باب: لا يعضد
شجر الحرم.
8- Harem Bölgesinin Bitkisi Koparılmaz
-وقال
ابن عباس رضي
الله عنهما، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (لا يعضد
شوكه).
İbn Abbas, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu nakletmiştir: "Harem'in dikeni koparılmaz".
حدثنا
قتيبة: حدثنا
الليث، عن
سعيد بن أبي
سعيد
المقبري، عن
أبي شريح
العدوي:
أنه
قال لعمرو بن
سعيد، وهو
يبعث البعوث
إلى مكة: ائذن
لي أيها
الأمير أحدثك
قولا، قام به
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم للغد من
يوم الفتح، فسمعته
أذناي، ووعاه
قلبي،
وأبصرته
عيناي حين
تكلم به، إنه
حمد الله
وأثنى عليه،
ثم قال: (إن مكة
حرمها الله
ولم يحرمها
الناس، فلا
يحل لامرئ
يؤمن بالله
واليوم الآخر
أن يسفك بها
دما، ولا يعضد
بها شجرة، فإن
أحد ترخص
لقتال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقولوا له: إن
الله أذن
لرسوله صلى
الله عليه
وسلم ولم يأذن
لكم، وإنما
أذن لي ساعة
من نهار، وقد
عادت حرمتها
اليوم
كحرمتها
بالأمس،
وليبلغ الشاهد
الغائب).
فقيل
لأبي شريح: ما
قال لك عمرو؟
قال: أنا أعلم بذلك
منك يا أبا
شريح، إن
الحرم لا يعيذ
عاصيا، ولا
فارا بدم، ولا
فارا بخربة.
خربة: بلية.
[-1832-] Ebu Şüreyh el-Adevî, Mekke'ye (Abdullah İbn Zübeyr'e karşı savaşmak üzere) ordular gönderen Amr
İbn Saîd'e şöyle dedi: Ey Emir! İzin ver de sana bir şey anlatayım. Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'nin fethinin ertesi günü bir konuşma yaptı.
Onu bu kulaklarım işitti, kalbim söylediklerini kavradı, gözlerim konuşma
yaparken onu gördü. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Allah'a hamdü senada
bulunduktan sonra şöyle buyurdu: "Mekke'yi Allah haram bölge kılmıştır,
onu insanlar haram kılmamıştır. Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kişinin
orada kan akıtması helal olmaz. Mekke'nin bitkisi koparılmaz. Şayet Allah
Resulü'nün orada savaş yaptığını ileri sürerek kendisine ruhsat çıkarmak
isteyen birisi olursa ona şöyle deyiniz: "Allah, yalnızca Resulüne izin
verdi, size izin vermedi". Allah bana da yalnızca gündüzün belirli bir
anında izin verdi. Bugün Mekke'nin haramiığı dünkü haline geri döndü. Burada
bulunanlar bulunmayanlara aktarsın."
Ebu Şüreyh'e: "Amr sana ne dedi?" diye soruldu.
Ebu Şüreyh dedi ki: Bana şöyle cevap verdi: "Ben bunu senden
daha iyi bilirim ey Ebu Şüreyh! Harem bölgesi bir asîye, öldürülmesi gerekli
olan bir kimseye, hırsızlık yaparak cezadan kurtulmak isteyene sığınak
olamaz".
Hadis’ten
Çıkarılan Bazı Hükümler:
1- Bu olay, yönetici ile konuşurken, onların öğütlere daha çok
kulak vermelerini sağlamak için yumuşak bir üslup kullanmaya dair bir
örnektir.
2- özellikle de itiraza konu olabilecek bir mesele ile ilgili
olarak yöneticiler ile konuşmadan önce onlardan izin almak yerinde olur. İzin
almadan söze başlamak ve ağır konuşmak, kişinin kendini öne çıkarması ve
karşıdakinin de inat göstermesine sebep olur.
3- İlim öğretme, hükümleri açıklama ve önemli İşlerde konuşma
yapmadan önce Allah'a hamdü senada bulunmak müstehabtır.
Hadisten ilk anda anlaşıldığına göre Mekke halkına karşı savaş
yapılması yasaktır. Oraya sığınan güvenlikte olur, kendisine ilişilmez.
"Oraya giren emin olur", "Görmezler mi ki biz (yaşadıkları yeri)
kendilerine güvenlikli bir harem kıldık" ayetlerinin yorumu konusunda
müfessirlerin ortaya koyduğu iki görüşten biri de bu yöndedir.
Hz. Nebi'in "Allah'a ve ahiret gününe inanan..."
şeklindeki ifadeleri, emre itaatin sağlanması İçindir. Çünkü Allah'a inanan
kişinin ona İtaat etmesi gerekir. Ahirete inanan kimsenin de emredilen şeyi
yerine getirmesi, yasaklanan şeyden de hesap sorulma korkusuyla uzak durması
gerekir.
Bu hadis, Mekke'de adam öldürme ve savaş yapmanın haram olduğuna
delil olarak gösterilmiştir.
Harem Bölgesindeki Hangi Bitkilerin Koparılması Yasaktır?
Kurtubî şunları kaydeder: Fakihler koparılması yasaklanan
otları, insanların bir müdahalesi söz konusu olmaksızın Allah tarafından
bitirilen bitkiler ile sınırlandırmışlardır.
İnsanların müdahalesi ile yetişen bitkilerin koparılması
konusunda ise farklı görüşler ileri sürülmüştür.
a- Alimlerin çoğunluğu bunun caiz olduğunu söylemişlerdir.
b- Şafiî, her tür bitkinin koparılmasında cezanın gerektiğini
söylemiştir. İbn Kudame de bu görüşü tercih etmiştir.
İnsanların müdahalesi olmaksızın yetişen bitkilerin koparılması
durumunda cezanın ne olacağı konusunda farklı görüşler söz konusudur:
a- Malik "bunda ceza söz konusu değildir, kişi günahkar
olur" demiştir.
b- Ata 'Allah'tan bağışlanma diler" demiştir.
c- Ebu Hanife "kıymeti ile hedy kurbanı alınarak
kesilir" demiştir.
d- Şafiî "büyük bitki koparma durumunda sığır, daha
düşüğünde koyun gerekir" demiştir.
İbnü'l-Arabî şöyle demiştir: "Fakihler, harem bölgesinin
bitkisinin koparılmasının haram kılındığında ittifak etmişlerdir. Ancak Şafiî
ağaç dallarından misvak kesilmesini caiz görmüştür". Ebu Sevr de Şafiî'den
bu görüşü nakletmiştir.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in "gündüzün bir
anında" dediği süre, güneşin doğuşundan İkindi vaktine kadar olan süredir.
İbn Cerîr şöyle der: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
"burada bulunanlar bulunmayanlara aktarsın" ifadesinde haber-i
vahidin kabul edileceğine dair delil vardır. Çünkü bu söz, konuşmada bulunan
her bir şahsın dinlediklerini aktarmasını gerektirir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem yalnızca, tıpkı dinieyen gibi aktarımda bulunulan kimselerin de amel
etmesi gerekli olduğu için, orada bulunanların aktarmasını emretmiştir. Aksi
taktirde aktarma emrinin bir anlamı kalmazdı.
Had cezası olarak öldürülmesi gerekli olan ve Harem bölgesine
sığınan kimsenin durumu da alimler arasında görüş ayrılığına neden olmuştur.
Ebu Şüreyh'in Hadisinden Çıkan Diğer Bazı Sonuçlar
1- Kişi kendisinin, güvenilir ve dinlediğini ezberinde tutabilen
bir kimse olduğunu ortaya koyabilir.
2- Alim bir kimse, yönetimde bulunanların din ile ilgili
işlerden herhangi birini değiştirdiğini gördüğünde onlara tepkisini gösterir,
yumuşak bir şekilde öğüt verir ve tedrice riayet eder.
3- Dine aykırı bir şeye karşı tepkinin ortaya konulması
sırasında durumu elle değiştirmek mümkün olmadığında, tepki dile getirilmekle
yetinilir.
4- Etkili söz söylerken söz pekiştirilerek söylenir.
5- Din ile ilgili konularda tartışma yapmak caizdir.
6- Dinî hükümlerde nesh (bir hükmün, sonraki bir hükümle
yürürlükten kaldırılması) caizdir.
7- İçtihada açık bir konuda,
bir müctehidin ulaştığı hüküm
başka bir müctehid hakkında bağlayıcı olmaz.
8- Tebliği yerine getirerek sorumluluktan kurtulmak ve
istenmeyen durumlara sabretmek gerekir.
Mekke'nin savaş yoluyla fethedildiği görüşünü kabul edenler bu
hadîsi delil getirmişlerdir.
باب: لا ينفر
صيد الحرم.
9- Harem Bölgesinin Avı Ürkütülmez
حدثنا
محمد بن
المثنى: حدثنا
عبد الوهاب:
حدثنا خالد،
عن عكرمة، عن
ابن عباس رضي
الله عنهما:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (إن
الله حرم مكة،
فلم تحل لأحد
قبلي، ولا تحل
لأحد بعدي، وإنما
أحلت لي ساعة
من نهار، لا
يختلى خلاها،
ولا يعضد
شجرها، ولا
ينفر صيدها،
ولا تلتقط لقطتها
إلا لمعرف).
وقال العباس:
يا رسول الله،
إلا الإذخر،
لصاغتنا
وقبورنا؟
فقال: (إلا
الإذخر).
وعن
خالد، عن
عكرمة قال: هل
تدري ما: لا
ينفر صيدها؟
هو أن ينحيه
من الظل ينزل
مكانه.
[-1833-] İbn Abbas r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle
buyurduğunu söyledi: "Allah Mekke'yi haram kıldı. Benden önce hiç kimseye
helal kılınmadığı gibi benden sonra hiç kimseye de helal kılınmayacaktır. Bana
da yalnızca gündüzün bir bölümünde helal kılındı. Mekke'nin yaş otu koparılmaz,
ağacı sökülmez, avı ürkütülmez. Etrafa duyurmak için alma dışında yere
düşürülen mal alınmaz".
(Hz. Nebi bu konuşmayı yaparken amcası) Abbas: "Ey Allah'ın
Resulü! îzhir otu hariç. Onu dökümcülükte ve kabirlerimizde kullanırız"
dedi.
Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "izhir otu
hariç" buyurdu.
AÇIKLAMA: "Av’ı
ürkütülmez" sözü iki farklı şekilde yorumlanmıştır: 1- Av yapılmaz, 2-
Hakiki anlamı ile avı ürkütülmez.
Nevevî şöyle demiştir: Avı, bulunduğu yerden kaçırmak haramdır.
Kişi avı ürküttüğünde av ister telef olsun ister olmasın isyan etmiş olur.
Alimler şöyle demiştir: Avı ürkütmenin yasaklanması, avlanmanın
haydi haydi yasak olduğunu gösterir.