SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 829 >>

باب: لا يعطي الجزار من الهدي شيئا.

120. Hedy Kurbanından Kasaba Bir Şey Verilmez

 

حدثنا محمد بن كثير: أخبرنا سفيان قال: أخبرني ابن أبي نجيح، عن مجاهد، عن عبد الرحمن بن أبي ليلى، عن علي رضي الله عنه قال: بعثني النبي صلى الله عليه وسلم، فقمت على البدن، فأمرني فقسمت لحومها، ثم أمرني فقسمت جلالها وجلودها.قال سفيان: وحدثني عبد الكريم، عن مجاهد، عن عبد الرحمن بن أبي ليلى، عن علي رضي الله عنه قال: أمرني النبي صلى الله عليه وسلم أن أقوم على البدن، ولا أعطي عليها شيئا في جزارتها.

 

[-1715-] Ali r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hedy olan deve kesilirken başında bulunmam için beni gönderdi. Ayrıca hayvan'ın etini dağıtmamı ve hayvan'ın heybesini ve derisini tasadduk etmemi bana emretti. Ben de bunları aynen yerine getirdim.

 

 

[-1716-] Ali radiyallahu anh şöyle dedi; Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kesilen hedy kurbanının başında durmamı ve kasaplık ücreti olarak hayvan'ın etinden herhangi bir şey vermememi emretti.

 

 

AÇIKLAMA:     Hz. Nebi, Hz. Ali'den yalnızca kesim sırasında hayvanın başında bu­lunmasını istemiş olabileceği gibi bundan daha genel olarak hayvanın yemine, otlamasına, sulanmasına vb. konulara dikkat etmesini de istemiş olabilir.

 

Bu rivayette kesilecek hayvanların sayısı belirtilmemiştir. Bu ikisi dışında üçüncü bir rivayette bunların sayısının yüz deve olduğu belirtilmiştir.

 

Ebu Davud, Mücahid aracılığıyla Hz. Ali'den şunu rivayet etmiştir: "Hz. Nebi otuz deve kesti. Sonra da bana geri kalanları kesmemi emretti, ben de kestim".

 

Bundan daha uzun olan sahihi Müslim'in Cabir'den rivayet ettiği hadistir ki bir bölümü şöyledir: "Daha sonra Hz. Nebi kesim yerine gitti, altmış üç deve kesti. Sonra bıçağı Ali'ye verdi. O da geri kalanları kesti. Ali'yi hedye ortak kıldı. Sonra her bir kurbanın bir parçasının alınmasını emretti. Bunlar bir tence­reye kondu ve pişirildi. Hz. Nebi ve Hz. Ali bunların etlerinden yediler, çorbasını içtiler".

 

Bundan anlaşıldığına göre kesilen develerin sayısı yüz idi. Hz. Nebi altmış üç tanesini kesti, geri kalanları da Hz. Ali kesti.

 

Bu hadisten ilk anda kasaba hiçbir şey verilmemesi anlaşılmaktaysa da asıl kastedilen kasaba, hayvan kesim ücreti olarak etlerden bir şey verilmemesidir.

 

 

باب: يتصدق بجلود الهدي.

121- Hedy Kurbanının Derisi Tasadduk Edilir.

 

حدثنا مسدد: حدثنا يحيى، عن ابن جريج قال: أخبرني الحسن بن مسلم وعبد الكريم الجزري: أن مجاهدا أخبرهما: أن عبد الرحمن بن أبي ليلى أخبره: أن عليا رضي الله عنه أخبره: أن النبي صلى الله عليه وسلم أمره أن يقوم على بدنه، وأن يقسم بدنه كلها، لحومها وجلودها وجلالها، ولا يعطي في جزارتها شيئا.

 

[-1717-] Ali r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kendisine, hedy kurbanının başında bulunmayı, bunların etlerini, derilerini ve heybelerini dağıtmayı, kasaplık ücreti olarak (etlerinden) bir şey vermemeyi emrettiğini söyledi.

 

 

AÇIKLAMA:     Hayvanı kesen kasaba, ücret olarak kesilen hayvandan vermenin hükmü: İbn Huzeyme şöyle demiştir: Burada dağıtmaktan kasıt, her bir deveden alınmasını emredip pişirilen bir parça et hariç geri kalanının fakirlere dağıtılma-sıdır. Kasaba verilmesini yasaklaması ise kasaplık ücreti olarak verilmesi ile ilgi­lidir.

 

Beğavî de Şerhu's-sünne isimli eserinde bu görüşü kabul ederek şöyle de­miştir: Kasaba ücreti tam olarak ödendikten sonra, şayet fakir ise tıpkı diğer fakirlere verildiği gibi ona da bu etten verilmesinde bir sakınca yoktur.

 

Kimileri şöyle demiştir: Kasaba ücret olarak verilmesinin yasaklanması, veri­len şeyin bedel yerine geçmesindendir. Ancak bunun sadaka veya hediye olarak verilmesi yahut da ödenen ücretten başka fazladan verilmesi kıyasa göre caizdir.

 

Kurtubî şöyle demiştir: Hadiste, "deri" ve "heybe", "efe atfedilerek zikredildiğinden, -etlerin hükmünün onlara da verilmesi sebebiyle- derilerin ve heybele­rin de satılamayacağını gösterir. Fakihler onun etinin satılamayacağı konusunda ittifak etmişlerdir. Derileri ve heybeleri de aynı hükme tabidir.

 

Evzaî, Ahmed, İshak ve Ebu Sevr bunu caiz görmüştür. Şafiîlerdeki görüş­lerden biri de bu yöndedir. Bu görüşte olanlar şöyle demişlerdir: Kurban kesilin­ce kimlere dağıtılıyorsa bu satımdan elde edilen bedel de onlara verilir.

 

 

باب: يتصدق بجلال البدن.

122- Hedy Kurbanın Semeri Tasadduk Edilir

 

حدثنا أبو نعيم: حدثنا سيف بن أبي سليمان قال: سمعت مجاهدا يقول: حدثني ابن أبي ليلى: أن عليا رضي الله عنه حدثه قال:

 أهدى النبي صلى الله عليه وسلم مائة بدنة، فإمرني بلحومها فقسمتها، ثم أمرني بجلالها فقسمتها، ثم بجلودها فقسمتها.

 

[-1718-] Ali r.a. Şöyle Dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem yüz deveyi hedy kıldı. Bana bunların etlerini taksim etmemi emretti, ben de taksim ettim. Sonra da emretti heybesini taksim ettim. Sonra emretti, derisini taksim ettim.

 

 

Hadiste şu hususlar yer almaktadır:

 

1- Hedy kurbanını sevk etmek,

2- Hedy kurbanını kesmek için başkasını vekil kılmak,

3- Hedy kurbanını kesmek, bunun için adam tutmak, hayvanın bakımını sağlamak, dağıtmak ve ortak kılmak konusunda başkasını vekil kılmak.

 

4- Allah hakkı olarak bir şey yapması gerekli olan kimsenin, bunun tama­mını Allah'a ait kılması.

 

Bunun bir benzeri de ekinlerdir. Ekinin uşru (onda biri (öşür) zekat olarak) fa­kirlere verilir. Ekin için yapılan harcama, fakirlere verilen onda bire dahil edilmez.

 

 

SONRAKİ