DEVAM: 11.Sağlığı Yerinde Ve Cimri (Mala İhtiyacı Bulunuyor)
İken Sadaka Vermenin Fazileti
حدثنا
موسى بن
إسماعيل:
حدثنا أبو
عوانة، عن فراس،
عن الشعبي، عن
مسروق، عن
عائشة رضي
الله عنها:
أن
بعض أزواج
النبي صلى
الله عليه
وسلم قلن
للنبي صلى الله
عليه وسلم:
أينا أسرع بك
لحوقا؟ قال:
(أطولكن يدا).
فأخذوا قصبة
يذرعونها،
فكانت سودة أطولهن
يدا، فعلمنا
بعد: أنما
كانت طول يدها
الصدقة،
وكانت أسرعنا
لحوقا به،
وكانت تحب
الصدقة.
[-1420-] Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in hanımlarından bazıları ona, "Size hangimiz daha çabuk
ulaşacak?" diye sordular. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Eli en
uzun olanınız" diye cevap verdi. Bunun üzerine Efendimiz Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in hanımları, bir kamışla,
kollarını ölçmeye başladılar. En uzun kollu olan Sevde idi. Daha sonra anladık
ki bu sözden kasıt "cömertlik" idi. O, hepimizden önce Resuiullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e kavuştu. O sadaka vermeyi severdi.
AÇIKLAMA: Bu hadisin
öncekilerle ilgisi şudur: Bu hadis, gücü yeterken, çokça sadaka vermenin ve
başkasını kendine tercih etmenin, Resûlullah (s.a.v.)’e kavuşma sebebi olduğunu
ifade etmektedir. Bundan daha büyük fazilet olamaz. Zeyn İbnü'l-Müneyyir de bu
hususa işaret etmiştir.
İbn Reşîd, hadisin, önceki hadislerle ilgisi konusunda şöyle
der: Uzun elli olmakla kasdedilen Resûlullah'a (s.a.v.) kavuşturmayı gerektiren
bir şeydir. Bu da ancak kişi sıhhatli iken sürekli yapması halinde
gerçekleşebilecek bir durumdur.
Hadisteki, "Daha sonra anladık ki" ifadesi, Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem vefat
ettikten sonra anlamında kullanılmıştır.
Hadisteki, "Bizim en hızlımız idi" ifadesi hakkında
İbn Battal şöyle demiştir:
Bu hadiste, Hz. Zeynep'ten bahsedilmemesi bir eksikliktir. Çünkü
siyer alimleri Peygamberimiz'den sallallahu aleyhi ve sellem sonra ilk vefat
eden hanımının Zeynep olduğu görüşünde hem fikirdirler. Doğrusu, "Zeynep
bizim en hızlımız idi" ifadesidir. Yukarıda geçen hadislerde
"zamir"in Sevde'ye ait gibi olması, bu yorumu biraz bulandırmaktadır.
Hafız Ebû Ali es-Sadefî'nin yazmasında şöyle bir ifade okudum:
Bu hadisten ilk anlaşılan Resûlullah (s.a.v.)’e ilk ulaşanın Sevde olduğudur.
Bu, ilim ehlinin bilgisi ile bağdaşmamaktadır. Çünkü Hz. Nebi'den sonra ilk
vefat eden Zeynep idi. İmam Malik'in naklettiğine göre Vakıdî de, Aişe binti
Talha'dan gelen rivayetin bu görüşü güçlendirdiğini belirtmiştir.
İbnü'l-Cevzî şöyle der: Bu, ravîler tarafından hatalı rivayet
edilen bir hadistir. Buharî'nin, Sahih-i Buharî üzerine "ta'likat"
çalışması yapan diğer alimlerin böyle bir hataya dikkat çekmemiş olması,
Hattabî'nin bunun yanlış olduğunu bilememesi gerçekten şaşılacak bir durumdur.
Çünkü Hattabî bu olay hakkında, "Sevde'nin Hz. Nebi'e (ilk olarak)
kavuşması Nebilik alametlerinden biridir" şeklinde bir yorumda
bulunmuştur. İlk kavuşanın Sevde olması bir vehimden ibarettir. Doğrusu
Zeynep'tir. Çünkü sadaka verme bakımından en ileri durumda olan Zeynep idi.
Nitekim Müslim'in rivayetinde, "Bizim içimizde en uzun kollu olan (en
cömert) Zeynep idi. O, çalışır ve tasadduk ederdi" şeklinde geçmektedir.
Hakim en-Nisaburi'nin "el-Müstedrek" adlı eserinde Hz.
Aişe'den r.a. naklettiği şu rivayet de bu görüşü destekler niteliktedir:
"Resûlullah (s.a.v.) hanımlarına, "Eli en uzun olanınız, bana en
erken kavuşacak olanınızdır. buyurmuştur. Hz. Aişe şöyle demiştir:
"Resûllah'ın sallallahu aleyhi ve sellem
vefatından sonra hangimizin odasında toplansak ellerimizi duvara doğru
uzatır ölçerdik. Zeynep binti Cahş vefat edene kadar bu olay devam etti.
Zeynep en uzunumuz olmadığı gibi kısa bir kadındı. Bundan sonra anladık ki Hz.
Nebi "uzun elli olmak" ile sadaka verme konusunda cömertliği
kasdetmişti. Zeynep, eli maharetli bir kadındı. Deri tabaklar, inci deler ve
Allah yolunda infak ederdi." Hakim, bu hadisin, Müslim'in şartlarına uygun
olduğunu belirtmiştir.
Bu hadisin, peygamberlik alametlerinden olduğu açık bir
durumdur.