باب: إغلاق
البيت، ويصلي
في أي نواحي
البيت شاء.
51- Kabe Kapısının Kapatılması, Kabe İçinde İstenen Yerde Namaz
Kılınabilmesi
حدثنا
قتيبة بن
سعيد: حدثنا
الليث، عن ابن
شهاب، عن
سالم، عن أبيه
أنه قال:
دخل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم البيت،
هو وأسامة بن
زيد وبلال
وعثمان بن
طلحة،
فأغلقوا عليهم،
فلما فتحوا،
كنت أول من
ولج، فلقيت بلالا،
فسألته: هل
صلى فيه رسول
الله صلى الله
عليه وسلم؟
قال: نعم، بين
العمودين
اليمانيين.
[-1598-] Salim'in naklettiğine göre babası şöyle anlatmıştır:
"Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem; Usame İbn Zeyd, Bilal ve Osman
bin Talha ile birlikte Kabe'nin içine girip kapıyı kapattılar. Bir süre sonra
kapıyı açtılar. İçeri ilk ben girdim. Bilal ile karşılaştım. Bilal'e,
Resûîullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in içeride namaz kılıp kılmadığını
sordum. Bana "Evet. Yemen tarafındaki iki direk arasında" diye cevap
verdi.
Hadisten Çıkarılan Sonuçlar
1- Bir sahabi, diğer bir sahabiden rivayet edebilir.
2- Daha az faziletli olan şeyin ne olduğu sorulup onunla
yetinmek mümkündür.
3- Haber-i vahid hüccettir.
4- İlim öğrenmek amacıyla soru sormak ve bu konuda gayretli
olmak gerekir.
5- İbn Ömer (r.a.), Hz. Nebi'in sünnetini öğrenip uygulama
konusuda sahip olduğu titizlik sebebiyle faziletli bir kimsedir.
6- Daha faziletli olan bir sahabi, Hz. Nebi'in yaptığı faziletli
bir amel sırasında bulunmayabiliyor. Fakat daha az faziletli bir sahabi orada
bulunup, kendisinden daha faziletli kimsenin şahit olamadığı bir şeye şahit
olabiliyor. Çünkü Ebû Bekir, Ömer ve diğer bazı sahabiler Bilal vd.
sahabilerden daha faziletlidir.
7- Direkler arasında ferdî olarak namaz kılmak caizdir.
Mescitlerde kapı bulunması ve bunların kapatılması caizdir, Sütre, namaz
kılanın önünden bir kimsenin geçmesinden endişe edilmesi halinde konulmalıdır.
Çünkü Resûlullah (s.a.v.) iki direk arasında namaz kılmış fakat direklerden
hiçbirini önüne almamıştır. Görünen o ki, Efendimiz s.a.v., duvara yakın olduğu
için sütre koymamıştır. Nitekim daha önce geçtiği gibi, onun, namaz kıldığı yer
ile duvar arasındaki mesafe üç zira' kadardı.
8- Alimlerin, "Mescidi Haram'ın tahıyyetü'l-mescid namazı,
tavaftır" şeklindeki görüşü Kabe'nin dışına mahsustur. Çünkü Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem Kabe'nin yanına çökmüş daha sonra Kabe'ye girerek
iki rekat namaz kılmıştır. Bu namaz,
ya Kabe'nin kendi başına müstakil bir mescit olması hasebiyle
ya da genel bir tahıyyetü'l-mescid namazı olarak kılınmıştır. Allah (c.c) en
iyisini bilir.
9- Kabe'ye girmek ve içinde namaz kılmak müstehaptır. Buradaki
rivayet, nafile namaz kılmayı açıkça ifade etmektedir. Kabe'nin içinde farz
namaz kılmak da aynı kategoride değerlendirilir. Çünkü namaz kılan kimsenin
kıbleye yönelmesi bakımından, kılınan namazın nafile olması ile farz olması
arasında fark yoktur. Alimler çoğunluğunun görüşü böyledir. İbn Abbas'ın,
"Kabe'nin içinde kılınan hiçbir namazın sahih olmayacağı" görüşünde
olduğu nakledilmiştir. Gerekçe olarak, Kabe'nin içinde, mutlaka Kabe'nin bir
bölümünü arkaya almış olma durumunun söz konusu olması ileri sürülmüştür. Oysa
Kabe'ye yönelmek emredilmiştir. Bu emrin, Kabe'nin tamamına yönelme şeklinde
yorumlanması gerekir. Bazı Malikiler, Zahiriler ve Taberi de bu görüştedir.
Mazerî şöyle demiştir: "Mezhepte meşhur olan görüşe göre Kabe'nin içinde
namaz kılınamaz, kılınırsa iade etmek gerekir."
باب: الصلاة
في الكعبة.
52- Kabe'nin İçinde Namaz Kılmak
حدثنا
أحمد بن محمد:
أخبرنا عبد
الله: أخبرنا موسى
بن عقبة، عن
نافع، عن ابن
عمر رضي الله
عنهما:
أنه
كان إذا دخل
الكعبة، مشى
قبل الوجه حين
يدخل، ويجعل
الباب قبل
الظهر، يمشي
حتى يكون بينه
وبين الجدار
الذي قبل وجهه
قريبا من
ثلاثة أذرع،
فيصلي، يتوخى
المكان الذي
أخبره بلال:
أن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم صلى فيه،
وليس على أحد
بأس أن يصلي
في أي نواحي
البيت شاء.
[-1599-] Abdullah İbn Ömer r.a. Kabe'ye girdiği zaman, kapıyı arkasına
alacak şekilde dosdoğru yürürdü. Üç arşından daha az bir mesafe kalana kadar
duvara doğru yaklaşır ve orada namaz kılardı. İbn Ömer; Bilal, Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in orada namaz kıldığını haber verdiği için söz konusu yeri
tercih ederdi. Ve Kabe'nin içinde kişi istediği yerde namaz kılabilir, bunda
bir sakınca yoktur" derdi.
باب: من لم
يدخل الكعبة.
53. Kabe'ye Girmeyen Kimse
-وكان
ابن عمر رضي
الله عنهما
يحج كثيرا ولا
يدخل.
İbn Ömer r.a. çokça hac yapar fakat (her defasında) Kabe'ye
girmezdi.
حدثنا
مسدد: حدثنا
خالد بن عبد
الله: حدثنا
إسماعيل بن
أبي خالد، عن
عبد الله بن
أبي أوفى قال:
اعتمر
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، فطاف بالبيت،
وصلى خلف
المقام
ركعتين، ومعه
من يستره من
الناس، فقال
له رجل: أدخل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم الكعبة؟
قال: لا.
[-1600-] Abdullah İbn Ebû Evfa şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem umre ve tavaf yaptı. Sonra makam-ı ibrahim'in arkasında iki rekat
namaz kıldı. Yanıbaşında kimselerin onu görmemesi için perde vazifesi yapan
birisi de vardı." Adamın biri gelip bu şahsa Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in Kabe'ye girip girmediğini sordu. O da, "hayır" diye
cevap verdi.
Tekrar: 1791, 4188, 4255
AÇIKLAMA: Buharî konu
başlığını, Kabe'ye girmenin haccın menasikinden olduğunu iddia eden kimselere
cevap olması amacıyla zikretmiştir. Bu konuda, İbn Ömer'in (r.a.) uygulaması
ile yetinmiştir. Çünkü o, Resûl-i Ekrem'in (s.a.v.) Kabe'ye girdiğini rivayet
eden kişilerin en meşhurudur. Eğer o, Kabe'ye girmenin haccın menasiklerinden
biri olduğunu düşünseydi Hz. Nebi'e ittihada çok titiz olduğu için böyle bir
görevi terketmezdi. Söz konusu umre, yedinci yıldaki kaza umresidir.
Nevevî şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
Kabe'ye girmemesi, orada bulunan put ve resimler sebebiyledir. Müşrikler,
Resûlullah'a s.a.v. oradaki putları temizleme fırsatı tanımamıştı. Mekke
fethedilince önce resim (ve putların) temizlenmesini emretmiş daha sonra
Kabe'ye girmiştir. Nitekim İbn Abbas'ın, aşağıda zikredilecek olan hadiste
böyle geçmektedir."
Kabe'ye girmemesinin sebebi, içinde bulunulan şartın gereği de
olabilir. Girmek isteseydi, Mekke'de üç günden fazla kalmasına izin vermedikleri
gibi girmesine de İzin vermeyebilirlerdi. Böyle bir yasaklama İle karşılaşmamak
için girmek istememiştir.