EK SAYFA – 872-2
باب: لبس
الخفين
للمحرم إذا لم
يجد النعلين.
15- Nalin Bulamayan İhramlının Mest Giymesi
حدثنا
أبو الوليد:
حدثنا شعبة
قال: أخبرني
عمرو بن
دينار: سمعت
جابر بن زيد:
سمعت ابن عباس
رضي الله
عنهما قال:
سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يخطب
بعرفات: (من لم
يجد النعلين
فليلبس
الخفين، ومن
لم يجد إزارا
فليلبس
سراويل
للمحرم).
[-1841-] İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
Arafatta hutbe esnasında İhramlı kimse hakkında şöyle söylediğini işittim:
"Nalin bulamayan mestlerini giysin. İzar bulamayan sirval şalvar
giysin."
(Arapların sirval dedikleri şey ayak bileklerine kadar uzanan uzun
iç çamaşırdır)
حدثنا
أحمد بن يونس:
حدثنا
إبراهيم بن
سعد: حدثنا
ابن شهاب، عن
سالم، عن عبد
الله رضي الله
عنه:
سئل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم ما يلبس
المحرم من
الثياب؟.
فقال: (لا يلبس
القميص، ولا
العمائم، ولا
السراويلات،
ولا البرنس،
ولا ثوبا مسه
زعفران ولا
ورس، وإن لم
يجد نعلين
فليلبس
الخفين،
وليقطعهما
حتى يكونا
أسفل الكعبين).
[-1842-] Abdullah r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'e "ihramlı kişi hangi elbiseleri giyebilir?" diye soruldu.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle cevap verdi: "(İhramlı kişi)
gömlek, sarık, şalvar, burnus ve zaferan ve vers sürülmüş elbise giyemez. Nalin
bulamazsa mest giysin ve ayak bileğindeki kemiklerden aşağıda kalacak şekilde
üst kısmını kessin".
AÇIKLAMA: Kurtubî şöyle
der: a- Ahmed İbn Hanbel, hadisten ilk
anda anlaşılan anlamı dikkate alarak nalın ve izar bulamayan kimselerin mest ve
şalvarı olduğu gibi giymelerinin caiz olduğunu kabul etmiştir. b- Çoğunluk İse, ayak bileğindeki kemikler
dışarıda olacak şekilde mestlerin üst kısmının kesilmesini, şalvarın da
yırtılmasını şart koşmuşlardır. Kişi bunları normal haliyle giyerse kendisine
fidye gerekir.
Çoğunluğun delili İbn Ömer'in hadisinde geçen "ayak
bileğindeki kemiklerden aşağıda kalacak şekilde üst kısmını kessin"
ifadesidir. Diğer hadisteki mutlak ifade bu hadisteki mukayyede hamledilir.
Hüküm bakımından eşit olmaları sebebiyle benzerler birbirine ilhak edilir.
İbn Kudame şöyle demiştir: Sahih hadisle amel etmek ve görüş
ayrılığından çıkmak için en iyisi mestlerin üst kısımlarının kesilmesidir.
Şafiîlerdeki en sahih ve mezhep alimlerinin çoğunluğunca
benimsenen görüşe göre, Ahmed İbn Hanbel'in de dediği gibi şalvarın yırtılmadan
giyilmesinin caiz olmasıdır.
Ebu Hanife'den rivayet edildiğine göre ihramlının şalvar giymesi
mutlak olarak yasaktır. İmam Malik'ten de bu görüş rivayet edilmiştir. İbn
Abbas'ın hadisinin ona ulaşmadığı anlaşılmaktadır. El-Muvatta'da yer aldığına
göre İmam Malik'e bu sorulmuş, o da "bu hadisi işitmedim" demiştir
باب: إذا لم
يجد الإزار
فليلبس
السراويل.
16- (İhramlı Kişi) İzar Bulamadığında Sirval - Şalvar Giysin
حدثنا
آدم: حدثنا
شعبة: حدثنا
عمرو بن
دينار، عن
جابر بن زيد،
عن ابن عباس
رضي الله
عنهما قال: خطبنا
النبي صلى
الله عليه
وسلم بعرفات،
فقال: (من لم
يجد الإزار
فليلبس
السراويل،
ومن لم يجد
النعلين فليلبس
الخفين).
[-1843-] ibn Abbas r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
Arafatta bize hutbe okuyarak şöyle buyurdu: 'İzar bulamayan sirval giysin.
Nalin bulamayan mestlerini giysin".
باب: لبس
السلاح
للمحرم.
17- İhramlının Silah Kuşanması
-وقال
عكرمة: إذا
خشي العدو لبس
السلاح
وافتدى. ولم
يتابع عليه في
الفدية.
İkrime şöyle demiştir: İhramlı kişi düşmandan korkarsa silahını
kuşanır, buna karşılık fidye verir.
İkrime'den başkası fidye konusunda onunla aynı görüşü ileri sürmemiştir.
حدثنا
عبيد الله، عن
إسرائيل، عن
أبي إسحق، عن
البراء رضي
الله عنه:
اعتمر
النبي صلى
الله عليه
وسلم في ذي
القعدة، فأبى
أهل مكة أن
يدعوه يدخل
مكة حتى
قاضاهم: لا
يدخل مكة
سلاحا إلا في
القراب.
[-1844-] Bera r.a. şunları anlatmıştır: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Zilkade
ayında umre yaptı. Kureyşliler onun Mekke'ye girmesine izin vermediler. Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kureyşliler ile ertesi yıl Mekke'ye silahlar
kınında olarak girmek şartıyla antlaşma yaptı.
AÇIKLAMA: îkrime'den
başkasının fidye konusunda onunla aynı görüşü ileri sürmemesi; düşman
korkusunun bulunması durumunda silah kuşanmanın caiz olduğu noktasında
İkrime'nin görüşüne tabi olunduğu ancak fidyenin gerekli olması konusunda ona
muhalefet edildiğini gösterir.
İbnü'l-Münzir, Hasan'ın, "ihramlı kişinin kılıç kuşanmasını
mekruh gördüğümü rivayet etmiştir.