SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU SIFATU’S-SALAT

<< 464 >>

باب: يسلم حين يسلم الإمام.

153. İmam Selâm Verince Cemaat De Selâm Verir

 

وكان ابن عمر رضي الله عنهما: يستحب إذا سلم الإمام، أن يسلم من خلفه.

Abdullah İbn Ömer, İmam selam verdiği zaman cemaat'in de selâm vermesini müstehap görürdü.

 

حدثنا حبال بن موسى قال: أخبرنا عبد الله قال: أخبرنا معمر، عن الزهري، عن محمود بن الربيع، عن عتبان قال: صلينا مع النبي صلى الله عليه وسلم، فسلمنا حين سلم.

 

[-838-] İtban İbn Malik (r.a.) şöyle demiştir: "Biz Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte namaz kıldık; o selâm verdiğinde biz de selâm verdik."

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhârî'nin kullandığı bu konu (bâb) başlığı ile ilgili olarak Zeyn İbnü'l Müneyyir şöyle demiştir: "Bu bâb başlığının iki anlama gelmesi ihtimal dahilindedir:

 

a. Cemaat selâm vermeye, imam selâma başladıktan sonra başlar; buna gö­re imam selâmı tamamlamadan önce cemaat selâm vermeye başlamış olur.

 

b. İmam selâmı tamamladığı zaman cemaat selâm vermeye başlar. Buna göre şunu söylemek mümkündür; İmam Buhârî'nin kullandığı bu konu (bâb) başlığı İki anlama da gelebildiğine göre müçtehit gerekli inceleme ve araştırma­ları yaptıktan sonra dilediği görüşü tercih edebilecektir."

 

 

باب: من لم ير رد السلام على الإمام، واكتفى بتسليم الصلاة.

154. İki Selâm Arasında İmam'ın Selâmına Karşılık Olmak Üzere Üçüncü Selâmı Vermemek Ve Sadece Namazın İki Selâmı İle Yetinmek

 

804 - حدثنا عبدان قال: أخبرنا عبد الله قال: أخبرنا معمر، عن الزهري قال: أخبرني محمود بن الربيع، وزعم أنه عقل رسول الله صلى الله عليه وسلم، وعقل مجة مجها من دلو كان في دراهم، قال: سمعت عتبان بن مالك الأنصاري، ثم أحد بني سالم، قال: كنت أصلي لقومي بني سالم، فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت: إني أنكرت بصري، إن السيول تحول بيني وبين مسجد قومي، فلوددت أنك جئت فصليت في بيتي مكانا، حتى أتخذة مسجدا، فقال: (أفعل إن شاء الله).

فغدا علي رسول الله صلى الله عليه وسلم وأبو بكر معه، بعد ما اشتد النهار، فاستأذن النبي صلى الله عليه وسلم فأذنت له، فلم يجلس حتى قال:(أين ما تحب أن أصلي من بيتك). فأشار إليه من المكان الذي أحب أن يصلي فيه، فقام فصففنا خلفه، ثم سلم وسلمنا حين سلم.

 

[-839-] Mahmud İbn er-Rabî' (r.a.), Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bir gün evlerine gelip kuyunun kovasından bir içim suyu ağzına alıp yüzüne püskürttüğünü hatırladığını ve bu günlerde de bunu hatırlayacak yaşta olduğunu anlatmaktadır.

 

 

[-840-] Mahmud İbn Rebî' el~Ensârî (r.a.) şöyle demiştir: Ben Itbân İbn Mâlik (r.a.)'in şöyle dediğini işittim: "Ben bağlı bulunduğum Beni Seleme kabilesine imamlık yapardım. Bir gün Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e  gelerek şöyle dedim; "Ya Resulallah! Ben gözleri görmeyen bir a'mayım. Bazen öyle aşırı yağmur yağıyor ki evimle mescid arasında oluşan sel yüzünden evimden çıkıp mescid'e gidemiyorum. Ben zât-ı âlînizden şunu istirham ediyorum; Evimize buyurup bir köşesinde namaz kılsanız da orayı rnescid edinsem!" Bunun üzerine Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona şöyle dedi: "İnşallah bu talebinizi yerine getiririm!" Bir süre sonra, öğle vakti civarı Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem söylediği gibi benim yanıma geldi. Yanında Ebu Bekir de vardı. Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem içeri girmek için izin istedi. Ben de kendilerini içeriye buyur ettim. Fakat hemen oturmadı ve oturmadan önce namaz kılmak istediği için şöyle buyurdu: "Namazı nerede kılmamı istersin?" İtbân, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e evinde uygun olan istediği bir yer gösterdi ve Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılmak üzere kalktığında biz de kalkıp arkasında saf olduk. Namazı kılıp selâm verdi ve o selâm verince biz de selâm verdik."

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhârî bu bâb başlığı altında Itbân hadisini zikretmiştir. Başlıkla ri­vayet arasındaki ilişki ise "O selâm verince, biz de selâm verdik cümlesinde or­taya çıkmaktadır. Çünkü bu ifadeden çıkabilecek ilk anlam şudur: Biz de tıpkı O'nun selâm verdiği gibi selâm verdik. Resûlullah'ın selâmı ise namazdan çıkmayı sağlayan ve namaz dışı fiilleri serbest hale getiren tek bir selâm idi veya bu selâmla birlikte ikinci bir selâm daha verirdi. Buna göre iki selâm arasında imamın selâmına karşılık olmak üzere üçüncü selâmı vermeyi müstehap olarak gören âlimlerin - Mâlikîler gibi - bunu ifade eden bir hadis göstermeleri gerekecektir. Zaten İmam Buhari yukarıdaki başlığı kullanarak bu görüşü kabul etmediğine işaret etmiştir.

 

 

SONRAKİ