DEVAM: 85. MEYVELERİN KIZARIP TATLANMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE SATIMI
حدثنا
مسدد: حدثنا
يحيى بن سعيد،
عن سليم بن حيان:
حدثنا سعيد بن
ميناء قال:
سمعت جابر بن
عبد الله رضي
الله عنهما
قال:
نهى
النبي صلى
الله عليه
وسلم أن تباع
الثمرة حتى
تشقح. فقيل: ما
تشقح؟. قال
تحمار وتصفار
ويؤكل منها.
[-2195-] Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem kızarma ve sararma olup da yenilmeye başlanmadıkça meyvelerin
satılmasını yasaklamıştır.
AÇIKLAMA: Buhari başlıkta herhangi bir hüküm
bildirmemiştir. Çünkü bu konuda alimler arasında güçlü bir görüş ayrılığı
bulunmaktadır. Bir görüşe göre, böyle bir akit mutlak olarak batıl olur. Bu,
İbn Ebı Leyla ve es-Sevrı'ye ait görüştür. Böyle bir akdin batıl olduğu
konusunda icma bulunduğunu iddia edenler yanlış bir kanaate sahiptirler.
Bir başka görüşe göre, meyvelerin olgunlaşıncaya kadar ağaçta
kalması şart koşulmuş olsa bile, mutlak olarak caizdir. Yezid İbn Ebi Habib de
bu görüştedir. O da, bu konuda icma olduğunu zannetmiştir.
Bir görüşe göre de, eğer akit sırasında hemen meyvelerin
toplanması şart koşulursa akit batı! olmaz. Aksi halde batıl olur. Şafii,
Ahmed, alimler çoğunluğu ve bir rivayete göre Malik bu görüştedir.
Bir görüşe göre ise, meyvenin ağaçta kalması şart koşulmamış ise
akit sahih olur. Bu durumda yasağın, daha hiç ortaya çıkmamış meyveleı hakkında
olduğu kabul edilir. Hanefilerin çoğunluğu bu görüştedir.
Ebu Ubeyd, "duman''ı, hurma çiçeğinin bozulması, çürümesi
ve kararması şeklinde açıklamıştır.
Esmai, "Afete maruz kalmış" şeklinde tercüme ettiğimiz
..... kelimesinin, olgun taze bir hurma olmadan önce hurma ağacının verdiği
ürün miktarının azalması anlamında olduğunu belirtmiştir.
Süreyya yıldızının doğması, fecirle beraber olur. Ebu Davud, Ata
yoluyla, Ebu Hureyre'den "merfu" olarak şu hadisi nakletmiştir:
Sabahleyin yıldız doğunca her yer için artık afet korkusu kalmaz. O yıldız
Süreyya yıldızıdır. Yazın ilk günü, Hicaz bölgesinde sıcakların son derece
arttığı, meyvelerin olgunlaşmaya başladığı bir sabah doğar. Tabii gerçekte
dikkate alınması gereken şey, meyvelerin olgunlaşmasıdır. Süreyya yıldızının
doğması sadece buna bir işarettir.
Bu konudaki ikinci hadis, Nafi'in, İbn Ömer'den r.a.’den
naklettiği şu rivayettir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
hastalıklı olmadığı kesin olarak ortaya çıkmadıkça meyvelerin satışını
yasaklamıştır. Bu tasarruf, hem satıcıya, hem de alıcıya yasaktır. Aksi halde
satıcı kardeşinden aldığı malı (parayı) haksız bir yolla yemiş olur. Müşteri de,
malının telef olmasına ve satıcının haksız bir yöntemle kazanç elde etmesine
yardımcı olmuş olacaktır. Bu yasaklama, taraflar arasındaki çekişme ve husumeti
de önlemektedir.
Hadise göre, kızarıp tatlanmaya başladıktan sonra, meyvenin ağaçta
kalması şart koşulsun ya da koşulmasın, mutlak olarak caizdir. Çünkü
"kızarıp tatlanmaya başlamadan önce" ifadesi, bu safhadan sonraki
hükmün önceki yasaklamadan farklı olmasını (ve dolayısıyla caiz olmasını)
gerektirir. "kızarıp tatlanmaya başlaması", meyvenin, afete veya
herhangi bir hastalığa maruz kalmayacağı ve sağlam bir şekilde büyüyeceği
yönünde kuwetli bir kanaate sahip olmak demektir. Dolayısıyla müşteri, meyveyi
elde edeceğinden emin olur. Bu safhadan öncesi ise, bir garar (belirsizlik) taşımaktadır.