باب: زكاة
الإبل.
36.Develerin Zekatı
-ذكره
أبو بكر، وأبو
ذر، وأبو
هريرة، رضي
الله عنهم، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
Develerin zekatı hadisini, Ebu Bekir, Ebu Zerr ve Ebu Hureyre
r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den zikretmişlerdir.
حدثنا
علي بن عبد
الله: حدثنا
الوليد بن
مسلم: حدثنا
الأوزاعي قال:
حدثني ابن
شهاب، عن عطاء
بن يزيد، عن
أبي سعيد
الخدري رضي
الله عنه:
أن
أعرابيا سأل
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عن
الهجرة، فقال:
(ويحك، إن
شأنها شديد،
فهل لك من إبل
تؤدي صدقتها).
قال: نعم، قال:
(فاعمل من
وراء البحار،
فإن الله لن
يترك من عملك
شيئا).
[-1452-] Ebu Saîd el-Hudrî şöyle anlatır: Bir bedevi gelerek hicret etme
konusunda Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e danıştı. Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem ona, "Sana yazık olur. Çünkü hicret çok zor ve meşakkatli
bir iştir. Sadakasını vereceğin deven var mı?" buyurdu. Bedevi:
"Evet" dedi. Bunun üzerine Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
"Denizler ardında bile olsan çalış. Çünkü Allah yaptığın hiçbir iyiliği
mükafatsız bırakmaz" buyurdu.
Tekrarı: 2633, 3923, 6165.
AÇIKLAMA: Zeyn
İbnü'l-Müneyyir şöyle demiştir: Bu hadiste, konu başlığı ile ilgili birçok
hüküm bulunmaktadır: 1. Zekat vermek farzdır. 2. Namaz kılmayanlar ve zekat
vermeyenler, onlara savaş açılması hükmünde ortaktır. Hatta bir deve yuları
bile zekat olarak verilmeyecek olsa yine de o kimselerle savaşılır. 3. Zekat,
farz olarak isimlendirilmiştir ki, farz, vaciplerin en kuvvetlisidir. 4. Ebu
Hüreyre ve Ebu Zerr hadislerinde geçtiği üzere, zekat vermeyenlere ahirette
ceza verilecektir. 5. Ebu Saîd hadisi, develerin zekatını vermenin faziletini
ve Allah hakkı olan zekatı vermenin,
hicret sevabına denk olduğunu belirtir. Hadiste devesinin zekatını
ödeyen kişinin hicret edip Medine'de ikamet etmenin sevabına nail olacağına
işaret edilmiştir.