SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

İHSAR VE CEZA-İ’S-SAYD

<< 862 >>

باب: الإطعام في الفدية نصف صاع.

7- Fidye Olarak Yarım Sa' (Buğday) Vermek

 

حدثنا أبو الوليد: حدثنا شعبة، عن عبد الرحمن بن الأصبهاني، عن عبد الله بن معقل قال: جلست إلى كعب بن عجرة رضي الله عنه، فسألته عن الفدية، فقال: نزلت في خاصة، وهي لكم عامة، حملت إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم والقمل يتناثر على وجهي، فقال: (ما كنت أرى الوجع بلغ بك ما أرى، أو: ما كنت أرى الجهد بلغ بك ما أرى، تجد شاة). فقلت: لا، فقال: (فصم ثلاثة أيام، أو أطعم ستة مساكين، لكل مسكين نصف صاع).

 

[-1816-] Abdullah b. Ma'kil şöyle dedi: Ka'b İbn Ucre r.a.'in yanına oturdum. Ona fidye konusunu sordum, şöyle dedi: Bu konu ile ilgili ayet benim hakkımda indirilmekle birlikte hükmü hepiniz hakkında geçerlidir. Başımdaki bitler yüzüme doğru dökülürken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın huzuruna götürüldüm. Bana: "Ben bitlerin sana bu kadar eziyet edeceğini sanmazdım. Bir koyun alabilir misin?" diye sordu. Ben "hayır" dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Öyleyse üç gun oruç tut veya her bir fakire yarım sa' olacak şekilde altı fakiri doyur" buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:     Müslim, Gunder aracılığıyla Şu'be'den yaptığı rivayette "mescitte" ibaresini eklemiştir.

 

 

Bu hadiste şu hususlar yer almaktadır:

 

1- Mescitte oturmak ve ilim müzakeresinde bulunmak,

2- Ayetlerin inme sebeplerini öğrenmeye çalışmak. Çünkü bu hem hüküm­lerin bilinmesini hem de Kur'an'ın tefsirini bilmeyi sağlar.

 

 

باب: النسك شاة.

8- Bir Koyun Kesmek

 

حدثنا إسحق: حدثنا روح: حدثنا شبل، عن ابن أبي نجيح، عن مجاهد قال: حدثني عبد الرحمن بن أبي ليلى، عن كعب بن عجرة رضي الله عنه:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم رآه وأنه يسقط على وجهه القمل، فقال: (أيؤذيك هوامك). قال: نعم، فأمره أن يحلق وهو بالحديبية، ولم يتبين لهم أنهم يحلون بها، وهم على طمع أن يدخلوا مكة، فأنزل الله الفدية، فأمره رسول الله صلى الله عليه وسلم أن يطعم فرقا بين ستة، أو يهدي شاة، أو يصوم ثلاثة أيام.

 

[-1817-] Ka'b b. Ucre r.a.'den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onu, başındaki bitler yüzüne düşerken gördü ve ona: "Bitler sana eziyet ediyor mu?" diye sordu. Ka'b: Evet, diye cevap verdi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hudeybiye'de saçlarını kazıtmasını emretti.

 

[Hadisi rivayet eden kişi dedi ki:] Sahabe, Hudeybiye'de ihramdan çıkacaklarını bilmiyorlar, Mekke'ye gireceklerini ümit ediyorlardı.

 

Yüce Allah fidye ile ilgili ayeti indirdi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ka'b'a bir farak buğdayı altı kişiye dağıtmasını veya bir koyun kurban kesmesini yahut üç gün oruç tutmasını emretti."

 

 

وعن محمد بن يوسف: حدثنا ورقاء، عن ابن أبي نجيح، عن مجاهد: أخبرنا عبد الرحمن بن أبي ليلى، عن كعب بن عجرة رضي الله عنه: أن رسول الله صلى الله عليه وسلم رآه وقمله يسقط على وجهه: مثله.

 

[-1818-] Ka'b İbn Ucre'den rivayet edildiğine göre saçlarındaki bitler yüzüne doğru inerken Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onu gördü.

 

 

AÇIKLAMA:     Hadisi rivayet eden ravî, Sahabe'nin Hudeybiye'de ihramdan çıkacaklarını bilmediğini söylemiştir. Bununla; saçı tıraş etmenin sebebinin "engellenme sebe­biyle ihramdan çıkma" değil, haram olan bir şeyin eziyet sebebiyle mubah kılın­ması olduğunu açıklamak istemiştir. Bu açık bir hükümdür.

 

İbnü'l-Münzir şöyle der: Bundan, Kabe'ye ulaşma umudu olan kişinin, umudu ortadan kalkıncaya kadar beklemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Kişinin umudu kalmadığında ihramdan çıkar. Alimler şu konuda İttifak etmişlerdir; Ka­be'ye ulaşmaktan umudunu kesmiş olan ve ihramdan çıkması caiz hale gelen kişi ihramda kalmaya devam etse, sonra Kabe'ye ulaşması mümkün hale gelse ibadetini tamamlaması İçin Kabe'ye gitmesi gerekli olur.

 

Mühelleb ve diğer bazı alimler şöyle demişlerdir; Ravî'nin "Sahabe, Hudey­biye'de ihramdan çıkacaklarını bilmiyorlar, Mekke'ye gireceklerini ümit ediyor­lardı" sözünden şu sonuç da elde edilir: Adet zamanının geldiğini anlayan kadın yahut humma vaktinin geldiğini anlayan hasta Ramazan ayında gün içinde oruçlarını bozsalar, sonra kadın adet görmese ve hasta humma olmasa bu kişile­rin oruçlarını kaza etmesi gerekir. Çünkü Yüce Allah'ın, sahabenin Hudeybiye'de ihramdan çıkacaklarını bilmesi, durum ortaya çıkmadan önce Ka'b'dan saçını kazıtma ile gerekli olan kefareti düşürmedi. Çünkü kadının ve hastanın adeten bildikleri şey gerçekleşmeyebilir, bu sebeple de bu ikisine kaza gerekir.

 

 

Hadisten çıkarılan diğer bazı sonuçlar:

 

1- Sünnet, Kitapta (Kur'an'da) yer alan mücmel ifadeleri beyan eder. Nite­kim fidye ayeti Kur'an'da mutlak geçmekte, sünnet ise bunu takyid etmektedir.

 

2- Ihramlı olan kişinin saçını tıraş etmesi haramdır. Bit vb. şeylerden kay­naklanan bir eziyet sebebiyle tıraş ettirmesine izin verilmiştir.

 

3- Büyük şahsiyetler arkadaşlarına yumuşak davranırlar. Onların içinde bu­lundukları durumları göz önünde bulundurur, onları sürekli yoklarlar. Kendileri­ne bağlı kimseler İçinde zarara uğrayan bir kimse bulunduğunda durumunu sorup, içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulacağını gösterirler.

 

4- Bazı Malikîler bu hadisten şu sonucu çıkarmıştır: Özürsüz yere başını tıraş eden kimseye fidye gerekir. Çünkü özürlü kimseye gerekli kılındığına göre, özür­süz olana haydi haydi gerekli olur. Ancak bu konuda özürlü ile diğerlerinin eşit tutulması gerekmez. Bu sebeple Şafiî ve alimlerin çoğunluğu şöyle demişlerdir: Kasten başını tıraş eden kişi, fidye konusunda seçim hakkına sahip değildir. Onun yapabileceği tek şey kurban kesmektir.

 

 

باب: قول الله تعالى: {فلا رفث}. /البقرة: 197/.

9- (Hac Esnasında) Kadına Yaklaşmak Yoktur'.

 

حدثنا سليمان بن حرب: حدثنا شعبة، عن منصور، عن أبي حازم، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (من حج هذا البيت، فلم يرفث، ولم يفسق، رجع كيوم ولدته أمه).

 

[-1819-] Ebu Hureyre r.a., Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi: "Kim bu evi tavaf eder de kadına yaklaşmaz ve fısk'a düşmezse anasından doğduğu gibi (günahsız bir şekilde) yurduna döner".

 

 

باب: قول الله عز وجل: {ولا فسوق ولا جدال في الحج}. /البقرة: 197/.

10- (Hac Esnasında) Günah Sayılan Davranışlara Yönelmek, Kavga Etmek Yoktur!

 

حدثنا محمد بن يوسف: حدثنا سفيان، عن منصور، عن أبي حازم، عن أبي هريرة رضي الله عنه قال:

 قال النبي صلى الله عليه وسلم: (من حج هذا البيت، فلم يرفث، ولم يفسق، رجع كيوم ولدته أمه).

 

[-1820-] Ebu Hureyre r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi: "Kim bu evi (Kabe'yi) tavaf eder de kadına yaklaşmaz ve fıska düşmezse anasından doğduğu gibi yurduna döner.

 

[Ayrıca bkz. 1521. hadis]

 

 

SONRAKİ