VAZGEÇER DE,
MÜVEKKİL DE BUNU ONAYLARSA CAİZDİR, VEKİL BELİRLİ BİR VADE İÇİN BORÇ (KARZ)
VERİRSE CAİZDİR
وقال
عثمان بن
الهيثم أبو
عمرو: حدثنا
عوف، عن محمد
بن سيرين، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه قال:
وكلني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بحفظ زكاة
رمضان،
فأتاني آت،
فجعل يحثو من
الطعام، فأخذته
وقلت: والله
لأرفعنك إلى
رسول الله صلى
الله عليه وسلم،
قال: إني
محتاج وعلي
عيال ولي حاجة
شديدة، قال:
فخليت عنه،
فأصبحت فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (يا أبا
هريرة ما فعل
أسيرك البارحة).
قال: قلت: يا
رسول الله،
شكا حاجة
شديدة، وعيالا
فرحمته فخليت
سبيله، قال:
(أما إنه قد
كذبك،
وسيعود).
فعرفت أنه
سيعود، لقول
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (إنه
سيعود). فرصدته،
فجاء يحثو من
الطعام،
فأخذته فقلت:
لأرفعنك إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، قال: دعني
فإني محتاج
وعلي عيال، لا
أعود، فرحمته فخليت
سبيله،
فأصبحت فقال
لي رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (يا
أباهريرة ما
فعل أسيرك).
قلت: يا رسول
الله شكا حاجة
شديدة وعيالا،
فرحمته فخليت
سبيله، قال:
(أما إنه
كذبك، وسيعود).
فرصدته
الثالثة،
فجاء يحثو من
الطعام،
فأخذته فقلت:
لأرفعنك إلى
رسول الله،
وهذا آخر ثلاث
مرات تزعم لا
تعود، ثم
تعود، قال:
دعني أعلمك
كلمات ينفعك
الله بها، قلت
ما هو؟ قال:
إذا أويت إلى
فراشك، فاقرأ
آية الكرسي:
{الله لا إله
إلا هو الحي
القيوم}. حتى
تختم الآية،
فإنك لن يزال
عليك من الله
حافظ، ولا يقربنك
شيطان حتى
تصبح، فخليت
سبيله
فأصبحت، فقال
لي رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (ما فعل أسيرك
البارحة). قلت:
يا رسول الله،
زعم أنه
يعلمني كلمات
ينفعني الله
بها فخليت
سبيله، قال:
(ما هي). قلت: قال
لي: إذا أويت
إلى فراشك،
فاقرأ آية
الكرسي من
أولها حتى
تختم: {الله لا
إله إلا هو
الحي القيوم}.
وقال لي: لن
يزال عليك من
الله حافظ،
ولا يقربك
شيطان حتى تصبح
- وكانوا أحرص
شيء على الخير
- فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم: (أما إنه
قد صدقك وهو
كذوب، تعلم من
تخاطب منذ
ثلاث ليال يا
أبا هريرة).
قال: لا، قال:
(ذاك شيطان).
[-2311-] Ebu Hureyre r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, Ramazanda verilen zekatları korumam için bana vekalet vermişti. Bu
arada (bir gece) birisi geldi ve hurma'dan avuçlayıp aldı. Hemen onu yakaladım
ve "Vallahi seni Resulullah'a götüreceğim" dedim. Bana, "Ben
ihtiyaç sahibi bir kimseyim, çoluk çocuğum var, şiddetle bunlara muhtacım"
dedi. Ben de onu bıraktım. Sabah olduğu zaman Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, "Ey Ebu Hureyre! Dün yakaladığın kimse ne yaptı?" diye sordu.
Ben de, "Ey Allah'ın Resulü' Bana, çok ihtiyacı olduğunu ve kalabalık bir
ailesi bulunduğunu anlatıp halinden şikayette bulundu. Ben de acıdım,
salıverdim" dedim.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "O yalan söylemiş, yine
gelecek" buyurdu.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem söylediği için, yine
geleceğini anladım ve gözetlemeye koyuldum. Birden gelip yine avuçlamaya başladı.
Onu yakaladım ve "Seni Resulullah'a götüreceğim" dedim. Bana,
"Beni bırak, ben buna muhtacım ve çoluk çocuğum var, bir daha
gelmeyeceğim" dedi. Acıdım, yine bıraktım.
Sabah olunca, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Ey Ebu
Hureyre! Yakaladığın kimse ne yaptı?" diye sordu. Ben de, "Ey
Allah'ın Resulül Bana, çok ihtiyacı olduğunu ve kalabalık bir ailesi
bulunduğunu anlatıp halinden şikayette bulundu. Ben de acıdım, salıverdim"
dedim.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "O sana yalan söylemiş, yine
gelecek" buyurdu.
Üçüncü kez onu gözetledim. Yine gelip avuçlamaya başladı. Onu
yakaladım ve "Mutlaka seni Resulullah'a götüreceğim. Bu üçüncü ve
sonuncusu artık. Sen gelmeyeceğini söylemiştin sonra döndün" dedim. Bana,
"Beni bırak da, sana, Allah'ın sana bir takım yararlar sağlayacağı bazı
kelimeler öğreteyim" dedi.
"Neymiş onlar?" dedim.
Bana (şöyle dedi), "Yatağına girdiğin zaman ayete'l-kürsi'yi oku.
Allah tarafından sana bir koruyucu gönderilir. Sabaha kadar sana hiçbir şeytan
yaklaşamaz" dedi Ben de onu serbest bıraktım.
Sabah olunca, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Ey Ebu
Hureyre! Dün yakaladığın kimse ne yaptı?" diye sordu. Ben de, "Ey
Allah'ın Resulü! Bana, Allah'ın bana birtakım yararlar sağlayacağı bazı
kelimeler öğretti Ben de salıverdim" dedim.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Nedir onlar" buyurdu.
Ben de, "Bana, "Yatağına girdiği n zaman ayete'l-kürsı'yi oku. Allah
tarafından sana bir koruyucu gönderilir. Sabaha kadar sana hiçbir şeytan
yaklaşamaz" dedi" dedim.
Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "O, çok
yalancı bir kimse olduğu halde (bu konuda) doğru söylemiş. Üç gündür kiminle
karşılaştığını biliyor musun Ey Ebu Hureyre?" diye sordu. Ebu Hureyre,
"Hayır" diye cevap verince Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
"O şeytandı" buyurdu.
Tekrar: 3275, 5010
AÇIKLAMA: Mühelleb şöyle
demiştir: "Başlıktan anlaşıldığına göre, vekil, müvekkilin izin vermediği
bir tasarrufta bulunduğu zaman, müvekkil bunu onaylamadıkça yapılan işlem caiz
değildir.
Vekilin, belirli bir süre için bir kimseye karz vermesi de yine,
müvekkilin onayına bağlıdır. Ben, şu hususta herhangi bir görüş ayrılığı
olduğunu bilmiyorum: Emin durumunda olan kimse, emanet hükmünde elinde bulunan
malı karz olarak verirse caiz değildir. Bu durumda mal sahibinin seçim
(muhayyerlik) hakkı vardır.
Hadisin burada ele alınmasının sebebi şudur: Söz konusu yiyecek
maddeleri sadaka olarak toplanmıştı. Dağıtılmadan önce sadakalar bir yerde
toplanırdı. İhtiyaç sahiplerine verme ise bayram gecesi olurdu. Hırsız, Ebu
Hureyre'ye, söz konusu mala ihtiyacı olduğunu söyleyince onu bıraktı. Bu
durumda Ebu Hureyre r.a., sadakanın verilme tarihine kadar söz konusu malı borç
olarak vermiş gibi değerlendirilmiştir.
İbnü'd-Daris'in rivayetinde, "Hırsız, hurmadan bir avuç
dolusu almıştır" şeklinde geçmektedir.
Hadisten Çıkarılan Sonuçlar
1- Şeytan, Müslüman bir kimseye yararı olan bazı şeyleri
bilebilir.
2- Hikmet bazı durumlarda günahkar (facir) bir kimsede bulunur
fakat kendisi bundan istifade edemez. Ancak o hikmet, ondan öğrenilip istifade
edilebilir.
3- Bazen bir kimse bir şeyi bilir ama ona uygun davranışta
bulunmaz. 4-Kimi durumlarda kafir bir kimse, Müslümanın tasdik ettiği bir şeyi
kabul eder. Fakat bu nedenle Müslüman sayılamaz.
4- Çok yalan söyleyen kimseler de bazen doğru söyleyebilir.
Şeytanın belirgin özelliği yalan söylemesidir.
5- Bazı durumlarda değişik şekillere girip görünebilir. Ayette,
"Çünkü şeytan ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi
görürler"[A'raf 27] buyurulmuştur. Bu ayet, şeytanın, yaratılış şekli ile
görülmesi hakkındadır.
6- Bir şeyi korumakla görevlendirilen kimse "vekil"
olarak isimlendirilir.
7- Cinler insanların yiyeceklerinden yerler. Yukarıda zikredilen
şartla, insanlara görünürler. İnsanların dili ile konuşurlar. Hırsızlık yapar
ve insanları aldatırlar.
8- Ayete'l-Kürsi ve Bakara suresinin son iki ayeti çok
faziletlidir.
9- Cinler, üzerine Allah'ın ismi anılmayan yiyeceklerden yerler.
10- Açlıktan dolayı hırsızlık yapan kimsenin eli kesilmez.
Burada, çalınan miktarın nisap miktarına ulaşmamış olması da muhtemeldir. Belki
de Ebu Hureyre r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e durumu iletmeden bunun
için onu affetmiştir.
11- Beyan edilen özrü kabul etmek, karşı tarafın doğru söylediği
düşünülüyorsa bir takım hataları örtrnek gerekir.
12- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bazı gaybı şeyleri
(Allah'ın bildirmesi ile) bilebilir. Muaz İbn Cebel hadisinde, Cebrail (a.s)
Resulullah'a gelerek bu yönde bazı bilgiler öğretmiştir.
13- Fıtır sadakasını, bayram gecesinden önce toplamak ve bir
kimseyi, toplanan malları koruması ve dağıtması için vekil tayin etmek caizdir.