DEVAM: 63- Mekke'ye Gelince, Evine Dönmeden Önce Tavaf Edip İki
Rekat Namaz Kılmak Ve Safa İle Merve Arasında Say Etmek
حدثنا
إبراهيم بن
المنذر: حدثنا
أبو ضمرة أنس:
حدثنا موسى بن
عقبة، عن
نافع، عن عبد
الله بن عمر
رضي الله
عنهما:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان إذا
طاف، في الحج
أو العمرة،
أول ما يقدم
سعى ثلاثة أطواف،
ومشى أربعة،
ثم سجد
سجدتين، ثم
يطوف بين الصفا
والمروة.
[-1616-] Abdullah İbn Örner r.a. şöyle anlatır: "Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem hac veya umre için Mekke'ye geldiği zaman ilk yaptığı tavafın ilk üç
şavtını koşarak, son dört şavtını ise yürüyerek yapmıştır. Sonra iki rekat
namaz kılmış, daha sonra ise safa ile merve arasında sa'y yapmıştır.
حدثنا
إبراهيم بن
المنذر: حدثنا
أنس بن عياض،
عن عبيد الله،
عن نافع، عن
ابن عمر رضي
الله عنهما:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم كان إذا
طاف بالبيت
الطواف
الأول، يخب
ثلاثة أطواف،
ويمشي أربعة،
وأنه يسعى بطن
المسيل، إذا
طاف بين الصفا
والمروة.
[-1617-] Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle anlatır: "Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem ilk yaptığı tavafın ilk üç şavtını koşarak, son dört şavtını ise
yürüyerek yapmıştır. Sonra safa İle merve arasındaki batn-ı mesîl denilen
(bugünkü İki yeşil direk arasındaki) yerde koşardı."
AÇIKLAMA: İbn Battal şöyle
der: "Buharî, yukarıdaki konu başlığını seçerek, umre yapmak isteyen
kimsenin, tavaftan sonra, henüz Safa ile Merve arasında sa'y etmeden önce
ihramdan çıkabileceğini iddia eden görüşe reddiyede bulunmayı amaçlamıştır.
Bundan dolayı Urve'nin, "(Hacerü'i-Esved) köşesine el sürünce ihramdan
çıktılar" sözünün, "Hacerü'l-Esved'i istilam edip tavaf ve sa'yi de
yaptıktan sonra ihramdan çıktılar" şeklinde yorumlanması gerektiğini beyan
etmiştir. Bu konudaki delili ise yukarıda Abdullah İbn Ömer'den rivayet edilen
hadistir."
Nevevî şöyle der: "Rükne (köşeye) el sürdüler"
sözünden kasıt, Hacerü'l-Esved'e el sürmektir ki bu iş, tavafın en başında
yapılır. Tavafın başında iken ihramdan çıkılamayacağı hükmü icmaen sabittir.
Dolayısıyla bu sözü şöyle anlamak gerekir: "Rükne el sürüp tavafı ve sa'yi
tamamladıktan sonra traş olup ihramdan çıktılar." Anlam açık olduğu için
bu şekilde olması gereken cümleyi kısaltarak söylemiştir. Alimler, tavaf
tamamlanmadan önce ihramdan çıkılamayacağı konusunda icma etmiştir. Diğer
yandan alimler çoğunluğuna göre, tavaftan sonra sa'y de yapılmalıdır. Daha
sonra traş olunmalıdır."
1614, 1615 nolu hadiste şöyle bir müşkiî vardır. Hz. aİşe
(r.anha) söz konusu hacda adetli olduğu için tavaf yapamamıştı. Bu müşkil,
ravinin, Hz. aişe'nin, Veda Haccı dışında yaptığı diğer bir haccı kasdettiği
şeklinde yorumlanırsa ortadan kalkar. Çünkü Hz. Aişe, Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'den sonra birçok kez hac yapmıştır.
Mekke'ye gelen kimsenin, öncelikle tavaf yapması müstehaptır.
Çünkü Mescid-i Haram'ın tahiyyetü'l-mescid namazı tavaf ile olur. Bazı Şafiî
alimler, bu hükümden, insanların içine çıkmayan güzel veya izzetli kadınları
istisna etmiştir. Buna göre böyle kadınların, eğer Mekke'ye gündüz girmişler
ise tavafı geceye kadar geciktirmeleri müstehaptır. Yine farz olan bir namazı
cemaatle kılmayı, müekked veya kaza namazını kaçırmaktan endişe eden kimseler
de bu hükümden müstesnadır. Çünkü bunların hepsi tavaftan daha önceliklidir.
Alimler çoğunluğuna göre kudüm tavafını terkeden kimseye hiçbir
ceza yoktur.
İmam Malik ve Şafiilerden Ebû Sevr'e göre, kudüm tavafını
terkeden kimsenin bir küçük baş hayvan kurban kesmesi gerektiği rivayet
edilmiştir. Özürsüz olarak bile bile kudüm tavafını geciktiren kimsenin,
(hatasını) telafi ederek devam edebilmesi konusunda, tıpkı tahiyyetü'l-mescid
namazında olduğu gibi, olumlu ve olumsuz olmak üzere iki görüş bulunmaktadır.
Yukarıdaki hadise göre, tavafın abdestli olarak yapılması
gerekir.