باب: تحويل
الرداء في
الاستسقاء.
4. Yağmur Duası
Sırasında Omuza Atılan Ridanın Ters Çevrilmesi
حدثنا
إسحق قال:
حدثنا وهب
قال: أخبرنا
شعبة، عن محمد
بن أبي بكر،
عن عباد بن
تميم، عن عبد
الله بن زيد: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم استسقى
فقلب رداءه.
[-1011-] Abdullah İbn Zeyd'den
nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yağmur duası etti
ve omuzuna attığı ridasmı çevirdi."
حدثنا
علي بن عبد
الله قال:
حدثنا سفيان:
قال عبد الله
بن أبي بكر:
أنه سمع عباد
بن تميم يحدث
أباه، عن عمه
عبد الله بن
زيد: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم خرج إلى
المصلى، فاستسقى
القبلة، وقلب
رداءه، وصلى
ركعتين.قال
أبو عبد الله:
كان ابن عيينة
يقول: هو صاحب الأذان،
ولكنه وهم،
لأن هذا عبد
الله بن عاصم المازني،
مازن الأنصار.
[-1012-] Abdullah İbn Zeyd'den
nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem musallaya çıkıp
yağmur duası etti ve daha sonra kıbleye yönelip omuzuna attığı ridasını çevirdi
ve iki rekat namaz kıldı.
AÇIKLAMA: İmam Buharî'nin kullandığı bu konu başlığı yağmur duası
sırasında elbisenin ters çevrilmesine karşı çıkanlara bir cevap
mahiyetindedir.
Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in elbisesini ne şekilde tersine çevirdiği konusu başka rivayetlerde
açıklanmaktadır. Nitekim Süfyan'ın Mesudî yoluyla Ebu Bekir İbn Muhammed'den
naklettiği ek bir bilgiye göre "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem sırtına attığı ridasının sağ tarafını sol
tarafına almıştır. İbn Mace ile İbn Hüzeyme'nin naklettikleri ek bilgi ise
"Sol tarafını da sağ yanına almıştır" şeklindedir.
İmam Şafiî'nin sonraki
(yeni) içtihadına göre omuza alınan elbisenin belirtilen şekilde sağ tarafı
sola çevrilerek ters yüz edilmesi müstehaptır. Kurtubî ve başka alimler İmam
Şafiî'nin sonraki içtihadının sadece ters yüz edilme yönünde olduğunu
sanmışlardır. Halbuki İmam Şafiî'nin el-Ümm'de zikrettiği görüş belirttiğim
gibidir. alimlerin çoğunluğuna göre ise elbisenin sadece çevrilmesi, yani sağ
tarafın sola, sol tarafın da sağa alınması müstehaptır. Şüphesiz İmam Şafiî'nin
görüşü daha ihtiyatlı ve kuşatıcı bir görüştür. Ebu Hanife ile bazı Malikîier'e
göre bu uygulamalardan hiçbiri müstehap değildir.
Yine alimlerin
çoğunluğuna göre cemaatin elbiselerini imamın çevirmesi ile birlikte çevirmesi
müstehaptır. Ahmed İbn Hanbel'in başka bir yolla Abbad'dan naklettiği hadis de
bu görüşü desteklemektedir. Bu hadise göre Resul-i Ekrem (s.a.v.) elbisesini
çevirince "Cemaat da O'nunla birlikte elbiselerini Çevirmiştir."
Abdullah İbn Zeyd'in
"ve omuzuna attığı ridasını çevirdi" şeklindeki ifadesinden ilk
bakışta anlaşılan Resulullah (s.a.v.)'in yağmur duasını bitirdikten sonra
elbisesini çevirdiğidir. Halbuki yağmur duasındaki uygulama böyle değildir. Bu
bakımdan Abdullah İbn Zeyd'in sözünü şu şekilde anlamak gerekir: "Yağmur
duası sırasında elbisesini çevirdi." Nitekim İmam Malik'in naklettiği
rivayete göre: "Resul-i Ekrem (s.a.v.) kıbleye yöneldiği sırada omuzuna
attığı ridasını çevirmiştir." İmam Müslim'in Yahya İbn Saîd - Ebu Bekir
İbn Muhammed senediyle naklettiğine göre: "Resulullah (s.a.v.) dua etmek
isteyince kıbleye yöneldi ve omuzuna attığı ridasını çevirdi."
Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in niçin bu şekilde elbisesini çevirdiği konusunda farklı yorumlar
yapılmıştır: Mühelleb'e göre kişi bu şekilde içinde bulunduğu hali değiştirerek
Allah'ın hükmünün de değişeceğini ummaktadır; işte bu ümidi sağlamak İçin
elbise çevrilir. İbn Arabî'ye göre ise: "Kul, Allah'tan bir şeyin olmasını
dilerken ümidinin artması için bazı yollara başvurabilir, fakat doğrudan bu
şeylere bel bağlamamak gerekir. Burada elbisenin çevrilmesi Allah ile Resulü
arasında bir işarettir. Adeta Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e şöyle
denmiştir: 'Elbiseni çevir ki halin ve durumun da değişsin!" Fakat İbn
Arabi'nin bu açıklaması naklî bir delile muhtaçtır. Zaten İbn Arabi'nin kabul
etmediği görüşle ilgili olarak ravileri güvenilir olan bir hadis
bulunmaktadır. Bu hadisi Darekutnî ve Hakim şu senedle nakletmiştir: Cafer İbn
Muhammed İbn Ali -Babası - Cabir İbn Abdullah. Darekutnî'ye göre bu mürsel bir
hadistir. Her ne olursa olsun zanna dayalı görüş beyan etmektense naklî bir
delile sahip olmak daha İyidir.
Resulullah (s.a.v.)'in
musallaya çıkışı İle ilgili olarak Ahmed İbn Hanbel ile diğer Sünen
sahiplerinin İbn Abbas'tan naklettiği rivayet şöyledir: "
Resul-i Ekrem (s.a.v.)
evinden çıktı ve musallaya varana kadar boynu bükük, mütevazı ve kendinden
geçmiş bir şekilde yürüdü. Oraya varınca da minbere çıktı." Bezzar İle
Taberanî'nin Ebü'd-Derda'dan naklettiği rivayetteki ifadeler ise şöyledir:
"Yağmurlar kesildi ve kuraklık başladı. Bunun üzerine biz Resulullah
(s.a.v.)'den yağmur duası etmesini istedik Ve O (s.a.v.) de duaya çıktı."
Yağmur Duası Namazının Vakti
İbnü'l-Münzir yağmur
duası namazının vakti konusundaki görüş ayrılıklarını nakletmiştir. Bu görüşler
içinde tercih edilen görüş, yağmur duası namazı için belirlenmiş bir vaktin
olmadığıdır. Aslında yağmur duası namazıyla ilgili hükümlerin çoğu bayram
namazı gibidir. Ancak yağmur duası namazı, belirli bir vakti olmadığı için bu
noktada bayram namazından ayrılır.
Peki yağmur duası
namazı gece kılınabilir mi? Bazı alimler Resulullah (s.a.v.)'in yağmur duası
namazını gündüz kıldırırken açıktan okuduğunu dikkate alarak bu namazın bayram
namazı gibi gündüz kılındığı halde açıktan okunan namazlardan olduğunu söylemişlerdir.
Bu alimler, yağmur duası namazı gece kılınabilseydi Resulullah (s.a.v.)'in
gündüz kılarken içinden okuması ve gece kılarken de diğer gece namazları gibi
açıktan okuması gerekirdi, diyerek bu görüşlerini savunmuşlardır.
İbn Kudame, yağmur duası
namazının, namaz kılmanın mekruh olduğu vakitlerde kılınamayacağına dair
alimlerin icmasının bulunduğunu nakletmiştir.
İbn Hibban,
Resul-iiEkrem'in (s.a.v.) yağmur duası namazı için musallaya çıktığı tarihi
hicretin altıncı yılı Ramazan ayı olarak kaydeder.
Resulullah'ın (s.a.v.)
yağmur duası namazını iki rekat kıldığına dair başka rivayetler de
bulunmaktadır:
1. İbn Hüzeyme'nin
Yahya İbn Saîd'ten naklettiği rivayet: "Ve daha sonra Resul-i Ekrem
(s.a.v.) halka iki rekat namaz kıldırdı."
2. İbn Şihab
ez-Zührî'den nakledilen rivayet: "Daha sonra Resuluîlah (s.a.v.) bize iki
rekat namaz kıldırdı. Bu rivayetlere dayanılarak yağmur duası sırasında okunan
hutbenin, namazdan önce olduğu sonucu çıkarılmıştır. Zaten Hz. Aişe ile İbn
Abbas'tan nakledilen hadislerin gereği de budur. Fakat Ahmed İbn Hanbel'in
Abdullah İbn Zeyd'ten naklettiği rivayette Resulullah'ın (s.a.v.) hutbeden önce
namaz kıldığı açık bir şekilde ifade edilmiştir. Şafiîler ve Malİkîler işte bu
ikinci rivayeti esas alarak hutbenin namazdan sonra olduğunu söylemişlerdir.
Ahmed İbn Hanbel'den de bu yönde bir görüş nakledilmiştir. Fakat Ahmed İbn
Hanbel'in "Bu iki uygulamadan dilediğini seçmekte serbesttir"
şeklinde bir görüşü de rivayet edilmiştir.
Abdullah İbn Zeyd'den
bu konuyla ilgili olarak nakledilen rivayetlerin hiçbirinde yağmur duası
namazının nasıl kılınacağına ve bu namazda neler okunacağına dair bilgi
yoktur.