باب: عقد
الشيطان على
قافية الرأس
إذا لم يصل بالليل.
12. Bir Kimse Gece Namaz Kılmazsa Şeytan Onun Kafasının Arka
Tarafına / Ensesinin Üstüne Düğüm Atar
حدثنا
عبد الله بن
يوسف قال:
أخبرنا مالك،
عن أبي زناد،
عن الأعرج، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال:
(يعقد
الشيطان على
قافية رأس
أحدكم إذا هو
نام ثلاث عقد،
يضرب كل عقدة:
عليك ليل طويل
فاقد، فإن
استيقظ فذكر
الله انحلت
عقدة، فإن
توضأ انحلت
عقدة، فإن صلى
انحلت عقدة،
فإصبح نشيطا
طيب النفس،
وإلا أصبح
خبيث النفس
كسلان).
[-1142-] Ebu Hureyre (r.a.) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle
buyurduğunu nakletmiştir: "Siz'den biri uyuduğu zaman şeytan onun
kafasının arka tarafına üç düğüm atar ve her düğümü attıkça: 'Önünde uzun bir gece var, haydi uyu!' der.
Kişi uyanıp Allah'ı zikrederse bu düğümlerden biri çözülür. Kalkıp abdest
alırsa ikincisi, namaz kıldığında da üçüncüsü çözülür. Böylece o kişi dinç ve
huzurlu bir şekilde sabah'a kavuşur. Aksi halde uyuşuk, tembel ve huzursuz bir
halde sabahlar."
حدثنا
مؤمل بن هشام
قال: حدثنا
إسماعيل قال:
حدثنا عوف
قال: حدثنا
أبو رجاء قال:
حدثنا سمرة بن
جندب رضي الله
عنه، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم في
الرؤيا، قال: (أما
الذي يثلغ
رأسه بالحجر،
فإنه يأخذ
القرآن
فيرفضه،
وينام عن
الصلاة المكتوبة).
[-1143-] Semure İbn Cündeb'in naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem bir rüya ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: "Başı taşla yarılan
kimse Kur'ân'ı öğrenecek, fakat onu (ezberleyip korumayı ve onunla amel etmeyi)
terk edecek. Ayrıca farz namazları da uykudan kalkmadığı için bırakacak."
AÇIKLAMA: Hadiste geçen
"sizden biri" ifadesi muhatapların veya aynı özellikleri taşıyan
kişilerin tamamını kapsamına alan genel bir ifadedir. Fakat Nebiler, haklarında
"Şüphesiz benim has kullarım üzerinde senin hiçbir gücün ve etkin olamaz
[Hicr 42; İsrâ 65] buyuruları kimseler ve uyumadan önce Âyetü'l-kürsî'yi
okuyanlar şeytandan muhafaza edildiklerinden dolayı böyle bir durum onlar için
söz konusu olamaz.
Şeytan "önünde uzun bir gece var" derken maksadı daha
vakit var, birazdan kalkarsın gibi düşüncelerle kişiyi gece ibadetine
kalkmaktan engellemek ve oyalamaktır.
Şeytanın attığı düğümle ilgili olarak farklı yorumlar
yapılmıştır. Bu yorumlardan birine göre söz konusu olan gerçek anlamda bir
düğümdür. Tıpkı büyücülerin büyülemek istedikleri kişi için düğüm atmalarına
benzer. Böyle büyü işleriyle uğraşanların çoğu kadındır. Bunlar ellerine bir ip
alırlar ve bir takım büyülü sözler söyleyerek bu ipe düğüm atarlar. Böylece
büyü sonunda büyülenen kişi etkilenir. Zaten bu yüzden Felak suresinde
düğümlere üfürenlerin şerrinden Allah'a sığınılmıştır. Buna göre düğümlenen
kafanın bizzat arka tarafı değildir; düğüm kafanın arka tarafında bir şey
üzerine atılır.
Düğümlerin tamamının çözülmesi hadisten anlaşıldığı kadarıyla
özellikle namazın kılınmasıyla gerçekleşir. Bir yere oturup yerleştirerek, kaba
etleri yere iyice yapışmış şekilde uyumak örneğinde olduğu gibi, abdest
bozulmayacak şekilde uyumak ve yeniden abdest almaya ihtiyaç duymamak hakkındaki
hüküm de böyledir. Buna göre bir kimse bu şekilde uyuduktan sonra uyanıp
Allah'ı zikretmeden veya abdest almadan namaz kılsa onun için atılan
düğümlerin tamamı çözülür. Çünkü namaz kılmak için abdestli olmak şart olduğu
gibi, namaz zikri de kapsamına alan bir ibadettir. Bu durumda Resulullah'ın
(s.a.v.) "Namaz kıldığında düğümlerin tamamı çözülür" şeklindeki
buyruğu şu anlamlara gelir:
1. Burada kasdedilen abdest alması gerekmeyen kişi ise,
gerçekten de sadece namaz kılmakla şeytanın attığı düğümlerin tamamı çözülür.
2. Eğer kasdedilen abdest alması gereken kişi ise, bu durumda
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in söylediği şeylerin her biri yapıldıkça bir
düğüm çözülür veya yapılan son ibadetle tamamı çözülmüş olur.
Bazı âlimlere göre kişinin dinç ve huzurlu bir şekilde sabaha
çıkması Allah Teâlâ'nın kendisine lütfettiği ve muvaffak kıldığı itaatten, va'd
ettiği mükâfatlardan ve şeytanın attığı düğümlerin çözülmesinden kaynaklanan
bir sevinç halidir. Bununla birlikte bana göre gece ibadetinde bulunan kişi
bunlardan hiçbirini düşünmese bile, gece namazında kişiye dinçlik ve huzur
veren bir sır / bir öz bulunmaktadır. Gece namazının kılmmaması ise tam tersi
bir sonuç doğurur. Nitekim "Ve gerçek şu ki, gece vakti zihin daha zinde
ve güçlü olur ve okuma daha da berraklaşır [Müzzemmil 1-7] âyeti de buna işaret
etmektedir. Bazı âlimler bu hadisten şöyle bir sonuç çıkarmışlardır: "Bir
kimse gece kalkıp bir defa olsa bile hadiste zikredilen şeyleri yapsa ve sonra
tekrar uyusa şeytan ikinci defa ona düğüm atamaz." Fakat gece kalkıp
zikrettiği, abdest aldığı ve namaz kıldığı halde gizli ve açık günahlardan uzak
durmayan kimselere her defasında düğüm atıldığını söyleyen âlimler de
bulunmaktadır. Bize göre böyle mutlak bir ifade kullanmak yerine işlediği
günahlara pişman olan ve tevbe edenler ile günahlardan uzaklaşmak için
herhangi bir çaba göstermeyen, bu konuda azimli davranmayan ve günahlarında
ısrarlı olan kimseleri birbirinden ayırmak gerekir.
Kişi bu hayırlı amelleri yapmazsa uyuşuk, tembel ve huzursuz bir
şekilde sabaha çıkar. İbn Abdilberr bu konuyla ilgili olarak şöyle demiştir:
"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bu yergisi gece hiç kalkmayan ve
namaz kılmayanlar hakkındadır. Fakat farz namazlara veya gece ibadetine hiç
bırakmadan devam edenler uykusuzluğa yenik düşüp uykuya dalacak olurlarsa,
hadislerde de belirtildiği gibi, Allah Teâlâ onlara namaz kılmış gibi sevap
yazar ve uykuları da onlara Allah tarafından lütfedilen bir sadaka olur."
NOTLAR:
1. Şeytanın "Önünde uzun bir gece var" derken
kasdettiği gece uykusudur. Fakat aynı durumun gündüz uykusu için olması da
mümkündür. Zira gündüz dinlenmek için uykuya dalındığında namazın kaçırılması
söz konusu olabilmektedir. Özellikle de İmam Buhârî'nin burada kılınmayan
namazı, farz namazlar diye açıkladığını düşünürsek bu ihtimal de güçlenecektir.
2. Ibnü'l-Arabî'nin iddiasına göre İmam Buhârî hadiste geçen
"Şeytan düğüm atar" ifadesi dolayısıyla gece ibadetinin farz olduğuna
işarette bulunmuştur. Fakat bu, tartışmaya açık bir görüştür. Zira İmam Buhârî
daha önce zikrettiğimiz gibi teheccüd namazıyla ilgili 5. başlıkta " farz
kılmaksızın" ifadesini açık bir şekilde kullanmıştır. Ayrıca İmam
Buhârî'nin burada kasdedilenin farz namazlar olduğunu söylemesi de İbnü'l-Arabî'nin görüşünü
çürütmektedir.
Ben bazı tabiun âlimlerinden başka gece ibadetinin farz olduğunu
söyleyen hiç kimse bilmiyorum ve bu görüşle ilgili bir nakle de muttali
değilim. İbn Abdilberr şöyle demiştir: "Tâbiun âlimlerinden bir kısmı bir
koyun sağımı kadarlık bir sürede gece ibadetinin farz olduğunu söylemişlerdir.
Fakat onlar bu konuda yalnız kalmışlardır. Alimlerin çoğunluğuna göre ise gece
ibadeti menduptur.
Muhammed İbn Nasr ile başka âlimlerin naklettiğine göre Hasan-ı
Basrî'ye: "Kur'ân'ın tamamını ezbere bilen, fakat gece hiç kalkmayıp
sadece farz namazları kılan bir adam hakkında ne buyurursunuz?" diye
sorarlar. Hasan-ı Basrî de onlara: "Allah onu kahretsin, Kur'ân'ı yastık
gibi mi kullanıyor!" der. Muhatapları: "Fakat Allah Teâlâ, bize
Kur'ân'dan kolayımıza geleni okumamızı emretmiyor mu?" deyince de şöyle
mukabelede bulunmuştur: "Evet, fakat bunun ölçüsü elli âyettir." İşte
bazı bilginler bu rivayete dayanarak Hasan-ı Basrî'ye göre gece ibadetinin farz
olduğunu söylemişlerdir.
Tirmizî'nin naklettiğine göre İshâk İbn Râhuye şöyle demiştir:
"Gece ibadeti Kur'ân ehlinin boynunun borcudur." İşte bu ifade
Hasan-ı Basrî'den nakledilen rivayeti kayıtlar/tahsîs eder; yani ona göre de
gece ibadetinin Kur'ân ehli olanlar için olduğu sonucu çıkar. Bununla birlikte
"farz" hükmü açık bir şekilde verilemez.
3. Bazıları bu hadis ile Vekâlet bölümünde Ebu Hüreyre'den
nakledilen "Uyurken âyete'l-kürsîyi okuyan kimselere şeytan
yanaşamaz" hadisi arasında çelişki bulunduğunu düşünmüşlerdir. Fakat bu
iki hadis arasında herhangi bir çelişki bulunmamaktadır. Zira düğüm atılması ve
şeytanın yanaşması olaylarından biri psikolojik (manevî) bir durum, diğeri de
fizikî (hissî) bir olay olarak yorumlanırsa herhangi bir sorun ve çelişki
kalmaz.
4. Üstadımız Hafız Ebü'1-Fadl İbnü'l-Hüseyin
"Şerhüt-TirmizT adlı eserde şöyle demektedir: "Gece ibadetine iki
rekatlık hafif bir namazla başlanmasındaki incelik ve sır, şeytanın attığı
düğümleri bir an önce çözme isteğidir." Ebü'l-Fadl'ın bu görüşünün
dayanağı şeytanın attığı düğümlerin namaz kılınıp tamamlanmadan
çözülemeyeceğidir.
5. Bu hadiste abdestin zikredilmesi genel bir durumu
anlatmaktadır. Zira cünüp olan bir kimse için abdestin yeterli olmayacağı
açıktır; böyle bir kimsenin düğümleri ancak boy abdesti ile çözülür. Suyun
bulunmaması durumunda teyemmümün şeytan tarafından atılan düğümleri çözmek
bakımından abdest ile boy abdestinin yerini tutup tutmayacağı konusunda farklı
görüşler bulunmaktadır. Fakat teyemmümün de aynı işlevi göreceği görüşü
doğruya daha yakın görünmektedir. Bununla birlikte teyemmümün uykunun
açılmasında abdest kadar etkili olmadığı da herkes tarafından bilinen bir
gerçektir.
6. Gece kalkıldığı zaman
okunması gereken belirli bir zikir yoktur. Bu yüzden Allah'ı zikir anlamına
gelen her ifade bu işlevi görür. Allah Teâlâ'yı zikir kapsamına Kur'ân okumak,
hadis ve şer'î ilimler öğrenmek de girer.