باب:
قول الله جل
ذكره: {أحل لكم
ليلة الصيام
الرفث إلى
نسائكم هن
لباس لكم
وأنتم لباس
لهن علم الله
أنكم كنتم
تختانون
أنفسكم فتاب
عليكم وعفا
عنكم فالآن
باشروهن
وابتغوا ما
كتب الله لكم}
/البقرة: 187/.
15- "(Ey Kocalar), Oruç Tuttuğunuz Günlerin Gecelerinde,
Eşlerinize Yaklaşmak Size Helal Kılındı. Eşleriniz Sizin Elbiseleriniz, Siz De
Eşlerinizin Elbiselerisiniz. Allah Nefsinize Güvenemeyeceğinizi Bildiği İçin
Yüzünüze Bakıp, Size Bu Lütufta Bulundu. Artık Bundan Böyle Onlara Yaklaşın Ve
Allah'ın Sizin İçin Takdir Buyurduğu Neslin Arayışı İçinde Olun.” (Bakara 187)
Ayeti
حدثنا
عبيد الله بن
موسى، عن
إسرائيل، عن
أبي إسحق، عن
البراء رضي
الله عنه قال:
كان
أصحاب محمد
صلى الله عليه
وسلم إذا كان
الرجل صائما،
فحضر
الإفطار،
فنام قبل أن
يفطر، لم يأكل
ليلته ولا
يومه حتى
يمسي، وإن قيس
بن صرمة
الأنصاري كان
صائما، فلما
حضر الإفطار
أتى امرأته فقال
لها: أعندك
طعام؟. قالت:
لا، ولكن
أنطلق فأطلب
لك، وكان يومه
يعمل، فغلبته
عيناه، فجاءته
امرأته، فلما
رأته قالت:
خيبة لك، فلما
انتصف النهار
غشي عليه،
فذكر ذلك
للنبي صلى
الله عليه
وسلم فنزلت
هذه الآية:
{أحل لكم ليلة
الصيام الرفث
إلى نسائكم}.
ففرحوا بها
فرحا شديدا،
ونزلت: {وكلوا
واشربوا حتى
يتبين لكم الخيط
الأبيض من
الخيط الأسود}.
[-1915-] Bera İbn Azib (r.a) şöyle demiştir: "Muhammed Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in ashabı orucu önceden şöyle tutardı: İçlerinden birisi
oruçlu iken iftar vakti geldiğinde İftar etmeksizin uyuyacak olursa gece
birşeyler yemediği gibi ertesi gün akşam'a kadar yine hiçbir şey yemezdi.
Bir defasında Kays İbn Sırma el-Ensarî oruçlu idi. İftar vakti
geldiğinde hanımına: "Yiyecek birşeyimiz var mı?" diye sordu. Hanımı:
"Yok, fakat gidip senin için birşeyler isteyebilirim!" dedi ve çıktı.
Ancak Kays gündüz ağır İşlerde çalıştığı için yorgunluktan uyuya kalmıştı.
Hanımı döndüğünde onu bu halde görünce: "Vah sana yazık oldu!" dedi.
Ertesi gün Kays günün yarısı geçtikten sonra açlıktan bayıldı. Bu durum
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlatıldıktan sonra: "(Ey
kocalar), oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde, eşlerinize yaklaşmak size helal
kılındı" ayeti indi. Müslümanlar bu ayetin inişine çok sevindiler. Ayrıca
ayetin "Günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar yeyin
için…"(Bakara 187) diye devam eden kısmı da nazil oldu."
Diğer tahric: Tefsiru’l-Kur’an; Nesai, Siyam
AÇIKLAMA: İmam Buharî başlıkta
yukarıdaki ayeti zikretmiş ve ayet inmeden önceki durumu anlatmak istemiştir.
Rivayette geçen "Hz. Muhammed'in ashabı" ifadesi orucun
ilk farz kılındığı dönemdeki sahabileri anlatmaktadır.
"İftar etmeksizin uyuyacak olursa" ifadesiyle ilgili
olarak Ebü'ş-Şeyh, Ze-keriyya İbn Ebu Zaide - Ebu İshak yoluyla şöyle bir
rivayet nakletmiştir: "Müslümanlar önceden iftar ettikten sonra
uyumadıkları sürece yerler, içerler ve eşleriyle birlikte olurlardı. Fakat
uyudukları zaman bunlardan hiçbirini yapamazlardı."
"Bu durum Resulullah'a (s.a.v) anlatıldıktan sonra ‘’(Ey kocalar), oruç tuttuğunuz günlerin
gecelerinde, eşlerinize yaklaşmak size helal kılındı" ayeti indi.
Müslümanlar bu ayetin inişine çok sevindiler.
Ayrıca ayetin: "Günün ağarması gecenin karanlığından fark
edilinceye kadar yeyin için" diye devam eden kısmı da nazil oldu."
Kirmani rivayetin bu bölümü ile ilgili olarak şu açıklamalarda
bulunmuştur: "Daha Önce oruç gecelerinde cinsel ilişki haram iken bu
ayetle söz konusu yasaklık kaldırılmıştır. İşte Müslümanlar oruç gecelerinde
cinsel ilişkiye müsaade eden bu ayetten yeme ve içmeye de izin verildiğini
anladıkları için çok sevinmişlerdir. Zira cinsel İlişki yasağı kaldırıldığına
göre yeme ve İçme yasağı öncelikle kaldırılmış olacaktır. Zaten başlık ile Ebu
Kays hakkında nakledilen rivayet arasındaki uyum da burada ortaya çıkmaktadır.
İşte mefhumun delaleti yoluyla yeme ve içmeye de izin verildiği bu şekilde
anlaşıldıktan sonra Allah Teala "Yiyiniz ve içiniz" buyurarak, yeme
ve içmeye yönelik izni açıkça (sarahaten) beyan etmiştir. Burada mantukun
delaleti söz konusudur."