EK SAYFA – 807-2
باب: وجوب
الصفا
والمروة،
وجعل من شعائر
الله.
79- Safa İle Merve Arasında Sa'y Etmenin Gerekliliği Ve Allah'ın
Koymuş Olduğu Şiarlardan Olması
حدثنا
أبو اليمان:
أخبرنا شعيب،
عن الزهري:
قال عروة:
سألت
عائشة رضي
الله عنها،
فقلت لها:
أرأيت قول
الله تعالى:
{إن الصفا
والمروة من
شعائر الله
فمن حج البيت
أو اعتمر فلا
جناح عليه أن
يطوف بهما}.
فوالله ما على
أحد جناح أن
لا يطوف بالصفا
والمروة،
قالت: بئس ما
قلت يا ابن
أختي، إن هذه
لو كانت كما
أولتها عليه،
كانت: لا جناح
عليه أن لا
يتطوف بهما،
ولكنها أنزلت
في الأنصار،
كانوا قبل أن
يسلموا،
يهلون لمناة
الطاغية،
التي كانوا يعبدونها
عند المشلل،
فكان من أهل
يتحرج أن يطوف
بالصفا
والمروة،
فلما أسلموا،
سألوا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم عن
ذلك، قالوا: يا
رسول الله،
إنا كنا نتحرج
أن نطوف بين
الصفا
والمروة،
فأنزل الله
تعالى: {إن
الصفا والمروة
من شعائر
الله}. الآية.
قالت
عائشة رضي
الله عنها:
وقد سن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
الطواف
بينهما، فليس
لأحد أن يترك
الطواف
بينهما.
ثم
أخبرت أبا بكر
بن عبد الرحمن
فقال: إن هذا
لعلم ماكنت
سمعته، ولقد
سمعت رجالا من
أهل العلم
يذكرون: أن
الناس، إلا من
ذكرت عائشة
ممن كان يهل
بمناة، كانوا
يطوفون كلهم بالصفا
والمروة،
فلما ذكر الله
تعالى الطواف بالبيت،
ولم يذكر
الصفا
والمروة في
القرآن، قالوا:
يا رسول الله،
كنا نطوف
بالصفا والمروة،
وإن الله أنزل
الطواف
بالبيت فلم
يذكر الصفا،
فهل علينا من
حرج أن نطوف
بالصفا والمروة،
فأنزل الله
تعالى: {إن
الصفا
والمروة من شعائر
الله}. الآية.
قال
أبو بكر:
فأسمع هذه
الآية نزلت في
الفريقين
كليهما، في
الذين كانوا
يتحرجون أن
يطوفوا بالجاهلية
بالصفا والمروة،
والذين
يطوفون ثم
تحرجوا أن
يطوفوا بهما
في الإسلام،
من أجل أن
الله تعالى
أمر بالطواف
بالبيت، ولم
يذكر الصفا،
حتى ذكر ذلك،
بعدما ذكر
الطواف
بالبيت.
[-1643-] Urve r.a. şöyle anlatır:
"Hz. Aişe'ye Allah'ın, "Şüphe yok ki, Safa ile Merve,
Allah'ın koyduğu nişanlardandır. Her kim Beytullah'ı ziyaret eder veya umre
yaparsa onları tavaf etmesinde bir günah yoktur"[Bakara 158] ayeti
hakkındaki görüşünü sorarak, "Allah'a yemin olsun ki, Safa ile Merve
arasında tavaf (say) yapmayan kimseye günah yoktur" dedim. Hz. Aişe
(r.anha) şöyle cevap verdi: "Ey kızkardeşimin oğlu! Sen ne kötü söz
söyledin öyle! Eğer anlam, senin yorumladığın gibi olsaydı ayetteki ifade,
"Onları tavaf (sa'y) etmemenizde günah yoktur" şeklinde olması
gerekirdi. Allah bu ayeti Ensar hakkında indirmiştir. Onlar, müslüman olmadan
önce, Müşellel bölgesinde tapındıkları Menat putu için hac yapıyorlardı ve Safa
ile Merve'yi tavaf etmekten kaçınıyorlardı. Müslüman olduktan sonra bu durumu
Hz. Nebi'e arzederek, "Ey Allah'ın Resulü! Biz daha önce Safa ile Merve'yi
tavaf etmekten kaçınıyorduk" dediler. Bunun üzerine Allah (C.C.),
"Şüphe yok ki, Safa ile Merve, Allah'ın (hac ibadeti için) koyduğu
işaretlerdendir. Her kim Beytullah'ı ziyaret eder veya umre yaparsa onları
tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur"[Bakara 158] ayetini indirdi.
Resûl-i Ekrem de Safa ile Merve arasında sa'y etmeyi bir sünnet
olarak ortaya koymuştur. Dolayısıyla hiçbir kimse'nin bunu terketme hakkı
yoktur."
Zührî şöyle dedi:
'Aişe'nin bu sözünü Abdurrahman'ın oğlu Ebu Bskir'e nakledince o şöyle
dedi: "Bu da bir bilgidir ama ben bunu duymadım. Benim İlim sahiplerinden
duyduğuma göre, Menat için ihram'a giren kişilerin dışında, Safa ile Merve
arasında tavaf eden bir grup insan vardı. Allah (C.C.), "Beyt-i attk'i
(Kabe) tavaf etsinler" ayetini indirip burada Safa ile Merve'yi
zikretmeyince, "Ya Resûlallah! Biz, Safa ile Merve'yi tavaf ederdik. Oysa
Allah, Kabe'den söz ettiği halde Safa'dan söz etmemiştir. Safa ile Merve
arasında tavaf etsek bize günah olur mu?" diye sordular. Bunun üzerine
Allah Teala, "Şüphe yok ki, Safa ile Merve, Allah'ın (hac ibadeti için)
koyduğu alametlerindendir. Her kim Beytullah'ı ziyaret eder veya umre yaparsa
onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur"[Bakara 158] ayetini
indirdi.
Ebu Bekir devamla, "Ben, bu ayetin, yukarıda zikredilen her
iki grup hakkında nazil olduğunu İşittim" demiştir. Allah, Kabe'yi tavaf
etme emrini bildiren ayet'ten sonra, Safa ile Merve arasını tavaf etmekten
bahseden ayeti indirmiştir" demiştir.
Tekrar:1790, 4495, 4861
AÇIKLAMA: Safa ile Merve
arasında sa'yetmenin vacip olması, onların Allah tarafından nişane
kılınmalarından anlaşılmaktadır. İbnül-Müneyyir, "Haşiye"sinde böyle
söylemiştir.
Ezherî, "Şeair, Allah'ın yönlendirip daimi surette yerine getirilmesini
emrettiği şeydir" demiştir. Cevheri ise, "Şeair, hac görevleri ve
Allah'a itaat olmak üzere nişane kılınmış her şeydir" demiştir.
Safa ile Merve arasını say'ın vacip olduğu hükmü, Hz. Aişe'nin
şu sözünden de çıkarılabilir: "Allah, Safa ile Merve arasında sa'yetmeyen
kimsenin ne haccmı ne de umresini tamam kabul eder."
Ebu Hanife'ye göre, Safa ile Merve arasında sa'y etmek vaciptir.
Etmeyen kimsenin, bir küçük baş hayvanı kurban kesmesi gerekir.
Menat, cahiliyye dönemindeki bir putun adıdır.
"Ey Allah'ın Resulü! Biz daha önce Safa ile Merve'yi tavaf
etmekten kaçmıyorduk" sözü, onların sadece Menat’ı tavaf ile
yetindiklerini, Safa ile Merve arasında tavaf etmediklerini, dolayısıyla bunun
hükmünü sorduklarını göstermektedir.
Nesaî'nin güçlü bir senetle naklettiğine göre Zeyd İbn Harise
şöyle demiştir: "Safa ve Merve tepesinde iki adet bakır put vardı.
Bunların adı, İsaf ve Naile idi. Müşrikler tavaf yaptıkları zaman bunlara da
dokunurlardı."
Taberanî ve İbn Ebi Hatim "hasen" bir senetle İbn
Abbas'ın şöyle dediğini nakletmişlerdir: "Ensarlı Müslümanlar, "Safa
ile Merve arasında sa'y etmek cahiliyye işlerinden biridir" demişti. Bunun
üzerine Allah (c.c), "Şüphe yok ki, Safa ile Merve, Allah'ın (hac ibadeti
için) koyduğu alametlerdendir. Her kim Beytullah'ı ziyaret eder veya umre
yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur"[Bakara 158]
ayetini indirdi."
Önemli Not: Hz. Nebiin sünnet
olarak ortaya koyması, "Sünneti ile, farz olduğunu ortaya koydu"
anlamındadır. Yoksa Hz. aişe bunun farz olmadığını söylemek istememiştir. Onun,
"Allah, Safa ile Merve arasında say etmeyen kimsenin ne haccmı ne de
umresini tamam kabul eder" sözü de bu görüşü teyit etmektedir.