باب: ما ذكر
في الحجر
الأسود.
50- HACERU'L-ESVED
حدثنا
محمد بن كثير:
أخبرنا
سفيان، عن
الأعمش، عن
إبراهيم، عن
عابس بن
ربيعة، عن عمر
رضي الله عنه:
أنه
جاء إلى الحجر
الأسود
فقبله، فقال:
إني أعلم أنك
حجر، لا تضر
ولا تنفع،
ولولا أني
رأيت النبي صلى
الله عليه
وسلم يقبلك ما
قبلتك.
[-1597-] Ömer r.a. bir gün Hacerü'l-Esved'e gelip onu öpmüş ve "Ben
kesinlikle biliyorum ki sen sadece bir taşsın, ne zararın ne de faydan var.
Eğer Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in seni öptüğünü görmeseydim ben de
öpmezdim" demiştir.
Tekrar: 1605, 1610.
AÇIKLAMA: Kurtubî şöyle
der: "Hz. Ömer, "sen sadece
bir taşsın, ne zararın ne de faydan var" demiştir. Çünkü İnsanlar, putlara
tapılan bir döneme yakındılar. Bundan dolayı Hz. Ömer, cahil kimselerin
Hacerü'l-Esved'in selamlanmasını (istilam), arapların cahiliyyede yaptıkları
gibi bazı taşlara tazim göstermek gibi anlamalarından endişe ettiği için bu
uygulamanın, Hz. Nebi'e ittiba anlamında yapıldığını, yoksa taşın fayda ya da
zarar veremeyeceğini insanlara göstermek istemiştir."
Mühelleb şöyle der: "Ömer'in bu sözü, Hacerü'l-Esved'in,
Allah'ın yeryüzündeki sağ "el"i olduğunu, onunla Allah'ın kulları ile
musafaha etmiş olduğunu iddia edenlere karşı bir delildir. Allah'a bir organ
izafe etmekten onu tenzih ederiz. Onu öpmek, itaatin gözle müşahede edilip
görülebilmesi bakımından meşru kılınmış ve bu, kişinin ihtiyarına
bırakılmıştır. Bu bir anlamda, İblis'in Adem'e secde etmesinin emredilmesine
benzemektedir."
Hattabî şöyle der: "Hacerü'l-Esved'in Allah'ın yeryüzündeki
sağ eli olması şu anlamdadır: Hacerü'l-Esved ile musafaha eden kimse, Allah'tan
bîr ahid almış olur. Verilen ahdin, musafaha ile birlikte mülkiyet ifade etmesi
konusunda bir örf bulunmaktadır. Kişi bu durumda verdiği ahid ile sorumlu
tutulmaktadır."
el-Muhib et-Taberî şöyle demiştir: "Hükümdarın yanına gelen
bütün heyetler onun elini öperler. Hacının da, (Kabe'ye gelir gelmez)
Hacerü'l-Esved'i öpmesi sünnettir. Bu bir anlamda, hükümdarın elini öpme
gibidir. "En yüce sıfatlar Allah'a aittir."[Nahl 60]
Hz. Ömer'in sözü ise, dinî konularda, gerekçesi anlaşılamadığı
durumlarda bile, Şari' olan Allah'a en güzel şekilde teslim olmayı
göstermektedir. Hikmetin bilinemediği durumlarda bile Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'e İttiba konusunda bu büyük bir kuraldır.
Hadis, sünnetlerin, sözlü olabileceği gibi fiilî de
olabileceğini beyan etmektedir.
Devlet başkanı, bir kimsenin yaptığı hareketin yanlış bir itikada
sevketme-sinden endişe ederse hemen açıklama yapmalıdır. Hacerü'l-Esved'i öpmek
ve selamlamakla ilgili detaylı bilgiler 9 konu sonra (60. konuda) gelecektir.