باب: من أمر
خادمه
بالصدقة ولم
يناول بنفسه.
17.Kendisi Vermeyip Hizmetçiye Sadaka Vermesi İçin Emir Vermek
-وقال
أبو موسى، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (هو أحد
المتصدقين).
Ebu Musa r.a. Hz. Nebi'in, "O, sadaka veren iki kişiden
biridir" buyurduğunu nakletmîştir.
حدثنا
عثمان بن أبي
شيبة: حدثنا
جرير، عن منصور،
عن شقيق، عن
مسروق، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (إذا
أنفقت المرأة
من طعام
بيتها، غير
مفسدة، كان
لها أجرها بما
أنفقت،
ولزوجها أجره
بما كسب،
وللخازن مثل
ذلك، لا ينقص
بعضهم أجر بعض
شيئا).
[-1425-] Aişe r.anha'dan nakledildiğine göre Resûl-İ Ekrem Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kadın, evin yiyeceğinden; aile
huzurunu kaçırmadan ve israfa kaçmadan infak ettiği zaman kendisi, infak
sevabını; kocası da o yiyeceği kazanmış olmanın sevabını alır. Malı koruyan
kişi de aynı sevabı alır. Bir kişinin aldığı sevap diğerinin aldığını
eksiltmez.
Tekrar: 1437, 1439, 1440, 1441, 2065
AÇIKLAMA: ‘‘Kendisi vermeyip,
hizmetçiye sadaka vermesi için emreden kimse" konusuyla ilgili Zeyn
İbnü'l-Müneyyir şöyle demiştir: "Kendisi vermeyip" ifadesi, böyle bir
davranışın da "bağışlanabilir" olduğuna işaret etmek için
kullanılmıştır.
Bir önceki konu başlığında "sağ eli ile (bizzat) verilen
sadaka"dan söz edilmişti. Bu, her ne kadar bizzat vermek daha evla olsa
da, sadakanın, başkası aracılığıyla verilmesine engel teşkil etmez.
İbn Reşîd şöyle demiştir: Buharî, konu başlığı ile yukarıdaki
hadisin başlıktaki gibi yorumlanması gerektiğine dikkat çekmiştir. Çünkü malı
koruyan, hizmetçi ve ev’in hanımı, her üçü de emanetçi durumunda olup mal
sahibinin, açık ya da örfün belirlediği genel veya özel izni bulunmadıkça malda
tasarruf yetkileri yoktur. Yedi konu sonra bu konu ele alınacaktır.