SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU’L-UMRE

<< 848 >>

باب: العمرة ليلة الحصبة وغيرها.

5- Mühassabda Ve Diğer Yerlerde Konaklandıgı Gece Umre Yapmak

 

حدثنا محمد بن سلام: أخبرنا أبو معاوية: حدثنا هشام، عن أبيه، عن عائشة رضي الله عنها: خرجنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم موافين لهلال ذي الحجة، فقال لنا: (من أحب منكم أن يهل بالحج فليهل، ومن أحب أن يهل بعمرة فليهل بعمرة، فلولا أني أهديت لأهللت بعمرة). قالت: فمنا من أهل بعمرة، ومنا من أهل بحج، وكنت ممن أهل بعمرة، فأظلني يوم عرفة وأنا حائض، فشكوت إلى النبي صلى الله عليه وسلم، فقال: (ارفضي عمرتك، وانقضي رأسك، وامتشطي وأهلي بالحج). فلما كان ليلة الحصبة أرسل معي عبد الرحمن إلى التنعيم، فأهللت بعمرة مكان عمرتي.

 

[-1783-] Aişe r.anha şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte (Zilkade ayını bitirip) zilhicce hilali ile birlikte yola çıktık. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Sizden hac için telbiye getirecek olan yapsın. Umre için telbiye getirecek olan da umre için telbiye yapsın. Ben yanımda hedy kurbanı götürmemiş olsaydım umre için telbiye getirirdim".

 

İçimizden kimileri umre kimileri de hac için telbiye getirdi. Ben de umre için telbiye getirmiştim. Arefe günü yaklaştığında adet gördüm. Resulullah'a dert yandım o şöyle buyurdu: "Umreni terk et (ihramdan çık). Saçlarını çöz ve tara.

 

Hac için telbiye getir." Muhassab'ta konaklayacağımız gece Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kardeşim Abdurrahman ile birlikte bsni Tenim’e gönderdi. Ben de daha önceki umremin yerine umre için telbiye getirdim.

 

 

AÇIKLAMA:     Hac günlerinde umre yapmanın hükmü: İbn Battal şöyle demiştir: Bu konudan elde edilecek fıkhî hüküm şudur: Hac yapan kimse, teşrik günlerinin tamamlanması ile haccı sona erdiğinde umre yapabilir. Muhassab'ta konaklama günü, şeytan taşlamanın son günüdür.

 

İlk dönem alimleri hac günlerinde umre yapmanın hükmü konusunda ihtilaf etmişlerdir.

 

Abdürrezzak, Mücahid aracılığıyla şunu rivayet etmiştir: Hz. Ömer, Ali ve Aişe'ye (r.anha), Muhassab'ta konaklama zamanında umre yapmak hakkında soru soruldu. Hz. Ömer "Hiçbir şey yapmamaktan iyidir" dedi. Hz. Ali de benzer şeyler söyledi. Aişe r.anha "umre kişinin nafakasına (kesesine) bağlıdır" dedi.

 

 

باب: عمرة التنعيم.

6- TEN’İM UMRESİ

 

حدثنا علي بن عبد الله: حدثنا سفيان، عن عمرو: سمع عمرو بن أوس: أن عبد الرحمن بن أبي بكر رضي الله عنهما أخبره:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم أمره أن يردف عائشة ويعمرها من التنعيم. قال سفيان مرة: سمعت عمرا، كم سمعته من عمرو.

 

[-1784-] Abdurrahman İbn Ebu Bekir r.a.'in söylediğine göre, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisine Aîşe r.anha'yı devesinin terkisinde (Ten'im'e) götürmesini ve Ten'im'den umre yaptırmasını emretti.

 

Süfyan bir defasında "Amr'ın şöyle dediğini işittim" dedikten sonra "bunu Amr'dan ne kadar da çok işittim" dedi. (2985 hadis)

 

 

حدثنا محمد بن المثنى: حدثنا عبد الوهاب بن عبد المجيد، عن حبيب المعلم، عن عطاء: حدثني جابر بن عبد الله رضي الله عنهما:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم أهل وأصحابه بالحج، وليس مع أحد منهم هدي غير النبي صلى الله عليه وسلم وطلحة، وكان علي قدم من اليمن ومعه الهدي، فقال: أهللت بما أهل به رسول الله صلى الله عليه وسلم، وأن النبي صلى الله عليه وسلم أذن لأصحابه أن يجعلوها عمرة: يطوفوا بالبيت، ثم يقصروا ويحلوا إلا من معه الهدي، فقالوا: ننطلق إلى منى وذكر أحدنا يقطر، فبلغ النبي صلى الله عليه وسلم فقال: (لو استقبلت من أمري ما استدبرت ما أهديت، ولولا أن معي الهدي لأحللت). وأن عائشة حاضت، فنسكت المناسك كلها غير أنها لم تطف بالبيت، قال: فلما طهرت وطافت قالت: يا رسول الله، أتنطلقون بعمرة وحجة وأنطلق بالحج؟ فأمر عبد الرحمن بن أبي بكر أن يخرج معها إلى التنعيم، فاعتمرت بعد الحج في ذي الحجة. وأن سراقة بن مالك بن جعشم لقي النبي صلى الله عليه وسلم وهو بالعقبة وهو يرميها، فقال: ألكم هذه خاصة يا رسول الله؟ قال: (لا، بل للأبد).

 

[-1785-] Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle dedi: Hz. Nebi ve onunla birlikte ashabı hac için telbiye getirdiler. Hz. Nebi ve Talha'dan başka yanında hedy kurbanı olan yoktu. Ali, yanında hedy kurbanı ile birlikte Ye-men'den geldi ve "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem neye niyet ettiyse ben de ona niyet ettim" dedi. Hz. Nebi, yanında hedy kurbanı bulunanlar dışında ashabının hac yerine umre yapmalarına, Kabe'yi tavaf ettikten sonra tıraş olarak ihramdan çıkmalarına izin verdi. Bunun üzerine ashab "erkeklik organımızdan meni akar olduğu halde Mina'ya mı gideceğiz!" dediler. Hz. Nebi'e bu soz ulaşınca o şöyle buyurdu: "Böyle olacağını daha önceden bilseydim yanımda hedy kurbanı getirmezdim. Yanımda hedy kurbanı olmasaydı ihramdan çıkardım".

 

Aişe (r.anha) adet gördüğü halde, Kabe'yi tavaf etmek dışında hac ile ilgili fiillerin tümünü yerine getirdi. Temizlenip de tavaf yaptıktan sonra: "Ey Allah'ın Resulü! Siz hem umre hem de hac yapmış olarak dönerken ben yalnızca hac yapmış olarak mı döneceğim?" dedi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem (Aişe r.anha'nin kardeşi) Abdurrahman İbn Ebu Bekir'e Aişe r.anha ile birlikte Ten'im'e gitmesini emretti. Hz.Aişe, hacdan sonra Zilhicce ayında umre yaptı.

 

Süraka İbn Cu'şum, şeytan taşladığı sırada Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile karşılaştı ve ona "bu yalnızca size mi özgü ey Allah'ın Resulü?" diye sordu.

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Hayır. Sonsuza kadar (bütün insanlar) için."

 

 

AÇIKLAMA:     Bu konuda şu iki mesele ele alınmaktadır: a- Ten'im'den umre ihramına girmenin Mekke'de bulunan kişilere özgü olup olmadığı,   b- Şayet onlara özgü değilse, bunun harem dışında diğer bir yerden (hill bölgesinden) umre İhramına girmekten daha faziletli olup olmadığı.

 

el-Hedy adlı eserin sahibi şöyle demiştir: Hicret öncesi dönemde Mekke'de otururken Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in umre yaptığı nakledilmediği gibi, o sadece Mekke içinde iken umre yapmıştır. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, hiçbir za­man bugün insanların yaptığı gibi Mekke'den hîl bölgesine çıkıp, sonra da umre için Mekke'ye girmemiştir. Aişe r.anha dışında hiç kimsenin de Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hayatında bunu yaptığı sabit değildir.

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in emri ile Aişe r.anha'nin bunu yapması, artık bunun meşru olduğunu gösterir.

 

Bir sene içinde birden fazla umre yapma konusundaki görüşler: İlk dönem alimleri bir sene içinde birden fazla umre yapmanın hükmünde ihtilaf etmişlerdir.

 

1- İmam Malik bunu mekruh görmüştür.

2- Mutarrif ve bağlılarından bir grup ise îmam Malik'e muhalefet etmişlerdir, ki bu görüş (yani bir yıl içinde birden fazla umre yapılabileceği görüşü) alimlerin çoğunluğunun da görüşüdür.

 

3- Ebu Hanife; arefe, kurban bayramı günü ile teşrik günlerini istisna etmiş (bugünlerde umre yapılamayacağını söylemiştir.

 

4- Ebu Yusuf, arefe günü dışındaki hususlarda Ebu Hanife ile aynı görüşte­dir.

 

Mekke'de olanın Ten'im'den umre ihramına girmesi zorunlu mu­dur?

 

İlk dönem alimleri, Mekke'den ihrama girecek kişinin Ten'im'den ihrama girmesinin zorunlu olup olmadığı konusunda da ihtilaf etmişlerdir.

 

1- Fakihî ve başkaları, Muhammed İbn Sîrîn aracılığıyla şunu rivayet eder­ler: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Mekke'liler için (umre ihramına girme yeri ola­rak) Ten'im'i belirlemiştir.

 

2- Ata' aracılığıyla şu rivayet edilmiştir: Mekke'li olsun ya da olmasın (Mek­ke'de iken umre yapmak isteyen kişi), Ten'im veya Ci'rane'ye çıksın, oradan ihrama girsin. En efdali hac inikatlarından birine gidip oradan ihrama girmesi­dir.

 

3- Tahavî şöyle der: Bazıları, Mekke'de olanlar için Ten'im'den başka (umre ihramına girilecek)  mîkat bulunmadığını,  hac zamanında hacdaki mikatları geçmenin caiz olmaması gibi umre için de bunu geçmenin caiz olmadığını söy­lemişlerdir. Diğer bazıları ise buna karşı çıkarak umre inikatlarının hill bölgesi olduğunu söylemişler, Hz. Nebi'in Aişe r.anha'ye Ten'im'e gitmeyi emretme­sinin sebebinin de buranın Mekke'ye en yakın hill bölgesi olduğunu söylemişler­dir.

 

Fakihî'nin de belirttiği üzere, Ten'im Mekke dışında Medine yönüne doğru dört mil mesafede bir bölgedir.

 

Bu hadis, evlenilmesi haram olan erkeklerle gerek yolculukta gerek yolculuk dışında birlikte bulunmanın caiz olduğunu, mahremin mahremini devesinin terkisine bindirebileceğini gösterir.

 

Bu hadis, Mekke'de olup da umre yapmak isteyen kimsenin hil bölgesine çıkmasının zorunlu olduğuna delil gösterilmiştir, ki alimlerin iki görüşünden biri budur.

 

Müslim'in Cafer'den rivayetinde şöyle denilmektedir: Süraka ayağa kalkarak: "Bu sırf bu seneyi mi özgü yoksa sonsuza kadar mı geçerli?" diye sordu. Hz. Nebi s.a.v. parmaklarını birbirine geçirerek şöyle buyurdu: "Umre haccın içine iki kere girmiştir. Bu sırf bu seneye özgü değil, sonsuza ka­dar".

 

Nevevî şöyle der: Alimlerin çoğunluğuna göre bunun anlamı şudur: Cahili-ye dönemindeki uygulamayı iptal etmek üzere hac aylarında umre yapmak ca­izdir.

 

Bir diğer görüşe göre bunun anlamı şudur: Umre fiilleri hac fiillerinin içine girmiştir.

 

 

SONRAKİ