EK SAYFA 801-2
باب: طواف
النساء مع
الرجال.
64- Kadınların Erkeklerle Birlikte Tavaf Etmesi
وقال
عمرو بن علي:
حدثنا أبو
عاصم قال: ابن
جريج أخبرنا
قال: أخبرني
عطاء: إذ
منع ابن هشام
النساء
الطواف مع
الرجال، قال:
كيف يمنعهن،
وقد طاف نساء
النبي صلى
الله عليه
وسلم مع
الرجال؟ قلت:
أبعد الحجاب
أو قبل؟ قال:
إي لعمري، لقد
أدركته بعد الحجاب.
قلت: كيف
يخالطن
الرجال؟ قال:
لم يكن يخالطن،
كانت عائشة
رضي الله عنها
تطوف حجرة مع
الرجال، لا
تخالطهم،
فقالت امرأة:
انطلقي نستلم
يا أم
المؤمنين،
قالت: عنك،
وأبت، وكن
يخرجن
متنكرات
بالليل،
فيطفن مع
الرجال، ولكنهن
كن إذا دخلن
البيت، قمن
حتى يدخلن، وأخرج
الرجال.وكنت
آتي عائشة أنا
وعبيد بن
عمير، وهي
مجاورة في جوف
ثبير، قلت:
وما حجابها؟
قال: هي في قبة تركية،
لها غشاء، وما
بيننا وبينها
غير ذلك،
ورأيت عليها
درعا موردا.
[-1618-] İbn Cüreyc şöyle demiştir: Bana Ata'nın verdiği habere göre, İbn
Hişam, kadınların erkeklerle birlikte tavaf etmesini yasaklayınca Ata ona,
"Hz. Nebi'in kadınları erkeklerle birlikte tavaf ettiği halde sen nasıl
bunu yasaklarsın ?" demiştir.
Ben {İbn Cüreyc) Ata'ya, bu olayın örtünme emrinden önce olup
olmadığını sorunca bana, "Yemin olsun ki, ben bu olayı örtünme ayetinden
sonra gördüm" demiştir.
İbn Cüreyc: "Peki kadınlar erkeklere nasıl bir arada karışık
olarak tavaf yapardı ?"
Ata: "Kadınlar ile erkekler karışmazlardı. Hz. Aişe,
erkeklerden ayrı bir yerde tavaf eder onlara karışmazdı. Bir kadın ona,
"Ey Mu'minlerin annesi! Haydi Hacerü'l-Esved'i istilam edelim"
demişti de ona, "Sen git" diyerek bunu yapmaktan kaçınmıştı.
Kadınlar, geceleyin tanınmayacak bir şekilde erkeklerle birlikte tavaf ederdi.
Fakat içeri girdikleri zaman erkekler çıkarıldıktan sonra yine ibadet etmeye
devam ederlerdi."
Ata: "Ben, Ubeyd İbn Ömer ile birlikte Aişe'nin yanına giderdim,
Bu sırada o, Sebir dağında ikamet ediyordu" dedi.
İbn Cüreyc: "Ata'ya, "O sırada Hz.Aişe'nin örtüsü ne
idi" diye sordum" demiştir.
Ata: "Aişe, o gün, perdesi bulunan bir Türk çadırında idi.
Aramızda sadece bu perde vardı. Ben Aişe'nin üzerinde gül renkli bir giysi
gördüm" demiştir.
حدثنا
إسماعيل:
حدثنا مالك،
عن محمد بن
عبد الرحمن بن
نوفل، عن عروة
بن الزبير، عن
زينب بنت أبي
سلمة، عن أم
سلمة رضي الله
عنها، زوج النبي
صلى الله عليه
وسلم، قالت:
شكوت
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم أني أشتكي،
فقال: (طوفي من
وراء الناس
وأنت راكبة).
فطفت، ورسول
الله صلى الله
عليه وسلم
حينئذ يصلي
إلى جنب البيت،
وهو يقرأ:
{والطور.
وكتاب مسطور}.
[-1619-] Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımlarından Ümmü Seleme
(r.anha) şöyle anlatır: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e rahatsız
(mecalsiz) olduğumu arz ettim. Bana, "İnsanların (tavaf yaptığı yerin)
arka tarafından binek üzerinde tavaf et" diye buyurdu. Ben tavaf yaptığım
sırada Resûl-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Kabe'ye doğru yönelmiş Tur
suresinin ilk ayetlerini okuyordu. "
AÇIKLAMA: Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in kadınlarının erkeklerle birlikte tavaf etmesi, onlarla
karışmadan gerçekleşmiştir.
Örtünme emri, "Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz
zaman perdenin arkasından isteyin"[Ahzab 53] ayeti ile sabit olmuştur. Bu
ayet, Hz. Peygamber'in, Zeyneb binti Cahş ile evlenmesi sırasında nazil
olmuştu. Ata' kesinlikle buna yetişmemiştir.
İbn Battal, Hz. Aişe'nin Sebir dağında bulunmasından, mescit dışında
başka bir yerde de itikafa girilebileceği hükmünü çıkarmıştır. Çünkü söz konusu
yer Mina yolunda, Mekke'nin dışında bulunmaktadır.
Abdürrezzak'ın eserinde geçen ifadede, "Ben henüz çocuk
olduğum bir sırada Hz. aişe'yi usfur ile kırmızıya boyanmış bir giysi içinde
gördüm" şeklinde, görme sebebi de açıklanmıştır.
Özür bulunması halinde binek üzerinde tavaf yapmak caizdir. Hz,
Peygamber'in, insanların tavaf yaptığı mekanın arka kısmında tavaf yapmalarını
emretmesi, tesettüre daha uygun olduğu, tavaf eden safları bölmemesi ve
bineğinin insanlara eziyet vermemesi içindir. Özürsüz olarak tavaf yapma konusu
74. konuda 1633 nolu hadiste ele alınacaktır. Eğer özür sahibi ise, taşınan
kimse de binek üzerinde tavaf yapan hükmünde değerlendirilir. Söz konusu tavafın,
hem taşıyan hem de taşınan kişi için geçerli olup olmadığı hususu ayrı bir
araştırma konusudur.
Bazı Maliki alimler, bu hadisten, eti yenen hayvanların idrarının
temiz olduğu hükmünü çıkarmıştır. Bu konunun gerekçeleri ve eleştirisi,
"Devenin, bir hastalık sebebiyle mescide sokulması" konusunda
geçmişti. (Bk. "Namaz" bölümü, 78. konu, 464 nolu hadis)