SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’S SEWM

<< 910 >>

باب: قول الله جل ذكره: {أحل لكم ليلة الصيام الرفث إلى نسائكم هن لباس لكم وأنتم لباس لهن علم الله أنكم كنتم تختانون أنفسكم فتاب عليكم وعفا عنكم فالآن باشروهن وابتغوا ما كتب الله لكم} /البقرة: 187/.

15- "(Ey Kocalar), Oruç Tuttuğunuz Günlerin Gecelerinde, Eşlerinize Yaklaşmak Size Helal Kılındı. Eşleriniz Sizin Elbiseleriniz, Siz De Eşlerinizin Elbiselerisiniz. Allah Nefsinize Güvenemeyeceğinizi Bildiği İçin Yüzünüze Bakıp, Size Bu Lütufta Bulundu. Artık Bundan Böyle Onlara Yaklaşın Ve Allah'ın Sizin İçin Takdir Buyurduğu Neslin Arayışı İçinde Olun.” (Bakara 187) Ayeti

 

حدثنا عبيد الله بن موسى، عن إسرائيل، عن أبي إسحق، عن البراء رضي الله عنه قال:

 كان أصحاب محمد صلى الله عليه وسلم إذا كان الرجل صائما، فحضر الإفطار، فنام قبل أن يفطر، لم يأكل ليلته ولا يومه حتى يمسي، وإن قيس بن صرمة الأنصاري كان صائما، فلما حضر الإفطار أتى امرأته فقال لها: أعندك طعام؟. قالت: لا، ولكن أنطلق فأطلب لك، وكان يومه يعمل، فغلبته عيناه، فجاءته امرأته، فلما رأته قالت: خيبة لك، فلما انتصف النهار غشي عليه، فذكر ذلك للنبي صلى الله عليه وسلم فنزلت هذه الآية: {أحل لكم ليلة الصيام الرفث إلى نسائكم}. ففرحوا بها فرحا شديدا، ونزلت: {وكلوا واشربوا حتى يتبين لكم الخيط الأبيض من الخيط الأسود}.

 

[-1915-] Bera İbn Azib (r.a) şöyle demiştir: "Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabı orucu önceden şöyle tutardı: İçlerinden birisi oruçlu iken iftar vakti geldiğinde İftar etmeksizin uyuyacak olursa gece birşeyler yemediği gibi ertesi gün akşam'a kadar yine hiçbir şey yemezdi.

 

Bir defasında Kays İbn Sırma el-Ensarî oruçlu idi. İftar vakti geldiğinde hanımına: "Yiyecek birşeyimiz var mı?" diye sordu. Hanımı: "Yok, fakat gidip senin için birşeyler isteyebilirim!" dedi ve çıktı. Ancak Kays gündüz ağır İşlerde çalıştığı için yorgunluktan uyuya kalmıştı. Hanımı döndüğünde onu bu halde görünce: "Vah sana yazık oldu!" dedi. Ertesi gün Kays günün yarısı geçtikten sonra açlıktan bayıldı. Bu durum Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlatıldıktan sonra: "(Ey kocalar), oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde, eşlerinize yaklaşmak size helal kılındı" ayeti indi. Müslümanlar bu ayetin inişine çok sevindiler. Ayrıca ayetin "Günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar yeyin için…"(Bakara 187) diye devam eden kısmı da nazil oldu."

 

Diğer tahric: Tefsiru’l-Kur’an; Nesai, Siyam

 

AÇIKLAMA:     İmam Buharî başlıkta yukarıdaki ayeti zikretmiş ve ayet inmeden önceki du­rumu anlatmak istemiştir.

 

Rivayette geçen "Hz. Muhammed'in ashabı" ifadesi orucun ilk farz kılındığı dönemdeki sahabileri anlatmaktadır.

 

"İftar etmeksizin uyuyacak olursa" ifadesiyle ilgili olarak Ebü'ş-Şeyh, Ze-keriyya İbn Ebu Zaide - Ebu İshak yoluyla şöyle bir rivayet nakletmiştir: "Müs­lümanlar önceden iftar ettikten sonra uyumadıkları sürece yerler, içerler ve eşle­riyle birlikte olurlardı. Fakat uyudukları zaman bunlardan hiçbirini yapamazlar­dı."

 

"Bu durum Resulullah'a (s.a.v) anlatıldıktan sonra  ‘’(Ey kocalar), oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde, eşlerinize yak­laşmak size helal kılındı" ayeti indi. Müslümanlar bu ayetin inişine çok sevindiler.

 

Ayrıca ayetin: "Günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar yeyin için" diye devam eden kısmı da nazil oldu."

 

Kirmani rivayetin bu bölümü ile ilgili olarak şu açıklamalar­da bulunmuştur: "Daha Önce oruç gecelerinde cinsel ilişki haram iken bu ayetle söz konusu yasaklık kaldırılmıştır. İşte Müslümanlar oruç gecelerinde cinsel ilişkiye müsaade eden bu ayetten yeme ve içmeye de izin verildiğini anladıkları için çok sevinmişlerdir. Zira cinsel İlişki yasağı kaldırıldığına göre yeme ve İçme ya­sağı öncelikle kaldırılmış olacaktır. Zaten başlık ile Ebu Kays hakkında nakledilen rivayet arasındaki uyum da burada ortaya çıkmaktadır. İşte mefhumun delale­ti yoluyla yeme ve içmeye de izin verildiği bu şekilde anlaşıldıktan sonra Allah Teala "Yiyiniz ve içiniz" buyurarak, yeme ve içmeye yönelik izni açıkça (saraha­ten) beyan etmiştir. Burada mantukun delaleti söz konusudur."

 

 

SONRAKİ