باب: قول
الله تعالى:
{فمن كان منكم
مريضا أو به أذى
من رأسه ففدية
من صيام أو
صدقة أو نسك}.
/البقرة: 196/.
5- Sizden Her Kim Hasta
Olursa Yahut Başından Bir Rahatsızlığı Varsa, Oruç Veya Sadaka Veya Kurban
Olmak Üzere Fidye Gerekir"[Bakara 196].
-وهو
مخير، فأما
الصوم فثلاثة
أيام.
Bu kişi (oruç tutmak, sadaka vermek veya kurban kesmekten birini
seçme konusunda) muhayyerdir. Şayet oruç tutacaksa bunun süresi üç gündür.
حدثنا
عبد الله بن
يوسف: أخبرنا
مالك، عن حميد
بن قيس، عن
مجاهد، عن عبد
الرحمن بن أبي
ليلى، عن كعب
بن عجرة رضي
الله عنه، عن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم أنه
قال: (لعلك
آذاك هوامك).
قال: نعم يا
رسول الله،
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
(احلق رأسك،
وصم ثلاثة
أيام، أو أطعم
ستة مساكين، أو
انسك بشاة).
[-1814-] Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ka'b İbn Ucre'ye:
"Herhalde bitler sana eziyet veriyor" dedi. Ka'b: Evet Ey Allah'ın
Resulü! diye cevap verdi.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Saçlarını kazıt. Üç
gün oruç tut veya altı fakiri doyur yahut bir koyun kes" buyurdu.
Tekrar: 1815. 1816, 1817, 1818, 4159, 4190, 4191, 4517, 5665,
5703, 6808
AÇIKLAMA: İbnü't-Tîn ve diğer
bazı alimler şöyle demişlerdir: Şari' burada bir günlük orucu bir sa' buğdaya
eşit kılmış, Ramazan'da oruç bozma konusunda ise bir günlük orucu bir müd
buğdaya eşit kılmıştır. Yine zıharda ve Ramazan'da cinsel ilişkide bulunmada da
böyledir. Yemin kefaretinde ise üç tam üçte bir müdde eşit kılmıştır. Hadlerde
ve miktarlarda kıyasın geçerli olmadığı konusunda en güçlü delil budur.
Abdülkerîm'in rivayetinde şöyle denilmektedir: Ka'b, Resulullah
(s.a.v.) ile birlikte ihramlı idi. Saçında bitler oluştu.
Bundan sonraki konuda Seyf rivayetinde şöyle yer almaktadır:
Resulullah (s.a.v.) Hudeybiye'de başucumda durdu. Başımdan bitler düşüyordu.
Bana "bunlar sana zarar veriyor mu?" diye sordu. Ben: Evet, dedim.
Resulullah: "Öyle ise saçlarını kazıt".
Yine bu rivayette Ka'b şöyle demiştir: "Sizden her kim
hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa..." ayeti benim
hakkımda indirildi.
Kurtubî şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
"Herhalde başındaki bitler sana eziyet veriyor" sözü, hükmün
kendisine bağlanacağı illeti pekiştirmek anlamına gelir. Ka'b, karşı karşıya
bulunduğu zorluğu bildirince hüküm hafifletilmiştir.
Hadisin Arapça aslında yer alan "hevamm I Ay-" sözcüğü
insanın bedeninde gezinen bit, pire vb. haşeratı ifade etmekle birlikte burada
bit kastedilmiştir. Bu hadis, ihramlı kişinin başındaki biti öldürmesi halinde
fidye gerekli olacağına delil olarak gösterilmişse de buna itiraz edilmiş ve
fidyenin saçın kazitılması sebebiyle gerekli olduğu belirtilmiştir. İlk anda
anlaşıldığına göre fidye biti öldürmek sebebiyle gerekli olmaktadır. Şafiîlerde
her iki görüş de bulunmaktadır. Bu görüş ayrılığının etkisi şu meselede
görülür: Kişi başını kazıttığı halde bitleri öldürmese kendisine fidye gerekir
mi?
İbn Kudame şöyle demiştir: Baştaki saç ister ustura, ister makas
isterse ot ile giderilmiş olsun bu da kazıtma gibidir. Bu konuda görüş ayrılığı
bilmiyoruz.
باب: قول
الله تعالى:
{أو صدقة}. وهي
إطعام ستة مساكين.
6- ayetteki "Veya Sadaka' İfadesiyle Kastedilen Altı Fakiri
Doyurmaktır.
حدثنا
أبو نعيم:
حدثنا سيف
قال: حدثني
مجاهد قال:
سمعت عبد
الرحمن ابن
أبي ليلى: أن
كعب بن عجرة
حدثه قال:
وقف
علي رسول الله
صلى الله عليه
وسلم بالحديبية
ورأسي يتهافت
قملا، فقال:
(يؤذيك هوامك).
قلت: نعم، قال:
(فاحلق رأسك،
أو قال: احلق).
قال: في نزلت
هذه الآية:
{فمن كان منكم
مريضا أو به
أذى من رأسه}
إلى آخرها،
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم: (صم ثلاثة
أيام، أو تصدق
بفرق بين ستة،
أو انسك بما
تيسر).
[-1815-] Ka'b b. Ucre şöyle demiştir: Hudeybiye'de Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem baş ucumda durdu, başımdan bitler düşüyordu. Bana:
"Bitler sana zarar veriyor mu?" diye sordu. Ben: "Evet",
dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Öyleyse başını
kazıt".
Ka'b şöyle dedi: "Sizden her kim hasta olursa yahut başından
bir rahatsızlığı varsa..." ayeti benim hakkımda indirildi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Üç
gün oruç tut veya bir ferak buğdayı altı fakire dağıt, yahut kolayına gelen bir
kurban kes".
AÇIKLAMA: Buharı, ayette
geçen sadaka sözcüğünün mübhem olduğuna, sünnetin bunu tefsir ettiğine işaret
etmektedir. Alimlerin çoğunluğu da ayette yer alan sadakanın, altı fakiri
doyurmak anlamına geldiği görüşündedir.
Farak, Medine'de bilinen bir ölçektir. On altı rıtıl gelir.