DEVAM: 42- Kaza Orucu Borcu İle Ölen Kimse
حدثنا
محمد بن عبد
الرحيم: حدثنا
معاوية بن عمرو:
حدثنا زائدة،
عن الأعمش، عن
مسلم البطين، عن
سعيد بن جبير،
عن ابن عباس
رضي الله
عنهما قال: جاء
رجل إلى النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال: يا
رسول الله، إن
أمي ماتت
وعليها صوم
شهر، أفأقضيه
عنها؟. قال:
(نعم، قال:
فدين الله أحق
أن يقضى).قال
سليمان: فقال
الحكم وسلمة،
ونحن جميعا جلوس
حين حدث مسلم
بهذا الحديث،
قالا: سمعنا
مجاهدا يذكر
هذا عن ابن
عباس.
ويذكر
عن أبي خالد: حدثنا
الأعمش، عن
الحكم ومسلم
البطين وسلمة بن
كهيل، عن سعيد
بن جبير وعطاء
ومجاهد، عن ابن
عباس: قالت
امرأة للنبي
صلى الله عليه
وسلم: إن أختي
ماتت.وقال
يحيى وأبو
معاوية: حدثنا
الأعمش، عن
مسلم، عن
سعيد، عن ابن
عباس: قالت
امرأة للنبي
صلى الله عليه
وسلم: إن أمي ماتت.وقال
عبيد الله، عن
زيد بن أبي
أنيسة، عن
الحكم، عن
سعيد بن جبير،
عن ابن عباس:
قالت امرأة للنبي
صلى الله عليه
وسلم: إن أمي
ماتت وعليها صوم
نذر.وقال
أبو جرير:
حدثنا عكرمة،
عن ابن عباس:
قالت امرأة
للنبي صلى
الله عليه
وسلم: ماتت
أمي وعليها
صوم خمسة عشر
يوما.
[-1953-] Abdullah İbn Abbas anlatıyor: "Birisi Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in yanına gelerek: 'Ey Allah'ın Resulü, annem öldü ve tutması gereken
bir aylık oruç borcu var. Ben onun adına bu bir ayı kaza edebilir miyim?' diye
sordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: "Evet tutabilirsin. Kaza
edilmesi bakımından Allah'ın borcu daha önemlidir."
AÇIKLAMA: İmam Buharî bu
başlık altında kaza borcu olduğu halde ölen kimse adına başka birisinin oruç
tutmasının caiz olup olmadığını ele almaktadır. Ayrıca burada şu soruların da
cevabı aranmaktadır: Eğer ölen kişinin oruçlarını başkasının kaza etmesi caiz
İse bu durumda sadece belli bir oruç çeşidi mi kaza edilebilir yoksa bütün
oruçlar bu kapsama girer mi? Ölen kişi adına fidye olarak yoksulları doyurmak
da mümkün müdür yoksa sadece oruç tutmak mı gerekir? Kaza orucu tutacak
kişinin, ölenin velisi olması şart mıdır yoksa başkaları da onun adına kaza
edebilir mi? İleride açıklayacağımız gibi tüm bu konularda alimler farklı
yorumlar yapmışlardır.
Alimlerin çoğunluğuna göre kaza borcu olduğu halde ölen kimseler
adına oruç tutmak farz değildir. Hatta İmamü'l-Harameyn ve onunla aynı görüşü
paylaşanlar bu konuda icma olduğunu söylemişlerdir. Fakat bu icma iddiası
tartışmaya açıktır. Çünkü bazı zahirî alimlere göre kaza borcu olduğu halde
ölen kimseler adına bu oruçları tutmak farzdır. Anlaşıldığı kadarıyla
İmamü'l-Harameyn bu grubun aykırı görüşünü, icmayı bozacak nitelikte görmemiş
ve dikkate almamıştır.
Ölen adına oruç tutma konusu bilginler arasında tartışmalıdır.
Hadis ekolü mensupları (ashabü'I-hadis) bunu caiz kabul etmişlerdir. e!-Marife
adlı eserde Beyhakî'nin naklettiğine göre, İmam Şafiî önceki görüşünü
(mezheb-kadîm) açıklarken, başkası adına oruç tutmanın caiz olmasını, hadisin
sahih olması kaydına bağlamıştır.
Buna karşılık Ebu Hanife, İmam Malik ve sonraki görüşünde
(mezheb-i cedîd) İmam Şafiî, ölen adına oruç tutulamayacağını söylemişlerdir.
Leys, Ahmed İbn Hanbel, İshak İbn Rahuye ve Ebu Ubeyd ise sadece adak oruçlarının
ölen adına tutulabileceği görüşünü benimsemişlerdir.
"Gece karanlığı bu taraftan bastırıp, gündüz şu taraftan
geri çekilir ve güneş batarsa artık oruçlunun iftar etme vakti gelmiştir.”