باب: الصلاة
بمنى.
2. Mina'da Namaz
حدثنا
مسدد قال:
حدثنا يحيى،
عن عبيد الله
قال: أخبرني
نافع، عن عبد
الله رضي الله
عنه قال: صليت
مع النبي
النبي صلى
الله عليه
وسلم بمنى ركعين،
وأبي بكر
وعمر، ومع عثمان
صدرا من
إمارته، ثم
أتمها.
[-1082-] Abdullah (İbn Ömer r.a.)'dan nakledilmiştir: "Ben Mina'daki
namazları Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebu Bekir ve Ömer radıyallahu
anhuma ile birlikte ikişer rekat halinde kıldım. Osman (r.a.) döneminin başlarında
da onunla birlikte Mina'daki namazları böyle kıldım. Fakat Osman (r.a.) daha
sonra tam olarak kılmaya başladı.
Tekrar: 1655
حدثنا
أبو الوليد
قال: حدثنا
شعبة: أنبأنا
أبو إسحق قال:
سمعت حارثة بن
وهب قال: صلى
بنا النبي صلى
الله عليه
وسلم، آمن ما
كان، بمنى
ركعتين.
[-1083-] Harise İbn Vehb'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem güven ortamının en zirvede olduğu dönemde bizlere
Mina'da namazları iki rekat olarak kıldırdı.
Tekrar: 1656
حدثنا
قتيبة قال:
حدثنا عبد
الواحد، عن
الأعمش قال:
حدثنا
إبراهيم قال:
سمعت عبد الرحمن
بن يزييد يقول: صلى
بنا عثمان بن
عفان رضي الله
عنه بمنى أربع
ركعات، فقيل
لعبد الله بن
مسعود رضي
الله عنه
فاسترجع، ثم
قال: صليت مع
رسول الله
النبي صلى
الله عليه
وسلم بمنى
ركعتين،
وصليت مع أبي
بكر رضي الله
عنه بمنى
ركعتين،
وصليت مع عمر
بن الظاب رضي
الله عنه بمنى
ركعتين، فليت
حظي من أربع
ركعات متقبلتان.
[-1084-] Abdurrahman İbn Yezîd'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Osman
bize Mina'da dört rekat namaz kıldırdı. Bu durum Abdullah İbn Mes'ud'a
arzedildi ve şikayetler iletildi. Bunun üzerine İbn Mes'ud فاسترجع [istirca etti yani inna ileyhi raciun] diyerek şaşkınlığını ve
üzüntüsünü belirtti. Ardından da şöyle dedi: "Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem ile birlikte Mîna'da iki rekat namaz kıldım, ardından Hz. Ebu Bekir ve
Ömer (r.a.) ile de Mina'da namazı iki rekat kıldım. Dört rekat kılmaktansa
kabul olunmuş iki rekatlık namaz kılmak daha çok hoşuma gider.
Tekrar: 1657
AÇIKLAMA: Bu konu başlığı
şeytan taşlama günlerinde Mina'da namaz kılmakla ilgilidir, imam Buharî konu
hakkında çok fazla görüş ayrılığı bulunduğu için bunun hükmünü zikretmemiş,
sadece söz konusu bölgenin ismini aktarmakla yetinmiştir.
Selef alimleri Mina sakinlerinin/Mina'da ikamet edenlerin söz
konusu dönemde namazı kısaltarak mı yoksa tam olarak mı kılacakları konusunda
görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Görüş ayrılığının sebebi ise söz konusu
kısaltmanın yolculuk yüzünden mi, yoksa hac ibadeti dolayısıyla mı yapıldığına
dair tartışmadır. İmam Malİk'e göre bu kısaltmanın sebebi hac ibadetidir.
(Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem güven ortamının en zirvede
olduğu dönemde...) Bu ifade namazları kısaltarak kılma hükmünün yol
güvenliğinin bulunmadığı durumlar için geçerli olduğunu söyleyenlerin
görüşlerine bir reddiyedir. Bu görüş sahipleri İmam Müslim'in naklettiği şu
rivayete dayanırlar: "Sahabîlerden Ya'la İbn Ümeyye Hz. Ömer'e yolculuk
sırasında namazların kısaltılarak kılınması konusunu sorunca, Hz. Ömer kendisinin
de bu soruyu Resul-i Ekrem'e (s.a.v.) Sorduğunu Ve Resuluilah'in (s.a.v.): Bu
Allah Teala'nm sizlere bağışladığı bir sadakadır" diye cevap verdiğini söylemiştir."
Fakat Haris İbn Vehb'ten nakledilen rivayet, sahabîlerin yolculuk sırasında
namazların her halükarda kısaltılarak kılınması ve kısaltma hükmünün yol
güvenliğinin bulunmaması durumuna hasredilmemesi gerektiğini anladıklarını açık
bir şekilde göstermektedir.
Hz. Osman'ın Mina'da namazı dört rekat kıldırması hac
görevlerini bitirip şeytan taşlamak için Mina'da kaldığı sırada olmuştur.
Abdullah İbn Mesud'un Dört rekat kılmaktansa kabul olunmuş iki
rekatlık namaz kılmak daha çok hoşuma gider şeklindeki ifadesi onun Mina'da
namazın dört rekat kılınmasını caiz gördüğünü gösterir. Aksi halde ne dört
rekatı ne de başka bir uygulamayı hoş görmezdi. Zira iki rekat dışındaki
uygulamaların tamamı ona göre geçersiz olurdu. Abdullah İbn Mesud'un diyerek şaşkınlığını ve üzüntüsünü belirtmesi
ise daha evla ve üstün olan uygulamanın terk edilmesi dolay ısıyladır. Ebu
Davud'un naklettiği şu rivayet de bu açıklamayı desteklemektedir: "İbn
Mesud da namazı dört rekat kıldı. Kendisine: "Sen hem bu konudaki
uygulaması dolayısıyla Osman'ı kınıyorsun, hem de namazı dört rekat
kılıyorsun!" denince o şöyle cevap vermiştir: "Muhalif olmak hayırlı
bir davranış değildir, serdir." Bu da göstermektedir ki, Hanefi'le'rin sandığının
aksine Abdullah İbn Mesud Mina'da namazların kısaltılarak kılınmasının farz
olduğu görüşünde değildir. İbn Kudame şöyle demiştir: "Ahmed İbn Hanbel'den
nakledilen meşhur görüş şudur: Kişi Mina'da muhayyerdir; isterse dört isterse
iki rekat kılar, fakat kısaltarak kılmak daha faziletlidir." Sahabîlerin
ve tabiunun çoğunluğu da bu görüştedir. İmam Şafiî bunun farz olmadığını söylerken
görüşünü şu şekilde delillendirmiştir: "alimlerin tamamı yolcu bir
kimsenin mukîm birisine uyduğu zaman namazı dört rekat kılacağında hem
fikirdir. Şayet yolcunun namazı kısaltarak kılması farz olsaydı mukîme uyması
doğru olmazdı."