باب: لا يعطي
الجزار من
الهدي شيئا.
120. Hedy Kurbanından Kasaba Bir Şey Verilmez
حدثنا
محمد بن كثير:
أخبرنا سفيان
قال: أخبرني
ابن أبي نجيح،
عن مجاهد، عن
عبد الرحمن بن
أبي ليلى، عن
علي رضي الله
عنه قال: بعثني
النبي صلى
الله عليه
وسلم، فقمت
على البدن،
فأمرني فقسمت
لحومها، ثم
أمرني فقسمت جلالها
وجلودها.قال
سفيان: وحدثني
عبد الكريم،
عن مجاهد، عن
عبد الرحمن بن
أبي ليلى، عن
علي رضي الله
عنه قال:
أمرني النبي
صلى الله عليه
وسلم أن أقوم
على البدن،
ولا أعطي
عليها شيئا في
جزارتها.
[-1715-] Ali r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hedy olan
deve kesilirken başında bulunmam için beni gönderdi. Ayrıca hayvan'ın etini
dağıtmamı ve hayvan'ın heybesini ve derisini tasadduk etmemi bana emretti. Ben
de bunları aynen yerine getirdim.
[-1716-] Ali radiyallahu anh şöyle dedi; Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
kesilen hedy kurbanının başında durmamı ve kasaplık ücreti olarak hayvan'ın
etinden herhangi bir şey vermememi emretti.
AÇIKLAMA: Hz. Nebi, Hz.
Ali'den yalnızca kesim sırasında hayvanın başında bulunmasını istemiş
olabileceği gibi bundan daha genel olarak hayvanın yemine, otlamasına,
sulanmasına vb. konulara dikkat etmesini de istemiş olabilir.
Bu rivayette kesilecek hayvanların sayısı belirtilmemiştir. Bu
ikisi dışında üçüncü bir rivayette bunların sayısının yüz deve olduğu
belirtilmiştir.
Ebu Davud, Mücahid aracılığıyla Hz. Ali'den şunu rivayet
etmiştir: "Hz. Nebi otuz deve kesti. Sonra da bana geri kalanları kesmemi
emretti, ben de kestim".
Bundan daha uzun olan sahihi Müslim'in Cabir'den rivayet ettiği
hadistir ki bir bölümü şöyledir: "Daha sonra Hz. Nebi kesim yerine gitti,
altmış üç deve kesti. Sonra bıçağı Ali'ye verdi. O da geri kalanları kesti.
Ali'yi hedye ortak kıldı. Sonra her bir kurbanın bir parçasının alınmasını
emretti. Bunlar bir tencereye kondu ve pişirildi. Hz. Nebi ve Hz. Ali bunların
etlerinden yediler, çorbasını içtiler".
Bundan anlaşıldığına göre kesilen develerin sayısı yüz idi. Hz.
Nebi altmış üç tanesini kesti, geri kalanları da Hz. Ali kesti.
Bu hadisten ilk anda kasaba hiçbir şey verilmemesi
anlaşılmaktaysa da asıl kastedilen kasaba, hayvan kesim ücreti olarak etlerden
bir şey verilmemesidir.
باب: يتصدق
بجلود الهدي.
121- Hedy Kurbanının Derisi Tasadduk Edilir.
حدثنا
مسدد: حدثنا
يحيى، عن ابن
جريج قال: أخبرني
الحسن بن مسلم
وعبد الكريم
الجزري: أن
مجاهدا
أخبرهما: أن
عبد الرحمن بن
أبي ليلى
أخبره: أن
عليا رضي الله
عنه أخبره: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم أمره أن
يقوم على
بدنه، وأن
يقسم بدنه
كلها، لحومها
وجلودها وجلالها،
ولا يعطي في
جزارتها شيئا.
[-1717-] Ali r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kendisine, hedy
kurbanının başında bulunmayı, bunların etlerini, derilerini ve heybelerini
dağıtmayı, kasaplık ücreti olarak (etlerinden) bir şey vermemeyi emrettiğini
söyledi.
AÇIKLAMA: Hayvanı kesen
kasaba, ücret olarak kesilen hayvandan vermenin hükmü: İbn Huzeyme şöyle
demiştir: Burada dağıtmaktan kasıt, her bir deveden alınmasını emredip
pişirilen bir parça et hariç geri kalanının fakirlere dağıtılma-sıdır. Kasaba
verilmesini yasaklaması ise kasaplık ücreti olarak verilmesi ile ilgilidir.
Beğavî de Şerhu's-sünne isimli eserinde bu görüşü kabul ederek
şöyle demiştir: Kasaba ücreti tam olarak ödendikten sonra, şayet fakir ise
tıpkı diğer fakirlere verildiği gibi ona da bu etten verilmesinde bir sakınca
yoktur.
Kimileri şöyle demiştir: Kasaba ücret olarak verilmesinin
yasaklanması, verilen şeyin bedel yerine geçmesindendir. Ancak bunun sadaka
veya hediye olarak verilmesi yahut da ödenen ücretten başka fazladan verilmesi
kıyasa göre caizdir.
Kurtubî şöyle demiştir: Hadiste, "deri" ve
"heybe", "efe atfedilerek zikredildiğinden, -etlerin hükmünün
onlara da verilmesi sebebiyle- derilerin ve heybelerin de satılamayacağını
gösterir. Fakihler onun etinin satılamayacağı konusunda ittifak etmişlerdir.
Derileri ve heybeleri de aynı hükme tabidir.
Evzaî, Ahmed, İshak ve Ebu Sevr bunu caiz görmüştür.
Şafiîlerdeki görüşlerden biri de bu yöndedir. Bu görüşte olanlar şöyle
demişlerdir: Kurban kesilince kimlere dağıtılıyorsa bu satımdan elde edilen
bedel de onlara verilir.
باب: يتصدق
بجلال البدن.
122- Hedy Kurbanın Semeri Tasadduk Edilir
حدثنا
أبو نعيم:
حدثنا سيف بن
أبي سليمان
قال: سمعت
مجاهدا يقول:
حدثني ابن أبي
ليلى: أن عليا
رضي الله عنه
حدثه قال:
أهدى
النبي صلى
الله عليه
وسلم مائة
بدنة، فإمرني
بلحومها
فقسمتها، ثم
أمرني
بجلالها
فقسمتها، ثم
بجلودها
فقسمتها.
[-1718-] Ali r.a. Şöyle Dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem yüz deveyi
hedy kıldı. Bana bunların etlerini taksim etmemi emretti, ben de taksim ettim. Sonra
da emretti heybesini taksim ettim. Sonra emretti, derisini taksim ettim.
Hadiste şu hususlar yer almaktadır:
1- Hedy kurbanını sevk etmek,
2- Hedy kurbanını kesmek için başkasını vekil kılmak,
3- Hedy kurbanını kesmek, bunun için adam tutmak, hayvanın
bakımını sağlamak, dağıtmak ve ortak kılmak konusunda başkasını vekil kılmak.
4- Allah hakkı olarak bir şey yapması gerekli olan kimsenin,
bunun tamamını Allah'a ait kılması.
Bunun bir benzeri de ekinlerdir. Ekinin uşru (onda biri (öşür)
zekat olarak) fakirlere verilir. Ekin için yapılan harcama, fakirlere verilen
onda bire dahil edilmez.