SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 640 >>

باب: ما يكره من النياحة على الميت.

33. Ölü İçin Feryat Etmenin Çirkin Görülmesi

 

-وقال عمر رضي الله عنه: دعهن يبكين على أبي سليمان، ما لم يكن نقع أو لقلقة. والنقع التراب على الرأس، واللقلقة الصوت.

Ömer r.a. şöyle demiştir: "O kadınları bırak, başlarına toprak saçmadıkça ve bağırıp çağırarak feryat etmedikleri sürece Ebu Süleyman'a ağlasınlar."

 

حدثنا أبو نعيم: حدثنا سعيد بن عبيد، عن علي بن ربيعة، عن المغيرة رضي الله عنه قال: سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول: (إن كذبا علي ليس ككذب على أحد، من كذب علي متعمدا فليتبوأ مقعده من النار).سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول: (من نيح عليه يعذب بما نيح عليه).

 

[-1291-] Muğîre r.a., Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şunu işittiğini söylemiştir: "Benim adıma yalan söylemek, başkası adına yalan söylemek gibi değildir. Benim adıma kasıtlı olarak yalan söyleyen kişi ateşteki (cehennemdeki) yerine hazırlansın. Kimin ölümünün ardından feryad-u figan edilirse o kişiye bu feryad sebebiyle azap edilir."

 

 

حدثنا عبدان قال: أخبرني أبي، عن شعبة، عن قتادة، عن سعيد بن المسيب، عن ابن عمر، عن أبيه رضي الله عنهما،  عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (الميت يعذب في قبره بما نيح عليه).تابعه عبد الأعلى: حدثنا يزيد بن زريع: حدثنا سعيد: حدثنا قتادة، وقال آدم، عن شعبة: (الميت يعذب ببكاء الحي عليه).

 

[-1292-] İbn Ömer r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir; "Ölü, kendisi için feryat edilmesi sebebiyle kabirde azap görür."

 

Adem, Şu'be'den şunu rivayet etmiştir: "Ölü, diri olan'ın kendisi için ağlaması sebebiyle azap görür."

 

 

AÇIKLAMA:     Zeyn İbnül-Müneyyir şöyle demiştir: Bu şu anlama gelir: Çirkin görülen ağlama çeşidi feryat ederek bağırıp çağırarak ağlamaktır. Buradaki mekruhluktan kasıt tahrimen mekruhluktur. Çünkü bu konuda tehdid söz konusu olmuştur.

 

 

34. Bab

 

حدثنا علي بن عبد الله: حدثنا سفيان: حدثنا ابن المنكدر قال : سمعت جابر بن عبد الله رضي الله عنهما قال: جيء بأبي يوم أحد قد مثل به، حتى وضع بين يدي رسول الله صلى الله عليه وسلم، وقد سجي ثوبا، فذهبت أريد أن أكشف عنه، فنهاني قومي، ثم ذهبت أكشف عنه فنهاني قومي، فأمر رسول الله صلى الله عليه وسلم فرفع، فسمع صوت صائحة، فقال: (من هذه). فقالوا: ابنة عمرو، أو: أخت عمرو، قال: (فلم تبكي؟ أو: لا تبكي، فما زالت الملائكة تظله بأجنحتها حتى رفع).

 

[-1293-] Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle demiştir: Uhud savaşında (şehit olan) babam, kendisine musle yapılmış bir halde getirilip Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in önüne konuldu. Bir elbise ile örtülmüştü. Ben elbiseyi açmak istedim, oradakiler bana engel oldular. (Aradan bir miktar zaman geçti) tekrar açmak istedim, bana yine engel oldular. Resulullah (babamın cenazesinin) kaldırılmasını emretti, cenaze kaldırıldı. O Sallallahu Aleyhi ve Sellem bağırmakta olan bir kadın'ın sesini işiterek: "Bu nedir?" diye sordu. Oradakiler "Amr'ın kızı (yahut kız kardeşi)" dediler. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Niçin ağlıyor? İster ağlasın ister ağlamasın melekler onun cenazesi kaldırılıncaya kadar onu kanatlarıyla gölgelediler."

 

 

AÇIKLAMA:     Amr'ın kızı (yahut kız kardeşi) denilen kadının adı Fatıma binti Amr'dır. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona, bu şekilde meleklerin gölgelediği yüce bir insan için ağlamanın değil, aksine kavuştuğu makam sebebiyle sevinmenin gerekli olduğu­nu söylemiştir.

 

 

SONRAKİ